İ’TİKAF |
İTİKAFA ZARAR VERMEYEN
DURUMLAR
İtikaf yaparken güzel
koku sürünmek, süslenmek ve oruçsuz olmanın itikafa zararı yoktur. Hatta kişi
yalnızca geceleyin itikaf yapsa bu sahih olur.
1. GÜZEL KOKU SÜRÜNMEK
VE SÜSLENMEK
2. DİĞER FİİLLER
1. GÜZEL KOKU SÜRÜNMEK
VE SÜSLENMEK
Itikafta iken;
[a] - Güzel ko ku
sürünmek,
[b] - Yıkanmak,
bıyıklarını tıraş etmek, güzel elbise giymek vb. cinsel ilişkiye götüren diğer
süslenme fiillerini yapmanın itikafa zararı yoktur.
Çünkü Hz. Peygamber
(s.a.v.)'in itikafta iken bu fiilleri terk ettiği veya terk edilmesini
emrettiği nakledilmemiştir. Aslolan [itikaf dışında normalde mübah olan bu
fiillerin] mübahlığının [itikaf esnasında da] devam etmesidir.
2. DİĞER FİİLLER
> İhramlı kimsenin
durumunun aksine itikaf yapan kimsenin evlenmesi de başkasını evlendirmesi de
d.izdir.
> Itikaf yapan
kişinin mescitte -çokça yapmadığı sürece- dikiş dikmek, yazı yazmak gibi fiilleri
yapması mekruh değildir. Şayet bunları çokça yaparsa mescidin saygınlığı
sebebiyle bunları yapması mekruh olur. Ancak ilim yazma bunun dışındadır; bu
fiilin çokça yapılması mekruh değildir. Çünkü ilim yazmak da tıpkı ilim
öğretmek gibi Allah'a itaat fiillerindendir. Nevevi bunu el-Mecmu'da
zikretmiştir.
> Hikafta olan
kişinin bir ihtiyaç olmadığı halde mescitte terzilik yapmak vb. mesleğini icra
etmesi ve alım-satım yapmak gibi bedelli işlemler yapması -bu işlemleri az
olarak da yapsamekruhtur.
> Kişi mescitte yemek
yiyebilir, su içebilir, ellerini yıkayabilir.
Sofra vb. bir şey
üzerinde yemesi, leğen vb. bir kap içinde ellerini yıkaması daha iyidir;
böylece mescidi daha temiz tutmuş olur.
> Kişinin mescide
[taharette] kullanılmış suyu damlatması caizdir; çünkü alimler mescitte abdest
almanın ve kullanılmış abdest suyunu mescidin arazisine dökmenin caiz olduğu
konusunda ittifak etmişlerdir. Çünkü bu, kişinin mescitte elini yıkamış olduğu
sudan daha temizdir. Bu, Nevevi'nin el-Mecmu'da tercih ettiği görüş olup
İbnü'l-Mukri tarafından da tek görüş olarak nakledilmiştir. Beğavi'nin "bu
haramdır" görüşünü esas almasının aksine, itimad edilecek olan görüş de
budur.
> Nevevi'nin
el-Mecmu'da tek görüş olarak belirttiğine göre itikaf yapan kişinin mescitte
damarını yardırması ve bir kap içine kanını aldırması da -şayet mescidin
kirletilmeyeceğinden emin olunursa- mekruh olmakla birlikte caizdir.
> Hocamız Zekeriya
el-Ensari'nin görüşüne göre kan aldırma ve damar yarma ile aynı özelliğe sahip
olan, insanın bedeninden çıkan yaranın kabuğunun açılması veya diğer kanların
çıkması gibi fiiller de -ihtiyaç sebebiyle- caizdir. Bunlarla aynı özellikte
olmayan fiiller ise haramdır.
> Nevevi el-Mecmu'da
necasetin mescide sokulmasının haram olduğu görüşünü nakletmiştir. Çünkü bu son
derece çirkin bir hareket olmakla birlikte ayrıca bunda mescidin havasını
necasetle meşgul etme söz konusudur.
Bu görüş "mescide
necaset sokmaya ihtiyaç bulunmadığında" söz konusudur. Nitekim kişi
mescidin kirlenmeyeceğinden emin olursa oraya necis ayakkabı ile girebilir.
> Kişiden çıkan'
necaset yukarıda belirtildiği şekilde mescidi kirtetirse, yahut mescidde -bir
kabın içine bile olsa- küçük veya büyük tuvaletini yaparsa bu haram olur.
Yukarıda geçen mesele ile küçük ve büyük tuvalet yapma arasındaki fark şudur:
Kan, küçük ve büyük tuvaletten daha hafif bir necasettir; nitekim kişiden çok
miktarda kan çıksa bile -şayet bu kan onun fiili sonucu çıkmamışsa- çıktığı
yerde bulunduğu sürece affedilir. Küçük ve büyük tuvalet kandan daha çirkindir.
Bu yüzden küçük ve büyük tuvalet yaparken kişinin kıbleye dönmesi yasaklandığı
halde kan aldırırken kıble yönüne dönmesi yasaklanmamıştır.
> !tikaf yapan kişi
Kur' an okumak ve ilimle meşgulolsa hayrını arttırmış olur; çünkü bu, ibadet
içinde ibadettir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN