MUĞNİ’L-MUHTAC

NAMAZ  /  EZAN VE KAMET

 

I. EZAN VE KAMETİN MEŞRUİYETİ

 

A. EZAN VE KAMETİN BAŞLANGICI

B. EZAN VE KAMETİN HÜKMÜ

C. EZAN VE KAMETİN OKUNMASININ MEŞRU OLDUĞU NAMAZLAR

D. NAFİLE NAMAZLARDA CEMAATİ TOPLAMAK İÇİN SÖYLENECEK SÖZ

E. TEK BAŞINA NAMAZ KILANIN EZAN OKUMASI

F. KAZA NAMAZI İÇİN EZAN OKUMAK VE KAMET GETİRMEK

G. KADINLARIN NAMAZINDA EZAN VE KAMET

 

A. EZAN VE KAMETİN BAŞLANGICI

 

"Ezin" ve "te'zin" kelimelerinin sözlük anlamı "bildirmek / duyurmak" tır. Allah (celle celalühü) şöyle buyurmuştur: İnsanlara haccı duyur. [Hac, 27]

 

Ezan'ın din terminolojisindeki anlamı farz namazın vaktinin girdiğini bildiren özel bazı sözlerdir.

 

[Namazın vaktinin girdiğini bildirmek için] ezan okumanm meşnliyeti konusunda icma bulunduğu gibi(icma: 27) bundan önce şu deliller söz konusudur: Namaza çağırdığınız vakit ... [Maide, 58] ayetinde ezandan bahsedilmektedir.

 

[*] - Buhari ve Müslim'de şu hadis geçmektedir: Namaz vakti geldiğinde biriniz ezan okusun sonra en büyük olanınız imamlık yapsın. (Buhari, Azan, 628. Müslim Mesacid, 1533)

 

[*] - Ebu Davud'da sahih bir senedle Abdullah b. Zeyd b. Abdirabbihi el-Ensarı'den şu hadis rivayet edilmiştir: Allah Resulü (s.a.v.) namaza toplanmak için çan çalınmasını emretmişti. Ben [o gece] bir rüya gördüm. Rüyamda bir adam elinde çan taşıyordu. Ben ona "Ey Allah (celle celalühü)'ın kulu! Çanı satar mısın?" diye sordum. Bana "ne yapacaksın?" diye sordu. Ben "onunla insanları namaza çağıracağız" dedim. Bana "sana bundan daha iyisini söyleyeyim mi?" dedi. Ben "evet söyle" dedim. Bana "şöyle de: Allahu ekber, Allahu ekber ... " böylece ezanın sonuna kadar söyledi. Sonra fazla uzağa gitmeksizin biraz geriye çekildi ve dedi ki: "Namaz için kalktığında da şöyle de: Allahu ekber, Allahu ekber.. ." böylece kametin sonuna kadar söyledi. Sabah olunca Nebi (s.a.v.)'e gelip rüyamı anlattım. O şöyle buyurdu: Bu -inşaallah- doğru bir rüyadır. Kalk da rüyada gördüğün sözleri Bilal'e söyle. O insanları bu sözlerle namaza çağırsm. Çünkü onun sesi senden daha gür.

 

Ben de Bilat'in yanına gidip ona bu sözleri söyledim. Bilal bu sözleri okudu. Ömer (r.a.) bu sözleri evinde iken duyunca elbisesini sürükleyerek [acele içinde] geldi. Şöyle diyordu "Seni hak ile gönderene yemin ederim ki Ey Allah'ın elçisi ben de onun gördüğü rüyayı gördüm". Bunun üzerine Nebi (s.a.v.) "Allah (celle celalühü)'a hamd olsun" buyurdu.

 

[Soru]: Uykuda görülen rüya ile hüküm sabit olmaz.

