CENAZELER / YIKAMA |
D. ÖLÜYÜ KİMLER
YIKAYASİLİR?
Nevevi daha sonra ölüyü
kimlerin yıkayabileceği konusunu ele almaya başlamış ve şöyle demiştir:
Erkeği erkek, kadını
kadın yıkar.
Kişi dıriyesini ve
[öldüğü esnada] halen evli olduğu karısını yıkayabilir. Bu ikisi [yani
efendinin cariyesi ve kadının kocası cariye ve kadını yıkarken] elleri ile
dokunmazlar, ellerine bir bez sararlar.
Şayet kadın öldüğünde
yanında yabancı bir erkekten başka kimse yoksa ve erkek öldüğünde yanında
yabancı bir kadından başkası yoksa daha doğru görüşe göre ölüye teyemmüm
yaptırılır.
Erkek olan ölüyü
yıkamaya en fazla layık olan erkek, onun cenaze namazını kıldırmaya en fazla
hak sahibi alanıdır.
Kadın olan ölüyü
yıkamaya en layık olan ise kadınlar ise onun akrabalarıdır. Daha doğru görüşe
göre ölen kadının kadın akrabaları onun kocasından önce gelir. Kadın
yıkayıcıların en hak sahibi olanı [iki kadından birisi erkek olarak
düşünüldüğünde aralarında nikah caiz olmayacak derecede yakın olan] mahrem
kadındır. Daha sonra yabancı kadın, daha sonra da -namaz kıldırma sırasına
uygun olarak[kadının] erkek akrabaları gelir.
Ben [Nevevi] derim ki:
Amcaoğlu vb. durumda olanlar bu kuraldan istisna edilir. Çünkü onlar yabancı
erkek hükmündedir. Allah daha iyi bilir.
A. AYNI CİNSİYETTE
OLANLARIN BİRBİRİNİ YIKAMASI
Erkeği erkek kadını
kadın yıkar.
Erkek ölüyü erkek yıkar.
Erkek ölüyü yıkama konusunda öncelik hakkı onundur. Kadın ölüyü de kadın yıkar,
bu konuda öncelik hakkı onundur. Yıkama önceliği konusunda sıralama birazdan
gelecektir. (284)
B. EFENDİNİN [ÖLMÜŞ
OLAN] CARİYESİNİ YIKAMASI, KOCANIN [ÖLMÜŞ OLAN] KARISINI YIKAMASI
Kişi dıriyesini ve
[öldüğü esnada] halen evli olduğu karısını yıkayabilir. Bu ikisi [yani
efendinin cariyesi ve kadının kocası cariye ve kadını yıkarken] elleri ile
dokunmazlar, ellerine bir bez sararlar.
1. Efendinin ölmüş olan
diriyesini yıkaması
Efendinin ölmüş olan
cariyesini, kocanın ölmüş olan karısını yıkaması caizdir. Cariye; müdebber,
mükdteb veya ümmü veled bile olsa kişi karısını yıkayabildiği gibi bunları da
yıkayabilir. (285) Hatta efendi, bu konuda başkasından daha fazla hak
sahibidir. Çünkü efendi hem cariyenin mülkiyetine hem de onunla cinsel ilişkide
bulunma hakkına sahiptir. Kitabet akdi [cariye ile yapılan özgürlük sözleşmesi]
ölümle birlikte sona erer.
Efendi; başkası ile
evlendirdiği cariyesini, kendisinden iddet bekleyen cariyesini, [başkasından
kendisine intikal etmiş olan ve] iddet bekleyen cariyesini ise yıkayamaz; çünkü
bunlarla cinsel ilişkide bulunması haramdır. Bunlar haram olduğuna göre kişinin
başkası ile ortak olarak sahip olduğu bir cariyeyi veya yarısı hür yarısı
kendisine ait olan bir cariyeyi yıkaması haydi haydi haram olur.
[Yukarıdaki paragrafta
yer alan] "çünkü bunlarla cinsel ilişkide bulunması haramdır"
şeklindeki gerekçeden anlaşıldığına göre kişinin cinsel ilişkide bulunması
haram olan; putperest cariye, ateşperest cariye de böyledir. İsnevı
"el-Minhac metnindeki ifadenin genel olması bunun caiz olmasını
gerektirir" demişse de Barizl'nin de ileri sürdüğü üzere efendinin bunları
yıkaması haramdır.
