NAMAZI TEK ELBİSEYLE /
GÖMLEKLE KILMANIN HÜKMÜ
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize Attaf b. Halid elMahzumi ve Abdülaziz b. Muhammed
ed-Daraverdi, Musa b. İbrahim b. Abdurrahman b. Abdullah b. Ebi Rebia'dan;
Seleme b. el-Akvai'nin şöyle dediğini nakletti: Ey Allah'ın Resulü! Biz, bazen
avda oluyoruz. Bizden birimiz namaz kılacağı zaman tek elbiseyle namaz
kılabilir mi? "Evet, onu bağlayacak ve açık yerleri örtecek bir şey
bulamazsa, sarındıktan sonra onu bir dikenle olsa da tuttursun. " buyurdu.
Tahric: Ebu Davud, Namaz 1/416 no: 632; Sünen,
Kıble 2/70 no: 765; Sünen el-Kübra, Namaz kılan şahsın elbisesi 1/275 no: 841
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Biz de aynen bunu söylüyoruz: O topluluğun elbiseleri
kalındı. Eğer elbise kalın ve giyenin tenini göstermeyen bir elbiseyse, tek bir
elbise olmasına rağmen onunla namaz kılınır. Onunla namaz kılacak kişi, bir
şeyle tutturmaz yahut bağlamazsa, yerinde olduğu gibi durmayacağından dolayı
kişinin kendisi önünden yahut bir başkası onun avret yerini görür. Kişi,
bedenini/içini göstermeyecek şekilde dikilmemiş yahut tutturulmamış cübbe ve
benzeri şeylerle namazını kılmışsa, iade etmesi gerekir. [Avret yeri gözüktüğü
için.]
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Erkeğin elbiseyi boynuna dolamasıyla, kadının gerdanlığını
örtmesi, arasında fark vardır. Maksat ayret yerinin görünmesine engelolmaktır.
Erkekteki bu durumla kadının göğüs kısmını ve başı ile boyundan aşağı sarkarak
örten başörtüsü, boyun önünü ve göğüs kısmını örttüğünden dolayı aralarında
fark vardır.
Erkek, namazını,
dikilmemiş yahut düğmeleri olmayan bir elbiseyle, ama üzerinde sarık, cepken
yahut ayret yerini boyun önünden ve başka yerden görünmesini engelleyecek yahut
açılması halinde de ayret yeri gözükmeyecek şekilde kılarsa, namazı geçerli
olur. Aynı şekilde ayret yerinin görünmesini engellemek maksadıyla sarındığı
elbiseyi boynunun önünden kalın yahut ince bir iple bağlaması halinde de namazı
geçerli olur. Çünkü bu yöntem giysinin açılıp ayret yerinin görünmesine
engelolur. Giydiği elbise boynunun dışında kalan yerlerden avretin görünmesine
yahut boynunun dışında bir yerden giydiği elbise boyun önünden avretin
göründüğü gibi görünmesine sebep olacaksa, namaz geçerli olmaz. Ancak boyun
önünü örterek ayret yerinin görünmesini engelleyen yeri de örtmesi halinde
namaz sahih olur.
Kişinin giymiş olduğu
elbise ayret yerinin üzerinden yırtık olup avreti gözüküyorsa, -yırtığının
büyük yahut küçük olması fark etmeksizin- yahut giymiş olduğu elbisenin
şeffaflığından dolayı ayret yeri gözüküyorsa, namazı geçerli olmaz.
Kişinin giymiş olduğu
elbisenin ayret yeri olmayan bir yerden delik olup delikten ayret yeri
görünmüyorsa, namazı geçerli olur. Ama söz konusu yerden ayret yeri
görünüyorsa, namaz geçerli olmaz. Bu durum diğer giysiler için de geçerlidir.
Üzerinde iç giysi veya şalvar gibi bir giysi varken ve bunların üzerine de dış
giysi yahut başka bir giysi bulunması halinde namaz kılınmasını müstehab
görürüm. Kişinin kalın ve şeffaf olmayan tek elbiseyle namaz kılmasını mekruh
görürüm. Ama bu şekilde namaz kılan kişi için iade gerektiğini söyleyemeyiz.
Örtü meselesinde kadının
durumu, erkeğe nazaran daha hassastır.
Giysisi üzerine cepken
ve başörtüsüyle namazını kılabilir. Ama cepken, vücut hatlarını gösterir. Onun
için eğer bunların üzerine cilbab(Kamis (üstlük), kadınların başlarını ve
göğüslerini örttükleri ridadan küçük, başörtüden büyük elbise) giyerek namazını
kılarsa, vücut hatlarını belli etmediğinden dolayı müstehab olur.
Sonraki için tıkla:
NAMAZDA GİYSİ
OLARAK KULLANILACAKLARIN VE ÜZERİNDE NAMAZ KILINACAKLARIN HÜKMÜ