MUĞNİ’L-MUHTAC

CENAZELER / DEFİN SONRASI

 

B. ÖLÜ iÇiN AĞLAMAK VE AĞIT YAKMAK

 

Kişinin ölümünden önce ve ölümünden sonra ağlamak caizdir.

 

Ölen kişinin iyiliklerini sayıp dökerek ağıt yakmak, göğsüne vurmak [yaka paça yırtmakl vb. şekillerde ağıt yakıp sızlanmak haramdır.

 

A. AĞLAMAK

B. AĞIT YAKMA, FERYAT ETME, OÖVÜNME

 

A. AĞLAMAK

 

Kişinin ölümünden önce ve ölümünden sonra ağlamak caizdir.

 

aa. Birinin ölümünden önce ağlamak

 

Kişinin ölümünden önce ağlamanın caiz olduğu konusunda icma vardır. Ancak ölmesi yakın olan kişinin yanında bunu yapmamak daha iyidir.

 

Nevevi' er-Ravda'da -tıpkı Aslü'r-Ravda'da denildiği gibi- "kişinin ölümünden önce ağlamak, ölümünden sonra ağlamaktan daha iyidir" demiştir.

 

İsnevi' "bu ifade kişiden ağlamasının istendiği gibi bir anlama gelir" demiştir. Nitekim Kadı Hüseyin bu açık olarak belirtimiş ve "kişinin ölümü sebebiyle memnun olmadığını ve ölünce onun miras kalacak malında gözünün bulunmadığını göstermek için ağlamak müstehaptır". Bunu İsnevi' el-Mühimmat adlı eserinde İbnü's-Sabbağ'dan rivayet etmiş ve itiraza açık bulmuştur.

 

Öyle anlaşılıyor ki kişinin ölümünden önce ağlamak, ölümünden sonra ağlamaya göre caiz olmaya daha yakındır. Çünkü ileride geleceği üzere kişi, birisi öldükten sonra onu kaybetmesinden dolayı üzülmektedir.

 

ab. Birinin ölümünden sonra ağlamak

 

Birinin ölümünden sonra ağlamak -definden sonra olsa bile- caizdir.

 

[Ölümden önce ve sonra ağlamanın caiz olduğunun delilleri şunlardır:]

 

[*] -Nebi (s.a.v.) oğlu İbrahim ölmeden önce ağlamış ve şöyle buyurmuştur: Göz yaşarır; kalp üzülür; ancak biz Rabbimizin razı olmayacağı bir söz söylemeyiz. Bizden ayrılman sebebiyle gerçekten üzgünüz ey İbrahim!(Beğavi, Şerhu's-sünne, 5, 429)

 

[*] - Nebi (s.a.v.) kızlarından birinin kab ri başında ağlamıştır.

 

[*] - Nebi (s.a.v.) annesinin kabrini ziyaret ettiğinde ağlamış, etrafındaki ashabı da onu görünce [duygulanıp ] ağlamışlardır.

 

Yukarıdaki üç hadisten ilkini Buhari ve Müslim, ikincisini Buhari, Üçüncüsünü ise Müslim rivayet etmiştir.

 

Kişi öldükten sonra onun ardından ağlamak [caiz olmakla birlikte bunun mekruh olup olmadığı konusunda Nevevi iki farklı görüş nakletmiştir: ]

 

[1. Görüş]: Nevevi el-Mecmu'da alimlerin çoğunluğundan bunun "daha iyi olan davranışı terk etmek" olduğunu nakletmiştir. Çünkü bu durumda kişi kaybettiği şahıstan dolayı üzgündür.

 

[2. Görüş]: Nevevi El-Ezkar'da ise İmam Şafil (r.a.)'den ve mezhebimiz alimlerinden bunun mekruh olduğunu nakletmiştir.

 

Esas alınması gereken görüş birincisidir. Nitekim Nevevi'nin elMinhac metnindeki "ve yecuzu" [caizdir] ifadesi de bunu ima etmektedir.