[Soru]: Efendiye başkasından intikal eden ve iddet
bekleyen cariye [hakkında iki durum söz konusudur]:
[a] - Cariye şayet esir
etme yoluyla elde edilmişse, -daha doğru olan görüşe göre- cinsel ilişki
dışında başka yollarla kendisinden yararlanılabilir. Bu yapılabildiğine göre
onu yıkamak haydi haydi caiz olur.
[b] - Cariye esir etme
dışında bir yolla elde edilmişse onunla yalnız kalmak, şehvetsiz olarak
dokunmak ve bakmak haram olmaz. Bunlar haram olmadığına göre yıkamak da haram
olmaz.
[Cevap]: [Söz konusu durumda] cariyenin efendisinin
onu yıkamasının haram olması belirtilen sebepten kaynaklanmamaktadır. Bunun
sebebi - el-Mecmu'da açık olarak ifade edildiği üzere- cinsel ilişkide
bulunmanın haram olmasıdır. Söz konusu durumda cariye; "cinsel ilişkinin
haram olması" ve "kendisine yabancı bir şahsın hakkının taalluk
etmesi" bakımlarından "iddet bekleyen [hür] kadın" konumundadır.
(kıyas)
2. Kocanın, ölmüş olan
karısını yıkaması
Kişi ölmüş olan karısını
yıkayabilir.
> Kocanın karısı
zımmı bile olsa,
> Koca karısının kız
kardeşiyle evlenmiş bile olsa,
> Koca karısından
başka dört kadınla evlenmiş bile olsa,
[Bu durumlarda bile]
ölmüş olan karısını yıkayabilir.
Bu hükmün gerekçesi
şudur:
[&] - Nikaha ilişkin
haklar ölümle sona ermez. Nitekim ölüm sonrasında eşler arasında karşılıklı
mirasçılığın geçerli olması da bunu göstermektedir.
[*] - Ayrıca Nebi (s.a.v.),
Hz. Aişe'ye (r.a.) şöyle buyurmuştur: Benden önce ölürsen bunun sana zararı
olmaz; ben seni yıkar, kefenler, namazını kılar ve defnederim.(Nesai,
es-Sünenü'l-kübra, 11, 482; İbn Hibban, Tarih, 6586)
Hocam Remli şöyle
demiştir: Hadisin devamında Hz. Aişe şöyle demiştir: "O zaman sen [başkası
ile evlenir de] damat olursun!"
3. Kadının, ölmüş olan
kocasını yıkaması
Kadın da ölmüş olan
kocasını yıkayabilir.
Bu konuda icma vardır.
[*] - Ayrıca Hz. Aişe
(r.a.) şöyle demiştir: Şimdiki aklım olsaydı Resulullah (s.a.v.)'ı [erkekler
değil] onun hanımlarından başkası yıkamazdı.
Bazı Meseleler
1. Efendi cari yesin i
yıkarken, kişi karısını, kadın kocasını yıkarken ellerini ölüye temas
ettirmeyip ellerine bez sarmaları menduptur. Yani bez sarmaksızın doğrudan
temas etmeleri uygun olmaz, aksi takdirde yıkayan kişinin abdesti bozulur.
Yıkanan ölünün abdesti ise bozulmaz. Çünkü daha önce geçtiği üzere ölü mükellef
değildir.
2. Kadın kocası
tarafından boşanmış ise -ric'f olarak boşanmış olsa bile ve iddet içinde ölmüş
olsa bile- [ikisinden biri öldüğünde] hayatta kalan ölmüş olanı yıkayamaz.
Çünkü bu durumda birbirlerine bakmaları haramdır.
3. Nikahı feshedilen
kadın da boşanmış kadın hükmündedir.
4. Şüphe yoluyla kendisi
ile cinsel ilişkide bulunulan ve bundan dolayı iddet bekleyen kadına gelince-
Ezrai'nin dediği üzere- kıyasa uygun olan görüş şudur: Kişi iddet bekleyen
cEhiyesini yıkayamadığı gibi belirtilen durumda olan karı koca da birbirini
yıkayamaz.
[Soru] Alimler, "şüphe yoluyla ilişkide
bulunulan kadın"ı "göbek ile diz kapağı dışındaki yerlere bakmanın
caiz olması" bakımından mükatep dıriye gibi kabul etmişlerdir. Buna göre
yıkamaya bir engel yoktur.
[Cevap] Mükatep cariyede başkasına ait bir hak söz
konusu olmadığı halde iddet bekleyen kadın üzerinde başkasına ait bir hak
taalluk etmiştir.