 

[Cevap]: Ezanm dayanağı yalnızca rüya değildir. Vahiy de onu onaylamıştır. (Ebu Davud, Salat, 499)

 

[*] - Bezzar'm rivayet ettiğine göre Nebi (s.a.v.)' e İsra gecesinde ezan gösterildi. Yedi kat semanm üzerinde onu işitti. Sonra bunu Cibril'e takdim etti. Nebi {s.a.v.} gök halkma imamlık yaptı. Bunların içinde

 

Hz. Adem ve Hz. Nuh da vardı. Böylece Allah (celle celalühü) onun şeref ve üstünlüğünü göklerin ve yerin halkı arasında kemale erdirmiş oldu.(Buhari, Ezan, 604)

 

Not:

Ezan ile ilgili rüyanın görülmesi hicretin ilk yılında olmuştur. Denildiğine göre Abdullah b. Zeyd, Nebi (s.a.v.) vefat edince şöyle demiştir: "Allah (celle celalühü)'ım beni kör et ki ondan sonra hiçbir şeyi görmeyeyim!" diye dua etti, o anda kör oldu. Yine rivayete göre o bir kere Nebi (s.a.v.}'in izni ile eza n okudu, böylece İslam' da ilk müezzin oldu. Bir başka görüşe göre ise ilk müezzin Bilal'dir. Bilal, Nebi (s.a.v.) dışında kimse için eza n okumad!. Yalnızca bir defasında Şam'a girdiğinde Hz. Ömer için okudu, insanlar hüngür hüngür ağladılar.

 

[*] - Hakim'in rivayet ettiğine göre Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Zencilerin en hayırlısı üç kişidir: Bilal, Lokman ve Ömer'in azatlısı Mihca'. Mihca' Bedir savaşında Müslümanlardan ilk şehit olan kişidir. İbn Hazm'ın belirttiğine göre cennette ak gözlü hurilerin güzelliği ancak Bilal'in siyahlığı ile kemale erer. Çünkü onun siyahlığı hurilerin yanaklanndaki lekeleri dağıtır.

 

Kendisine itaat edenleri yücelten Allah (celle celalühü}'ın her türlü noksanlıklardan tenzih ederim!

 

"İkamet" -ekame- fiilinin masdarıdır. İnsanları namaza kaldırdığı için bu sözlere kamet denilmiştir.

 

 

B. EZAN VE KAMETİN HÜKMÜ

 

Ezan ve kametin meşru olduğu konusunda icma vardır.

 

Ezan ve kametin meşruiyetinin keyfiyetinde [hükmünde] ihtilaf edilmiştir. Nevevİ şöyle demiştir:

 

Ezan ve kamet sünnettir. [Zayıf] bir görüşe göre ise farz-ı kifa-

yedir.

 

[Ezan ve kametin hükmü konusunda iki görüş vardır] [Birinci görüş]: Ezan ve kamet sünnettir.

 

[*] -Çünkü Nebi (s.a.v.) bedeviye namazı öğretirken abdest, kıbleye dönme ve namazın rükünlerinden bahsettiği halde eza n ve kametten bahsetmemiştir.

 

[*] - Ayrıca Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: İnsanlar ezan okumaktaki ve ilk saftaki [fazileti) bilselerdi bunun için kur'a çekerlerdi (Buhari, Ezan, 615)

 

Ayrıca ezan ve kamet namazı bildirmek içindir, bu yüzden [cemaatle namaz kılmak için] "namaz toplayıcıdır" sözünü söylemek nasıl farz değilse bu da farz değildir. Çünkü "namaz toplayıcıdır" sözünü söylemek de meşrudur.

 

Nevevİ el-Mecmu'da "diğer ifade namazı açık bir şekilde bildirmediği için "bunu [bu kıyası] zayıf görmüştür. El-Muhimmdt'ta [İsnevı] şöyle demiştir: "Namaz toplayıcıdır" sözü, müstehap olan bir şeye [cemaatle namaza] davet etmek içindir. Ezan ise farz olan bir şeye davet etmek içindir" .

 

El-Mecmu'da belirtildiğine göre ezan ve kamet, tıpkı selam vermek gibi cemaat hakkında sünnet-i kifaye olan fiillerdendir. Tek başına namaz kılan hakkında ise sünnet-i ayndır.

 

(not) Nevevi'nin ifadesinde geçen "sünnet" kelimesi hemn ezan hem de kamet kelimelerinin haberidir. Nitekim bunu ben Şarih Celaleddin el-Mahalli' ye uyarak açıkladım. EI-Muharrer'de olduğu gibi ayrı ayrı söylemiş olsaydı daha iyi olurdu. (Şirbini)

 

[İkinci görüş]: [Zayıf] bir görüşe göre ise ezan ve kamet farz-ı kifayedir. Bunun delili konunun başında geçen hadistir. Ayrıca bunlar [İslam'ın] dışa yansıyan şiarlarıdır. Bunları terk etmek bu şiarları hafife almak anlamına gelir.

 

Bir bölge halkı ezan ve kameti terk etme konusunda ittifak etseler bu ikinci görüşe göre onlara savaş açılır, ilk görüşe göre ise savaş açılmaz.

 

Bir başka görüşe göre ise eza n ve kamet Cuma namazında farz-ı kifayedir, diğer namazlarda değildir; çünkü bu ikisi cemaate çağrıdır. Cemaat Cuma namazında farz, diğer namazlarda ise müstehaptır. Cemaate çağırmanın hükmü de buna göre olur. Bu görüşe göre Cuma namazında farz olan eza n hutbeyi veren şahsın önünde iken okunan [ikinci] ezandır. İlk ezanın okunması ile ikincisini okuma yükümlülüğü düşer mi? Bu konuda mezhep içinde iki görüş vardır. Bu ezanın düşmesi görüşünün doğru olması gerekir.

 

Ezan ve kametin farz veya sünnet olarak yerine gelmesinin şartı, bölgede yaşayan insanların kulak vererek dinlemesi halinde duyabileceği şekilde açıktan / sesli okunmasıdır. Küçük köylerde tek bir yerde, büyük beldelerde ise duyulabilecek şekilde birkaç yerde okunması yeterlidir. Büyük bölgenin bir yönünde ezan okunursa yalnızca o bölge için sünnet yerine gelmiş olur, diğer yerler için sünnet yerine gelmiş olmaz.

 

 

C. EZAN VE KAMETİN OKUNMASININ MEŞRU OLDUĞU NAMAZLAR

 

Ezan ve kametin yalnızca farz namazlar için okunması meşrudur.

Ezan ve kametin yalnızca farz namazlar için okunması meşrudur. Sünnet namazlar, cenaze namazı ve adak namazları için ezan okunması meşru değildir. Çünkü bu namazlarda eza n ve Mmet okunacağına dair bir rivayet sabit olmamıştır. Dahası el-Envar yazarı ve diğer bazılarının dediği gibi farz namazlar dışında eza n ve kamet okunması mekruhtur.

 

Ez-Zehair yazarı şöyle demiştir: "Adak namazında dinen farz olan namazlardaki gibi hareket edilir" görüşünü kabul ettiğimizde ezan okumak ve kamet getirmek meşru olur.

 

Nevevİ bu görüşle ilgili şöyle demiştir: Bu ez-Zehair yazarının bir yanlışıdır. Zaten o çokça hata eden biridir. Alimlerimiz adak namazında eza n okunmayacağı ve kamet getirilmeyeceği görüşünde ittifak etmişlerdir.

 

Nevevİ'nin ifadesine dair benim açıklamalarım şu itiraz i boşa Çıkarmaktadır: "Yeni doğan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet getirilmesi meşrudur. Yine cinlerin ses çıkarması halinde, konu ile ilgili sahih haber bulunduğundan eza n okumak meşrudur."