 

Subki şöyle demiştir: Ağlamak [iki sebepten kaynaklanabilir:]

 

a) Şayet ölüye duyulan şefkatten, Allah'ın onu cezalandırmasından dolayı korkmaktan ve kıyamet gününe ait korkutucu durumlardan kaynaklanıyorsa bu mekruh olmadığı gibi "daha iyi olan davranışı terk etmek" de olmaz.

 

b) Şayet sabırsızlıktan, Allah'ın kazasına teslimiyetsizlikten kaynaklanıyorsa mekruh veya haram olur.

 

İkinci durumda haram olduğu görüşü daha güçlüdür. Ruyanı şöyle demiştir:

Kişinin elinde olmadan ağlaması bundan istisna edilir; çünkü bu yasak kapsamına girmez; zira bu insanın kendi elinde olmayan bir şeydir.

 

Bu, yerinde bir görüştür.

 

Bazıları şöyle demiştir: Ağlamak [çeşitli sebeplerden kaynaklanır, hükmü de buna bağlıdır:]

 

a) Ağlamak -bir bebeğin ölümüne ağlama durumunda olduğu gibi- sevgiden ve kalp yumuşaklığından kaynaklanıyorsa bunda bir sakınca yoktur, ancak sabretmek daha güzeldir.

 

b) Şayet ölen kişinin ilminden, salahından, bereketinden, kahramanlığından mahrum kalma sebebiyle ağlanıyorsa bu ağlamanın müstehap olduğu görüşü ağır basmaktadır.

 

c) Şayet ölen şahıs ağlayan kişiye iyilikte bulunan ve onun ihtiyaçlarını karşılayan bir kimse ise ve kişi de bunun için ağlıyorsa bu ağlamanın mekruh olduğu görüşü ağır basmaktadır; çünkü bu Allah'a güvensizlik anlamı taşımaktadır.

 

Zerkeşi şöyle demiştir: Bunların tümü sesli olarak ağlama durumundadır. Yalnızca gözyaşı dökmek ise yasaklanmamıştır.

 

 

B. AĞIT YAKMA, FERYAT ETME, OÖVÜNME

 

Ölen kişinin iyiliklerini sayıp dökerek ağıt yakmak, göğsüne vurmak [yaka paça yırtmak] vb. şekillerde ağıt yakıp sızlanmak haramdır.

 

ha. Ağıt yakma

 

"Vah benim sığınağım gitti", "vah benim dağ gibi [kocam, oğlum, babam vb.] gitti" şeklinde ölen kişinin iyiliklerini sayıp dökerek yas tutmak haramdır.

 

[*] - Bunun delili şu hadistir: Bir kimse öldüğünde ardından insanlar "vah bize, o sırtımızı dayadığımız dağımızdı", "vah bize o bizim dayanağımızdı" diye ağıt yaktıklarında iki melek ölen kişinin göğsüne yumruk vurarak "sen gerçekten öyle miydin?" derler. (Tirmizi, Cenaiz, 1003. Tirmizi: hasendir. )

 

Bu, kişi ardından ağlanmasını vasiyet ettiğinde veya kişi kafir ise söz konusu olur.

 

bb. Çığlık atma, feryat etme

 

Çığlık atma ve feryat etme de haramdır. Nevevi metnin aslında yer alan "nevh" sözcüğünün sesli olarak feryat etme olduğunu söylemiştir. Başkaları ise "secili sözler söyleyerek feryat etme" olduğunu söylemişse de bu kayıt zorunlu bir kayıt değildir.

 

[*] - Hadiste şöyle buyrulmuştur: Ağıt yakan kadın, ölmeden önce yaptığı bu fiilden tövbe etmezse kıyamet gününde üzerine katrandan bir gömlek ve kaşındırıcı bir zırh giydirilir. (Müslim, Cenaiz, 2157)

 

bc. Dövünme, yırtınma

 

Göğsünü dövmek, ya ka bağır yırtmak, saç - baş yolmak, yüzüne kara çalmak, başına kül atmak, çığlık atıp bağırarak ağlamak vb. davranışlarda bulunmak da haramdır. Bunu Cüveynı söylemiş, Nevevi de el-Ezkar' da alimlerden nakletmiştir.