C. ÖLEN KADININ VEYA
ERKEĞİN YANINDA KENDİSİNİ YIKAMASI CAİZ OLAN BİRİNİN BULUNMAMASI
Şayet kadın öldüğünde
yanında yabancı bir erkekten başka kimse yoksa ve erkek öldüğünde yanında
yabancı bir kadından başkası ölüye teyemmüm yaptırılır.
1. Kadın öldüğünde
yanında yabancı bir erkekten başka kimse yoksa veya erkek öldüğünde yanında
yabancı bir kadından başkası yoksa [bu durumda hayatta olanlar ne
yapacaklardır? Bu konuda mezhep alimlerine ait iki görüş vardır]
[Birinci görüş]
Daha doğru olan görüşe
göre bu durumda [hayatta olanlar ölüleri yıkayamaz] ölüye teyemmüm yaptırılması
gerekir. Bu meselede; ölüyü yıkayabilecek kimsenin bulunmaması suyun
bulunmamasına kıyas edilmiştir. (kıyas)
Bu ifadelerden ilk anda
anlaşıldığına göre ölünün üzerinde necaset bulunsa, hayatta olan kişiler
necaseti gideremez. Oysa -Hocamız Zekeriya el-Ensari'nin dediği üzere- bunun
aksi görüş daha uygundur.
İki mesel e arasında şu
fark vardır:
1) Ölünün yıkanması
meselesinin aksine, ölünün üzerindeki necasetin giderilmesi şarttır.
2) Ayrıca teyemmüm ancak
necasetin giderilmesinden sonra sahih olabilir.
[İkinci görüş]
Bu durumda ölü elbisesi
içinde yıkanır, yıkayan kişi eline bir bez sarar, yapabildiği kadar gözlerini
kapatır. Şayet bakması gerekirse zaruret sebebiyle bakar.
2. Ölen Müslüman bir
erkeğin yanında kafir bir erkek ve Müslüman bir kadın olsa ölüyü kafir olan
erkek yıkar. Çünkü onun ölüye bakması caiz olduğu halde kadının bakması caiz
değildir. O ölünün namazını ise Müslüman kadın kılar.
3. Kendisine şehvet
duyulacak çağa gelmemiş küçük erkek çocuğu erkekler de kadınlar da yıkayabilir;
çünkü söz konusu şahısların ona bakmaları ve dokunmaları helaldir.
D. ÇİFT CİNSİYETLİ ŞAHSIN
ÖLDÜGÜNDE YIKANMASI
Ergenlik çağına ulaşmış
ve cinsiyeti belirsiz bir şahsı, kendisi ile evlenmesi haram olacak derecedeki
erkek ve kadın yakınları [mahremleri] yıkayabilir.
Şayet bu kişinin
mahremleri yok ise [ne olacaktır? Bu konuda iki görüş bulunmaktadır]
[a] - Nevevl'nin
el-Mecmu'da mezhebimiz alimlerinin ittifakı olarak aktardığı ve sahih gördüğü
görüşe göre bu durumda onu erkekler de kadınlar da yıkayabilir. Çünkü onun
yıkanmaya ihtiyacı vardır. Ayrıca kendisinde küçüklük hükmünün devam ettiği
kabul edilir.
[b] - İbnü'l-Mukrı ise
bu konuda kendi prensibine bağlı kalarak yukarıdakine aykırı hüküm vermiş ve
şöyle demiştir: Bu durumda ölüye teyemmüm yaptırılır, ayrıca elbisesi
çıkarılmadan yıkanır. Ölüyü yıkayan kişi ona bakmama ve dokunmama konusunda
ihtiyata riayet eder .
[Doğru olan görüş
Nevevi'nin belirttiği görüştür]. "Çift cinsiyetli yabancı bir şahsi
yıkamak" ile "karşı cinsten yabancı bir şahsı yıkamak" arasında
şu fark vardır: Çift cinsiyetli şahsı yıkamada yıkayan ile yıkananların her
ikisinin de erkek veya kadın olmaları ihtimali vardır. Diğer meselede ise bu
ihtimal yoktur. Ayrıca diğer meselede ölüye bakmamak suretiyle ihtiyata riayet
etmeleri ile bu meselede riayet etmemeleri arasında şu fark vardır: Burada bir
ihtiyaç söz konusudur.
E. ERKEK ÖLÜYÜ YIKAMADA
ÖNCELİK KİME AİTIİR?