 

Not:

Nevevİ, ezanın sünnet mi farz mı olduğu konusunda iki görüş bulunduğundan eza n ve kametin sünnet olduğunu değil meşru olduğunu söylemiştir.

 

 

D. NAFİLE NAMAZLARDA CEMAATİ TOPLAMAK İÇİN SÖYLENECEK SÖZ

 

Bayram vb. namazlarda "namaz toplayıcıdır" ifadesi söylenir.

 

El-Havi'de açık olarak ifade edildiği üzere bayram, güneş tutulması, yağmur duası, teravih vb. gibi cemaatle kılınması meşru olan her türlü nafile namazda "namaz toplayıcıdır" ifadesini söylemek meşrudur.

 

Hocamız Zekeriya el-Ensarı şöyle demiştir: Vitir namazında da bu ifade söylenebilir; çünkü zahir olan vitir namazının cemaatle kılınabileceği görüşüdür.

 

[*] - Buhar! ve Müslim' de rivayet edildiğine göre güneş tutulması namazında "namaz toplayıcıdır" ifadesi ile cemaat çağrılmıştır.

Diğer namazlar da buna kıyas edilmiştir.

-es'selatu camieh- ifadesinin okunuşu:

 

> Her iki kelime de mansub'tur [üstünlüdür]. İlki iğra olarak ikincisi ise halalarak mansubdur. Bunun anlamı "namaz toplu olarak kılınacağı halde namaza gelin ve ona yapışın" demektir.

 

> Mübteda ve haber olarak her ikisinin merfU [ötreli] okunması da mümkündür.

> Birincisini haberi hazfedilmiş bir mübteda olarak merfu', iki ncisini halalarak mansub okumak da mümkündür.

> Tersi de mümkündür.

> Birincisini iğra olarak mansub ikincisini halalarak mansub okumak mümkündür.

 

EI-Ümm' de açık olarak ifade edildiğine göre yalnızca "salat' ifadesi de "es-salatü camia" ifadesi gibidir. Yine şu ifadeler de böyledir: "namaza gelin", "Allah (celle celalühüj size merhamet etsin namaza", namaza namaza .

 

Metinde yer alan ifadeyle a) cenaze, b) adak namazı, c) cemaatin sünnet olmadığı kuşluk gibi namazlar, d) cemaat sünnet olmakla birlikte tek olarak kılınmış olan namazlar dışarıda bırakılmıştır. Bu namazlarda söz konusu ifadeleri söylemek sünnet değildir. Cenaze namazında bu ifadenin söylenmesinin niçin sünnet olmadığı açıktır. Diğer namazlarda ise cemaate gelecekler zaten hazır olacağından

bunu bildirmeye gerek yoktur.

 

 

E. TEK BAŞINA NAMAZ KILANIN EZAN OKUMASI

 

Şafil'nin yeni görüşüne göre tek başına namaz kılan kimsenin ezan okuması menduptur.

 

Kişi -içinde cemaatle namaz kılınan mescit dışında- sesini yükseltir.

 

[Tek başına namaz kılan kimsenin ezan okuması konusunda iki görüş vardır]:

 

[Birinci görüş]: Şafii'nin yeni görüşüne göre, Rafil'nin dediğine göre ise, çoğunluğun tek görüş olarak belirttiğine göre bir yerleşim bölgesinde veya açık alanda namaz kılan kimsenin namaz kılmak istediğinde eza n okuması menduptur. Bunun delili aşağıda gelecek olan hadistir.

 

[İkinci görüş]: Şafii'nin eski görüşüne göre ezandan amaç duyuru yapmaktır. Tek başına namaz kılmada duyuru söz konusu olmadığından ezan okuması mendup değildir.

