İ’TİKAF |
İTİKAF ESNASINDA ORUÇ
TUTMAK
Kişi oruçlu olduğu bir
günde itikaf yapmayı adasa oruç gerekli olur.
Kişi oruçlu olarak
itikaf yapmayı adasa veya itikaf yaparak oruç tutmayı adasa bunları yapması
gerekli olur. Daha doğru olan görüşe göre bu ikisini birlikte yapmak gerekir.
Kişinin -sünnete uymak
için ve itikafta orucu gerekli görenlerin görüş ayrılığından kurtulmak için-
itikaf sırasında oruç tutması sünnettir.
Kişinin itikafta iken
oruçsuz olmasının zararı yoktur; hatta yalnızca geceleyin, bayramda ve teşrik
günlerinde itikaf yapmak caizdir.
[*] - Bunun delili
Enes'ten rivayet edilen şu hadistir: Kişi kendisine farz kılmadığı sürece
itikaf yapan kişi üzerine oruç farz değildir. (Müstedrek, Savm, 1,439, Bu
hadisi Hakim rivayet etmiş ve "Müslim'in şartına göre sahih olduğunu"
söylemiştir)
Bu, İmam Şafii
(r.a.)'nin açık olarak ifade ettiği yeni görüşüdür.
İmam Şafii (r.a.)'nin
eski görüşüne göre ise oruç itikafın sahih olmasının şartıdır. Kadı Iyaz bu
görüşü alimlerin çoğunluğundan nakletmiştir.
Kişi oruçlu olduğu bir
günde o gün itikaf yapmayı adamış olsa oruç tuttuğu bu günde itikaf yapması
gerekli olur; çünkü oruçlu olarak itikaf yapmak daha faziletlidir. Kişi adakta
bulunmak suretiyle orucu kendisine gerekli kılınca -tıpkı peşpeşe birkaç gün
itikaf yapmayı gerekli kılması durumunda olduğu gibi- oruç gerekli olur. Bu
durumda kişinin tuttuğu oruç ramazan orucu olsun ya da olmasın kişinin oruç ve
itikafı birbirinden ayırması caiz olmaz; çünkü kişi bu adağı ile oruç tutmayı
üstlenmemiş, belirli bir sıfatta itikaf yapmayı üstlenmiştir, bu sıfat da [yani
oruç da] kişide bulunmaktadır.
Kişi oruçlu olarak
itikafta bulunmayı adasa veya bunun aksini yaparak itikaflı olarak yahut
itikafla birlikte oruç tutmayı adasa -üstlendiği şeyi yerine getirmiş olmak
için- bu ikisini yani itikaf ve orucu her iki durumda da birlikte yapması
gerekir.
[Soru] İsnevi'nin de belirttiği üzere ilk meseleyle
bizim meselemiz arasındaki fark problemlidir. Çünkü kişi her iki durumda da
"bir niteliğe delalet edecek lafızIa birlikte oruç tutmayı"
üstlenmiştir.
[Cevap] [Arapça' da] hal cümlesi onun amili üzerinde
bir kayıt ve hal sahibinin durumunu açıklayıcıdır. Sıfat ise bundan farklı
olarak mevsufunu tahsis eder. Alimler harf-i ceri ve onun mecrurunu sari h hal
gibi değerlendirmişlerdir.
[Yukarıdaki şekilde
adakta bulunan kimsenin oruç ve itikafı bir arada yapması gerekli olur mu? Bu
konuda mezhep içinde üç görüş bulunmaktadır: ]
[Birinci görüş]
Daha doğru olan ve İmam
Şafii (r.a.)'nin açık ifadelerinde yer alan görüşe göre ikisini bir arada
yapmak gerekir; çünkü bu bir ibadettir ve adak yapma durumunda [adak yapıldığı
şekliyle] yerine getirilmesi gerekir.
[İkinci görüş]
İkisinin bir arada
yapılması gerekmez; çünkü ikisi birbirinden farklı ibadetlerdir. Bu, kişinin
"namaz kılarak itikaf yapmayı" veya tersini [yani itikafta iken namaz
kılmayı] adaması gibidir. (Kıyas)
İlk görüşte olanlar
[ikinci görüşte kıyas yapılan meseleyle önceki mesele arasında] şu açıdan fark
bulunduğunu söylemişlerdir: Hem oruç hem de itikaf ibadetinde "kendini
alıkoyma" özelliği bulunduğundan oruç itikafa uygun düşen bir ibadettir.
Namaz ise doğrudan fiil yapmakla icra edilen bir ibadet olduğundan itikafa
uygun düşmemektedir.
[Üçüncü görüş]
Birinci durumda ikisini
birleştirmek gerektiği halde ikinci durumda gerekmez. Rafii iki durumu
birbirinden şöyle ayırmıştır: İtikaf orucun vasfı olmaya elverişli olmadığı
halde oruç itikafın vasfı olmaya elverişlidir; çünkü itikafta iken oruç tutmak
müstehaptır.
Daha doğru olan ilk
görüşe göre kişi ramazan ayında veya başka bir zamanda oruçlu olarak itikaf
yapsa -bu oruç nafile olsun farz olsun- ve bu oruç adak dışında başka bir
sebeple tutuluyor olsa adakla üstlenilen şeye vefa gösterilmediği için bu
itikaf yeterli olmaz. isnevı şöyle demiştir:
Zikredilen ve ona
benzeyen meselelerde kıyasa uygun olan görüş günün bir anında kişinin itikaf
yapmasının yeterli olmasıdır, günün tümünü kaplaması gerekmez; çünkü itikaf
yaparken kullanılan sözcük aza da çoğa da söylenebilmektedir. Oysa alimlerin
sözünden buna aykırı hüküm anlaşılmaktadır.
Önceki görüş daha
doğrudur.
Kişi bayram günü vb.
oruç tutmanın sahih olmadığı bir günde itikaf yapmayı adamış olsa [hüküm ne
olur? Bu konuda farklı görüşler vardır:]
> Darimı şöyle
demiştir: Kişi bu durumda itikafını yapar, orucunu kaza etmesine gerek yoktur.
Bu durum oruçla itikafın birlikte olmasının gerekliliğinden istisna edilmiştir.
Kişi hac ve umreyi
birleştirmeyi adasa -bu ikisini birlikte yapması daha faziletli olmakla
birlikte- ikisini birbirinden ayırabilir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
RÜKÜNLERİ: 3.
İTİKAFA NİYET ETMEK