CENAZE NAMAZI KILINMAYACAKLAR |
B. BİR İNSANDAN KOPAN
ORGANA KARŞI YAPILMASI GEREKENİşLEM
A. ÖLÜDEN KOPAN ORGANA
KARŞI YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER
Öldüğü bilinen bir müslümanın
bir organı bulunsa onun cenaze namazı kılınır.
Şehit edilmeksizin
öldüğü bilinen bir müslümanın bir organı bulunduğunda-bulunan bu parça tırnak
veya saç bile olsa- tıpkı bütünü bulunan hazır ölüde olduğu gibi bu organın
yıkanması ve daha sonra -ölünün bütününü kastederek- cenaze namazının kılınması
farzdır. Çünkü bu, gerçekte gıyab! cenaze namazıdır. Ölünün bu organı dışındaki
bedeni üzerine cenaze namazı kılınmışsa -İbn Şehbe'nin tek görüş olarak
belirttiğine göre- yalnızca bu organına niyet ederek cenaze namazı kılınır.
Zerkeş! şöyle demiştir: "Ölünün bütününe niyet ederek cenaze namazı
kılınması ölü daha önce yıkanmışsa yapılır. Şayet yıkanmamışsa yalnızca organ
için namaz kılmaya niyet eder."
Şayet kişi ölünün
yıkanıp yıkanmadığından şüphe ederse niyet ederken "şayet yıkanmışsa
bütününe" şeklinde askıda bir niyet yapmanın zararı yoktur.
Bu namazın kılınmasında,
ölünün bulunan organ dışında diğer organlarının bulunmuyor olmasının olumsuz
bir etkisi yoktur.
[*] - Bunun delili
şudur: Cemel vakasında öldürülen Abdurrahman b. Attab b. Üseyd'in bir elini bir
akbaba attı. Onu parmağındaki yüzükten tanıdılar ve sahabe onun namazını
kıldı.(İmam Şafil (r.a.) bunu "bana ulaştığına göre" şeklinde
senetsiz olarak rivayet etmiştir. )
Hayatta olan bir kişinin
bedeninden ayrılan organdan bunun farklı olduğu anlaşılsın diye burada
"bir ölüden ayrılan organ" olması şart koşulmuştur. Örneğin kişinin
başına bitişik kulağı onun ölümünden sonra bulunduğunda buna namaz kılınır.
Nevevi bunu el-Mecmu'da zikretmiştir.
Şayet hayatta olan
kişinin bedeninden bir organ ayrılır ve kişi de derhal ölürse bunların tümünün
hükmü aynıdır; bu durumda organın yıkanması, kefenlenmesi, namazının kılınması
ve defnedilmesi gerekir. Ancak aradan süre geçtikten sonra ölürse -yara
iyileşmiş olsun ya da olmasın- hüküm farklı olur.
"Saç bulunsa
bile" şeklindeki hükümden bir saç tanesi istisna edilir; bu yıkanmaz,
namazı kılınmaz. Çünkü bir saç tanesinin bir saygınlığı yoktur. Nitekim Aslü'r-Ravda'da
bu görüş el-Udde yazarından aktarılmış ve onaylanmıştır. Sonrakilerden bazıları
ise bir saç tanesinin de diğerleri ile aynı hükme tabi olduğunu söylemiştir.
"Kefenlemede farz
olan yalnızca avret yeri örtmektir" görüşünü kabul etmiş olsak bile ölen
kimseden kopan organ avret yeri dışında olsa bile bir beze sarılması gerekir;
çünkü ölen kişinin bedeninin bütününü örtmek onun hakkıdır. "Kopan kısım
avret bölgesinden ise örtülmesi gerekir" şeklindeki görüş bir gaflettir;
çünkü "kefenlemede yalnızca avret yerini örtmekle yetinilir" görüşünü
ileri sürenler bunu "kişi, öldükten sonra yalnızca avret yerinin örtmesini
vasiyet ederse avret yerini örtmekle yetinilir" demişlerdir. Burada ise
kişi böyle bir vasiyette bulunmadığı gibi üstelik biz kişinin bu şekilde
yapacağı vasiyetin de yerine getirilmeyeceğini belirtmiştik.
Ölüden kopan organ
üzerine namaz kılındıktan sonra -o bedeninin bütünü mevcut olan hazır bir
cenaze hükmünde olduğundandefnedilmesi gerekir.
B. DİRİ BİR KİMSEDEN
KOPAN ORGANA KARŞI YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER
EI kesme cezası
uygulanmış bir hırsızın eli, bir tırnak, saç, kan pıhtısı, kan alma durumunda
akan kan vb. gibi hayatta olan bir kimsenin bedeninden herhangi bir şeyayrılsa
veya bu şekilde bir parçasını ~ bulduğumuz kişinin ölmüş olup olmadığından
şüphe etsek; parçanın sahibine duyulan saygı gereği bu parçanın defnedilmesi
sünnettir.
Mütevelli'nin açık
olarak belirttiği üzere el vb. organların bir beze sarılarak defnedilmesi
sünnettir.
[Tekrar yukarıdaki
konuya dönecek olursak, ölü bir kimseden kopan organ için cenaze namazı
kılınması hakkında] Subki şöyle demiştir: Alimlerin sözlerinin zahiri, bu
şekilde cenaze namazı kılmanın farz olduğunu açık bir şekilde ifade etmekte
gibidir. Ölü üzerine daha önce cenaze namazının kılınmış olması halinde bu
güçlü bir görüştür. Şayet kılınmamışsa ölünün bütün bedenine gösterilen saygı
gereği cenaze namazını kılmak gerekli olduğu gibi bu organ için de aynısını
söyleyebilir miyiz? Burada "niyet" bahsinde kendilerinden aktarılan
görüşten anlaşıldığı kadarıyla [iki] ihtimal söz konusudur.
Subkl'nin sözü bunun
gerekli olmadığını ortaya koymaktadır.
Şayet ölünün organının
yıkanmasından sonra onun üzerine cenaze namazı kılınmışsa bu güçlü bir
görüştür. Aksi takdirde bizim organı bulmamızla organı yıkamaksızın onun
namazını kılmamızı caiz kılan zorunluluk ortadan kalktığından cenaze namazını
kılmak gerekli olur. El-Kafı adlı eserdeki şu ifadeler de bu anlamda
yorumlanmalıdır: "Bir insanın başı bir şehirde kesilse, başı için başının
bulunduğu yerde, bedeni için de bedeninin bulunduğu yerde cenaze namazı
kılınır. Yalnızca biri için cenaze namazı kılmakla yetinilmez".
Bulunan organ ın bir
müslümana ait olup olmadığında şüphe edilse şayet islam ülkesinde bulunmuşsa,
-İslam ülkesinde müslüman olup olmadığı bilinmeyen bir ölü bulunduğunda
yapıldığı üzere - cenaze namazı kılınır.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
C. DÜŞÜK OLAN ÇOCUĞUN CENAZE NAMAZI