 

Nevevi'nin el-Muharrer'e uyarak ifadeyi genel söylemesinden anlaşıldığına göre tek başına namaz kılan kimseye başkasının okuduğu ezanın sesi ulaşsa bile onun eza n okuması meşrudur. Bu, et-Tahkik ve et-Tenkih'te daha doğru görüş olarak nitelenmiştir.

 

İsnevi şöyle demiştir: "Uygulama buna göredir" .

 

Nevevi Müslim Şerhi'nde kişinin ezan okumamasını sahih olarak görmüşse de itim ad edilecek olan görüş diğeridir.

 

Ezrai şöyle demiştir: Bu görüşün güçlülüğüne inanıyoruz.

 

Tek başına namaz kılmak için ezan okuyan kişinin kendi duyacağı sesle okuması yeterlidir. Cemaate ezan okuyan kimsenin ise onlara işittirecek kadar sesli okuması şarttır. Çünkü bunu terk etmek, namazı bildirme amacıyla bağdaşmaz. Cemaatten yalnızca bir kişiye sesini duyurmak yeterlidir.

 

Şafii'nin her iki görüşüne göre de tek başına namaz kılan kimsenin kamet getirmesi menduptur. Kamette de kişinin kendi duyacağı sesle söylemesi yeterlidir. Cemaat için kamet getiren kimse ise -tıpkı ezanda olduğu gibi- cemaate duyuracak kadar sesli okur, ancak kamette ses ezana göre daha kısık olur.

 

Kişi -içinde cemaatle namaz kılınan mescit dışında- sesini yükseltir.

 

Tek başına namaz kılacak olan kimsenin ezan okurken sesini yükseltmesi menduptur.

 

[*] - Buhari, Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Sa'saa'dan şunu rivayet etmiştir: Ebu Said el-Hudri ona şöyle demiştir: Ben senin koyun sürüsü otlatmayı ve açık alanlara çıkmayı sevdiğini görüyorum. Sürünle birlikte olduğunda veya açık alanda olduğunda namaz için ezan okursan sesini yükselt. Çünkü ezan okuyan kimsenin sesini cin, insan veya başka bir şey işittiğinde kıyamet günü onun için şahitlik eder. Ben bunu Allah resulü (s.a.v.) 'nden işittim. (Buhari, Ezan, 609)

 

"Sana söylediğimi peygamberden işittim" sözünün anlamı "Senin koyunu sevdiğini görüyorum ... " ifadesi peygamberin bana hitabıdır, demektir. Nitekim İmam Gazalı ve Maverdi böyle anlamış ve hadisi buna delalet edecek şekilde aktarmıştır. Yani bu hadisi lafzıyla değil manası ile aktararak şöyle demişlerdir: "Nebi {s.a.v.} Ebu Said el-Hudrl'ye şöyle buyurdu: Sen koyunları seviyorsun". Tek kişinin eza n okuması ve sesini yükseltmesine bunu delil getirebilmek için böyle yapmışlardır. Bir görüşe göre ise Ebu Said'in "bunu Nebi (s.a.v.)' den işittim" sözü ile kastettiği yalnızca "ezan okuyan kimsenin sesini ... " kısmıdır.

 

Ancak mescit gibi ve İsnevi' nin belirttiği üzere ribat [kervansaray] gibi topluluğun bulunduğu yerlerde cemaatle namaz kılınmışsa kişi sesini yükseltmez. Er-Ravda ve Aslü'r-Ravda'da "cemaat dağıldıktan sonra" demiştir. İbnü'l-Mukri "veya eza n okunan yerlerde" demiştir. Bu gibi yerlerde işitenler diğer namazın vaktinin girdiğini zannetmesin diye -özellikle de bulutlu günlerde- sesini yükseltmez. Cemaatin dağılması kaydının konulması cemaat toplanmadan önce sesi yükseltmenin sünnet olmasını gerektirir, çünkü ses yükseldiğinde ne olup bittiği onlara gizli kalmaz. [İsnevi] El-Mühimmat'ta şöyle demiştir:

 

Bu itiraza açıktır; çünkü bu durumda kişinin sesini yükseltmesi bölgedeki diğer insanların kafasını karıştırır. "Cemaatin vaki olması" kaydını koymalarının sebebi kişinin bundan önce eza n okunmasının sünnet olmamasındandır; zira o ilk ezan ile çağrılmıştır, ilk ezanın hükmü geçmemiştir.