 

[*] - Buhari ve Müslim şu hadisi rivayet etmişlerdir: Yanaklarına vuran, yaka-bağır yırtan, cahiliyedeki gibi davetlerde bulunan kişi bizden değildir. (Buhari, Cenaiz, 1235; Müslim, iman, 281)

 

İbn Dakık el-Id'in dediği gibi ölüm sebebiyle kişinin her zaman giyinmeyi adet edindiği elbisesini değiştirmesi de böyledir.

 

Cüveynı şöyle demiştir: Bu konuda ölçü şudur: Allah'ın kaza ve kaderine boyun eğme ve teslim olma ile çelişecek şekilde her türlü sabırsızlık haramdır.

 

Ölen kişi bir vasiyette bulunmadığı halde onun ölümünün ardından bu fiiller yapılırsa ona bundan dolayı azap edilmez. Çünkü Yüce Allah "hiç kimse başkasının günah yükünü yüklenmez" [Fatır, 18] buyurmuştur. Ancak bunu vasiyet etmişse bundan dolayı azap görür.

 

[Bunu vasiyet edenlere bir örnek olarak] Tarfe b. Abd'in şiirinde [karısına söylediği] şu sözlerini gösterebiliriz:

 

Ben öldüğümde layık olduğum şekilde öldüğümü duyur,

 

Ey Ma'bed'in kızı benim ölümümden dolayı yakanı bağrznı yırt!

 

"Ölen kişinin ardından bu tür fiiller yapıldığında ona azap edile-

ceği" yönündeki rivayetleri alimlerin çoğunluğu bu şekilde yorumlamışlardır.

 

[Soru]  Ölen kişi bu fiillerin yapılmasını vasiyet ettiğinde onun günahı bunu istemesidir; ona azap edilmesi geride kalanların bu isteği yerine getirip getirmemelerine bağlı değildir.

 

[Cevap]  Bir şeye sebep olma sebebiyle günaha girme, sonucun meydana gelmesi ile daha da büyür. Bunun delili şu hadistir: Kim islamda kötü bir çığır açarsa bunun ve kendisinden sonra bununla amel edenlerin günahını alır. (Ahmed b, Hanbel, Müsned, 4, 357)

 

Şeyh Ebu Hamid'in dediği üzere daha doğru olan görüş "yukarıda bahsedilen durumun kafirler ve diğer günahkar kimselerle alakalı olması"dır.

 

Mütevelli ve diğer alimler şöyle demişlerdir: Ölen kişinin ardından, hayatta iken yaptıklarını ve faziletlerini sayıp dökerek mersiyeler düzmek mekruhtur. Bunun yerine onun için Allah'tan af dilemek daha iyidir. Bu konudaki yasağı "kadere hoşnutsuzluk göstererek ağıt yakmak" veya "ağıt yakmak için toplanarak bu fiilleri yapmak", "bunu aşırı bir şekilde yapmak" yahut "insanın üzüntüsünü sürekli tazeleyecek şekilde yapmak" gibi durumlara yormak gerekir. Bunun dışındaki durumlar için yasak söz konusu olmaması gerekir; zira sahabe ve diğer dönemlerden pekçok alim bunu yapmışlardır. Nitekim Nebi {s.a.v.)'in kızı Hz. Fatıma (r.a.) da babasının vefatı üzerine şu sözleri söylemiştir:

 

Ahmed'in toprağını koklayan bir kimse, Uzun zaman miskü anber koklamasa ne olur? Üzerime öyle musibetler döküldü ki Gündüzün üzerine dökülse gece olur!

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

ÖLEN KİMSENİN BORCUNU ÖDENMEK VE VASİYETLERİNİ YERİNE GETİRMEDE ACELE ETMEK