Erkek olan ölüyü
yıkamaya en fazla layık olan erkek, onun cenaze namazını kıldırmaya en fazla
hak sahibi alanıdır.
Erkek ölüyü
yıkayabilecek durumda olan birden fazla akrabası bulunduğunda yıkama önceliğine
sahip olan kişi cenaze namazı kıldırma konusunda önceliğe sahip olan kişidir.
Bunlar da nesep yönünden
asabe olanlar, daha sonra vela bağı olanlar, sonra da -daha doğru görüşe göre-
ölenin karısıdır. Gerek burada gerekse ölüyü defnetme konusunda daha çok fıkıh
bilgisine sahip olan kişi yaşı büyük olandan daha önceliklidir.
F. KADIN ÖLÜYÜ YIKAMADA
ÖNCELİK KİME AİTTİR?
Kadın olan ölüyü
yıkamaya en layık olan ise kadınlar ise onun akrabalarıdır. Daha doğru görüşe
göre ölen kadının kadın akrabaları onun kocasından önce gelir. Kadın
yıkayıcıların en hak sahibi olanı [iki kadından birisi erkek olarak
düşünüldüğünde aralarında nikah caiz olmayacak derecede yakın olan] mahrem
kadındır. Daha sonra yabancı kadın, daha sonra da -namaz kıldırma sırasına
uygun olarak[kadının] erkek akrabaları gelir.
Ben [NevevI] derim ki:
Amcaoğlu vb. durumda olanlar bu kuraldan istisna edilir. Çünkü onlar yabancı
erkek hükmündedir. Allah daha iyi bilir.
1. Ölmüş olan kadını yıkamaya
gelince; şayet kadının akrabalarından onu yıkayabilecek birden fazla şahıs
olursa yıkama önceliğine sahip olan kişi onun kadın akrabalarıdır.
Bu akrabalar ister
ölünün kızı gibi mahremlerinden isterse amcakızı gibi mahremi olmayan
şahıslardan olsun fark etmez. Akrabaların yıkama önceliğine sahip olmasının
sebebi onların ölüye başkalarından daha fazla şefkat göstermeleridir.
2. [Ölen kadının kadın
akrabaları mı yoksa kocası mı yıkama konusunda öncelik hakkına sahiptir? Bu
konuda mezhep alimleri arasında iki görüş bulunmaktadır]
[Birinci görüş]
Daha doğru olan ve
bizzat İmam Şafii (r.a.) tarafından ifade edilen görüşe göre kadınların [ölen
kadının kocasına göre] öncelik hakkı vardır. Çünkü kadınları kadınların
yıkaması daha uygundur.
[İkinci görüş]
Kocanın öncelik hakkı
vardır; çünkü koca karısının bedeninden, söz konusu kadınların bakmasının haram
olduğu yerlere de baka bilmektedir.
3. Kadını yıkayabilecek
olan kadın akrabalar arasında [uygunluk sırası şöyledir]:
[a] - En uygun olanı mahremlerdir.
Burada mahrem ile
kastedilen "erkek olarak düşündüğümüzde yakınlık sebebiyle ölen kadınla
evlenmesi haram olan kişi" kastedilmektedir.
Bu hükmün gerekçesi
şudur: Bu şahıslar ölene daha çok şefkat gösterirler.
Ölenin akrabalarından
olan iki kadın ölene mahremlik bakımından birbirine eşit olsa asabe konumunda
olan öncelik hakkına sahiptir. Örneğin biri ölen kadının halası diğeri teyzesi
olsa halası öncelik hakkına sahiptir.
[b] - Daha sonra
-amcakızı vb. gibi- mahremlerden olmayan zevi'l-erham kadınlar gelir. Bunlar
yakınlık sırasına göre öncelik hakkına sahip olur.
Ölen kadını yıkayacak
kadının mahremliğinin rahimden [yakınlıktan] kaynaklanması gerekir. Buna göre
uzak olan amcakızı ölenin sütannesi veya süt kız kardeşi olursa yakın olan
amcakızından daha öne geçemez. Bu yüzden a.limler bu meselede süt emzirme
konusuna hiçbir şekilde itibar etmemişlerdir.
[c] - Yakınlardan sonra
-el-Mecmu'da da belirtildiği gibi- ölene vela. yoluyla bağlı olan kadınlar
gelir.