 

 

F. KAZA NAMAZI İÇİN EZAN OKUMAK VE KAMET GETİRMEK

 

A. BİR TANE KAZA NAMAZI İÇİN EZAN VE KAMET OKUMA

 

Kişi kaza namazı için kamet getirir. Şafii'nin yeni görüşüne göre ezan okumaz.

 

Ben [Nevevi] derim ki: Şafii'nin eski görüşü daha güçlüdür. Allah (celle celalühü) daha iyi bilir.

 

Farzın kazasını kılmak isteyen kişi kamet getirir. Bu konuda görüş aynlığı yoktur. Çünkü kamet farz namazın başlangıcıdır, bu namazın da bir başlangıcı vardır.

 

[Kaia namazı için eza n okuma konusunda ise iki görüş vardır]:

 

[Birinci görüş]: Şafii'nin yeni görüşüne göre kişi kaza namazı kılarken ezan okumaz.

 

[*] - Çünkü Nebi (s.a.v.) ve sahabenin Hendek savaşında birden fazla namazı kazaya kaldı. Bunları kaza ederlerken ezan okunmadı. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 25; Şafii, Müsned, 345. )

 

EI-Mecmu'da belirtildiğine göre; Bu hadisi Şafii ve Ahmed b. Hanbel, Müsnedlerinde sahih bir senetle rivayet etmişlerdir.

 

Savaşla meşgulolduklarından namazı ertelemeleri caiz olmuştur.

Bu, korku durumunda kılınacak namazIa ilgili ayet indirilmeden önce olmuştu. (Nisa 101-103)

 

[İkinci görüş]: Şafil'nin eski görüşüne göre kaza namazı için de ezan okunur. Bu hüküm, cemaatle kılınan kaza namazı içindir. Bu kayıt konulduğunda Şafil'nin eski görüşü ile yeni görüşü "eda edilen namaz" konusunda uyuşmaktadır. Çünkü -Rafil'nin de dediği gibitek başına namaz kılan kişi eda namazı için bile ezan okumadığına göre kaza namazı için okumaması daha önceliklidir.

 

Rafil'nin daha önce geçen ifadesine göre alimlerin çoğunluğu yalnızca eda namazında kişinin ezan okuyacağını belirtmekle yetinmiştir. Bu görüşe göre Şafil'nin bu meseledeki eski görüşü de mutlak olarak alınır; kişi kaza namazını ister cemaatle ister tek başına kılsın bunun için ezan okur. Çünkü alimlerin çoğunluğundan nakledildiğine göre ortada "tek başına namaz kılan kimsenin ezan okuması mendup değildir" diyen bir görüş söz konusu değildir.

 

Nevevi şöyle demiştir: Ben [Nevevi] derim ki: Şafii'nin eski görüşü daha güçlüdür. Allah (celle celalühü) daha iyi bilir.

 

[*] - Bunun delili şudur: Nebi (s.a.v.) ve arkadaşları bir vadide uyuyakaldılar. Güneş doğduktan sonra uyandılar. Güneş yükselinceye kadar hareket ettiler; sonra Nebi (s.a.v.) indi ve abdest aldı. Sonra Bilal namaz için ezan okudu. Nebi (s.a.v.) iki rekat namaz kıldı sonra sabah namazını[n farzını] kıldı. Böylece hergün yaptığı gibi namazı kıldı. (Müslim, Mesacid, 1558)

 

Şafii'nin yeni görüşüne göre ezan vaktin hakkıdır. Eski görüşüne göre ise farzın hakkıdır. Esas alınacak olan görüş eskisidir. El-imla'da ezanın cemaatin hakkı olduğu söylenmiştir.

 

B. BİRDEN FAZLA KAZA NAMAZI İÇİN EZAN OKUMA

 

Şayet [kişinin] kaza namazları birden fazla ise ilki haricindeki namazlar için ezan okumaz.

Yani kişi birden fazla kaza namazını aynı anda kaza etmek istediğinde yalnızca ilki için eza n okur. El-Muharrer, Şerh ve er-Ravda'da belirtildiğine göre bu konuda farklı görüş yoktur.

 

Ancak İbnü'l-Kecc bu konuda farklı bir görüş belirtmiştir ki buna göre ilk kaza namazında ezan okunması konusunda önceki meselede olduğu gibi görüş ayrılığı vardır.

 

[Birden fazla kaza namazını aynı anda kaza edecek olan kişi] her bir namaz için kamet getirir. Şayet ayrı ayrı kaza edecekse her biri için eza n okuma konusunda yukarıda geçtiği şekilde görüş ayrılığı bulunmaktadır.

 

Kişi kaza namazını vakit namazının peşinden uzunca ara vermeden kılacaksa vakit namazı için eza n okumaz. Ancak kaza namazı için eza n okuduktan sonra vakit girmişse, vaktin girdiğini bildirmek için ezan okur. Vakit namazı için eza n okuduktan sonra kaza namazı olduğunu hatırlasa vakit namazının hemen ardından kazayı kılarsa kaza için ezan okuması sünnet değildir. Çünkü bu gerçekte kazanın vakti değildir. Aynı şekilde alimler şöyle demişlerdir: "Kişi iki ezanı peşpeşe ancak yukarıda belirtilen durumda okur". Bu, genel prensiptir.

 

Ben [Şirbini] bunu kendi görüşüm olarak ileri sürdüm, başkasında bu görüşü görmedim.

 

Kişi cem-i takdım veya cem-i tehir suretiyle namazları cem etse [şu ihtimaller söz konusu olur]: Namazları peşpeşe kılar ve önce vaktin namazı ile başlarsa her iki durumda da ilk namaz için ezan okur, ikincisi için eza n okumaz. Bu konuda görüş ayrılığı yoktur.

 

Vaktin namazı ile başlamaz ve iki namazı peşpeşe kılarsa ikincisi için eza n okumaz. Bu konuda da görüş ayrılığı yoktur. İlki için ezan okuması konusunda ise daha önceki görüş ayrılığı söz konusudur.

 

Tercih edilen görüşe göre yalnızca ilk namaz için ezan okur, ikincisi için kamet getirir.

 

[*] - Çünkü Nebi (s.a.v.) akşam ve yatsı namazlarını Müzdelife' de bir ezan ve iki Mmet ile kılmıştır.

 

Bu hadisi Buhari ile Müslim, Cabir'den rivayet etmiştir. (Buhari, Hac, 1106; Müslim, Hac, 3099)

 

[*] - Buhari ve Müslim, İbn Ömer aracılığıyla Nebi (s.a.v.)'in bu namazları iki kamet ile kıldığını rivayet etmiştir.

 

Bu hadise şöyle cevap vermişlerdir: İbn Ömer kameti aklında tutmuş, Cabir ise ezanı aklında tutmuştur. Cabir'in rivayetini tercih etmek gereklidir; çünkü onda fazladan bir bilgi bulunmaktadır. Bir şeyi bilenin delili, bilmeyenin delilinden daha güçlüdür. (Genel kural) Bu kural gereğince Cabir, Nebi (s.a.v.)'in haccını tam olarak görmüş ve sağlam bir şekilde ezberlemiş olduğundan onun hadisine itim ad edilmesi daha önceliklidir.