Ezrai şöyle demiştir: Alimler
ölene süt emzirme yoluyla haram olan kadınlardan bahsetmemişlerdir. Bana göre
bunlar yabancı kadınlardan daha önce gelebilirler.
Bulkini de bu meseleye
temas etmiş ve ölene sıhriyet yoluyla haram olanları da dahil etmiştir.
Buna göre -Hocamız Zekeriya
el-Ensarf'nin de belirttiği üzeresüt emzirme sebebiyle haram olanların sıhriyet
yoluyla haram olanlardan önce gelmesi gerekir.
[d] - Daha sonra yabancı
kadın gelir. Çünkü [ölen kadını] onun
yıkaması [erkeğin
yıkamasından] daha uygundur.
4. [Ölen kadını
yıkayacak kadın akrabası yoksa] yıkama sırası ölen kadının ana-babadan veya bu
ikisinden biri yoluyla akrabalık bağı olan erkek akrabaları na gelir. Bunların
sıralaması cenaze namazını kıldırma önceliğinde olduğu gibidir.
Bunların diğerlerinden
daha önce gelmesinin nedeni ölen kadına başkalarından daha çok şefkat
göstermeleridir. Ayrıca bu erkekler genelolarak ölen kadının bedeninde başka
erkeklerin bakmasının mümkün olmadığı yerlere bakabilirler.
Nevevi şöyle demiştir:
Amcaoğlu vb. mahrem olmayan akrabalar bunun dışındadır. Çünkü bunlar ölen
kadına yabancı gibidir.
Yani bu akrabanın ölen
kadını yıkama konusunda bir hakkı yoktur. Bu konuda mezhep içinde farklı görüş
yoktur; çünkü bu akrabanın -ölen kadının cenaze namazını kıldırma konusunda hakkı
bulunsa bile- kadına bakması, onunla yalnız başına kalması helal değildir.
5. [Ölen kadını
yıkayacak kimseler arasında erkek akrabaları ve kocası bulunsa yıkama önceliği
kime aittir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş vardır]
[Birinci görüş]
Daha doğru olan görüşe
göre; koca - ister hür isterse köle olsun - mahrem olan erkek akrabalardan önce
gelir. Çünkü koca, kadının bedeninde diğer mahrem akrabaların bakması haram
olan yerlere bakabilmektedir.
[İkinci görüş]
Mahrem erkek akrabalar
[ölen kadını yıkama konusunda] kocadan önce gelirler. Çünkü ölümle birlikte
nikah sona erdiği halde akrabalık devam etmektedir.
G. YIKAMA ÖNCELİĞİ
KONUSUNDA BAZI MESELELER
1. Yukarıda ölüyü
yıkayabileceğini söylediğimiz kimselerin tü~ münde şayet ölen kişi müslümansa
yıkayanın Müslüman olması ve ölen şahsı öldürmemiş olması şarttır.
2. Yıkama önceliğine
sahip olan kişi, aynı mecliste olması şartıyla bu hakkını başkasına
devredebilir. Erkek yıkayıcının kadın yıkayıcıya hakkını devretme yetkisi
olmadığı gibi aksi de mümkün değildir.
3. Kafir olan ölü şahsın
kafir akrabaları onu yıkama konusunda başkalarından daha fazla hak sahibidir.
Not: Bir kadın öldüğünde geride kadına yabancı
olan kadınlar ve kadının kocası kalsa yıkama önceliği kime aittir?
Nevevl'nin konu ile
ilgili ifadeleri bu konuda açık-net değildir; çünkü Nevevi'nin sözünün baş
tarafından kocanın öncelik hakkına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü o
"ölen kadının kadın akrabaları daha doğru görüşe göre kocadan daha önce
gelirler, daha sonra da yabancı kadın" demiştir. Nevevi kocanın kadın
akrabalardan önce gelip gelmediği konusundaki görüş ayrılığını zikretmiş ve onu
yabancı kadından önce zikretmiştir. Nevevi'nin daha sonraki "daha doğru
görüşe göre koca, ölen kadının erkek akrabalarından daha. önce gelir"
ifadesinden kocanın yabancı kadınlardan daha sonra geldiği anlaşılmaktadır.
Alimlerden nakledilen
görüşe göre ölen kadına yabancı olan kadınlar onu yıkama konusunda kocadan önce
gelirler.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
E. YIKAMA ESNASINDA ÖLÜNÜN BEDENİ ÜZERİNDE YAPILACAK
İŞLEMLERİN HÜKMÜ