 

 

G. KADINLARIN NAMAZINDA EZAN VE KAMET

 

Meşhur olan görüşe göre kadınlar cemaati için kamet getirmek menduptur, ezan okumak mendup değildir.

 

A. KADINLARIN CEMAATLE NAMAZ KILMASI HALİNDE EZAN VE KAMET

 

[Cemaatle namaz kılan kadınların cemaati için kamet getirilmesi ve eza n okunması konusunda üç görüş vardır]:

 

[Birinci görüş]: Meşhur olan görüşe göre kadınlar cemaati için içlerinden birinin kamet getirmesi menduptur. Ezan okumak mendup değildir. Çünkü kadının yüksek sesle ezan okuması halinde fitnenin söz konusu olmasından korkulur. Kamet ise hazır olanları namaza kaldırmak için olduğundan kamette ezanda olduğu kadar ses yükseltilmez.

 

[İkinci görüş]: Hem ezan okunması hem kamet getirilmesi menduptur. Bunu içlerinden biri yapar. Ancak sesini arkadaşlarının duyacağından daha fazla yükseltmez.

 

[Üçüncü görüş]: Ne ezan ne de kamet mendup değildir. Ezanın mendup olmamasının sebebi yukarıda [birinci görüşte] geçti. Kametin mendup olmamasının sebebi ise onun ezana tabi olmasıdır.

 

B. TEK BAŞINA NAMAZ KILAN KADIN İÇİN EZAN VE KAMETİN HÜKMÜ

 

Tek başına namaz kılan kadın hakkında eza n ve kamet getirme konusundaki görüş ayrılığı, tek başına namaz kılan erkeğin ezan ve kamet okuması konusundaki görüş ayrılığına bağlıdır:

 

"Tek başına namaz kılan erkeğin ezan ve kamet okuması mendup değildir" dediğimizde kadının ezan ve kamet okumasının mendup olmadığı ittifakla kabul edilir.

 

Nevevİ "kadınlar cemaati için" demek yerine "kadınlar için" dese daha iyi olurdu.

 

Nevevİ el-Mecmu'da şöyle demiştir: "Cinsiyeti belirsiz kişi bu konuların tümünde kadın hükmündedir".

 

Yukarıdaki meselede ilk görüşe göre kadınların ilki gizlice cemaat için ezan okursa bu mekruh olmaz, Allah (celle celalühü)'ı zikretmek olur. Şayet arkadaşlarının duyacağından fazla sesini yükseltirse, Hocamız Zekeriya el-Ensarf "orada yabancı bir erkek varsa" ifadesini eklemiştir, bu, tıpkı erkeklerin huzurunda açılması gibi haram olur. Çünkü erkek kadının yüzünden etkilendiği gibi sesinden de etkilenir. Zekeriya el-Ensari, Rafii ve Nevevl'ye uyarak "orada yabancı bir erkek varsa" ifadesini Şerhu'l-Behce isimli eserinde zikretmemiştir. Ancak belirtilen gerekçe sebebiyle bunun zikredilmesi daha iyidir.

 

[Soru]: Kadının yabancı bir erkek yanında şarkı söylemesini caiz görmüşlerdir. Şu halde şarkı söylemek ile ezan okumayı bu hüküm açısından niye eşit tutmamışlardır?

 

[Cevap]: Yabancı bir erkeğin, fitneden emin olsa bile bir kadının söylediği şarkıyı dinlemesi mekruhtur. Ezanı dinlemek ise müstehaptır. Şayet kadının ezan okunmasına izin verilecek olursa, yabancı bir erkeğin fitne doğurması ihtimali olan bir şeyi dinlemesine kapı açılmış olur. Bu ise dinen mümkün değildir.

 

Kadının Kur'an okuması da evleviyetle bu hükme tabidir. Çünkü Kur' an okuyanı dinlemek sünnettir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

II. EZAN VE KAMETİN OKUNUŞ ŞEKLİ