MUĞNİ’L-MUHTAC

AKİDDE MUHAYYERLİK

 

D. KUSUR GEREKÇESİYLE MALI GERİ VERME SÜRESİ

 

Kusur sebebiyle mal [geri verilecekse] derhal verilmelidir. Bu sebeple [malı geri verecek olan müşteri] Mete göre acele etsin.

 

Kişi malın kusurlu olduğunu;

 

a) Namaz kılarken veya yemek yerken öğrenmiş olsa malı geri vermeyi [namaz veya yemeği] bitirinceye kadar erteleyebilif.

 

b) Geceleyin öğrense sabah oluncaya kadar erteleyebilir.

 

1. Kusur gerekçesiyle malı geri vermek derhal yerine getirilmesi gereken bir husustur. İbnü'r-Rif'a'mn belirttiğine göre bu konuda icma vardır.

 

Ayrıca satım akdinin bağlayıcı olması asıldır, akdin bağlayıcı olmaması arıil bir durumdur.

 

Yine "kusur sebebiyle geri verme muhayyerliği" müşterinin mal sebebiyle karşılaşacağı zararı gidermek için olduğundan geri verme işlemi -tıpkı şuf'a hakkında olduğu gibi- derhal yerine getirilmesi gereken bir durumdur.

 

Bu durumda bir özür bulunmaksızın malı geri vermeyi erteleme durumunda geri verme hakkı geçersiz hale gelir.

 

Bu hüküm, satılan muayyen mal hakkında geçerli bir hükümdür.

 

Satım veya selem akitlerinde zimmet borcuna konu olan mallar teslim alındığında kusurlu olduğu tespit edilirse [ne olur?]

 

İmam Cüveyni şöyle demiştir: [Burada iki ihtimal söz konusudur:]

 

[a] - Şayet "bu akitlerde mal, ancak karşı tarafın razı olmasıyla onun mülküne girer" görüşünü kabul edersek -ki daha doğru olan görüş budur- o takdirde malın derhal geri verilmesi şartına itibar edilmez; çünkü mülkiyetin gerçekleşmesi müşterinin rızasına bağlıdır.

 

[b] - "Mal, karşı tarafın teslim almasıyla onun mülkiyetine geçer" görüşünü kabul ettiğimizde de hüküm böyledir. Çünkü bu mal, akde konu olan mal değildir. "Malı derhal geri verme" şartı geri verilmesiyle akdin ortadan kalktığı durumlara özgüdür.

 

Not:  "Kusurlu malı derhal geri vermek gerekir" şeklindeki kuralın kapsamından aşağıdaki durumlar istisna edilmiştir:

 

> Müşteri, satın aldığı malı kiraya verdikten sonra malın kusurlu olduğunu öğrense ve satıcı da kira akdinin süresinin bulunması sebebiyle malını menfaati başkasına ait olduğu durumda geri almaktan kaçınsa bu durumda müşteri, kira süresi doluncaya kadar geri vermeyi geciktirme hususunda mazur görülür.

 

> Müşteri "derhal geri vermenin gerekli olduğu" şartını bilmediğini iddia etse ve bu bilgiyi bilmemesi mümkün olan şahıslardan olsa o takdirde iddiası kabul edilir.

 

> Kişi, senesi dolmadan zekat malını satsa, müşteri de satın alma tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra malda satım öncesine ait bir kusurun bulunduğunu tespit etse, henüz zekat! da ödememiş olsa, ister "zekat mala taalluk eder" görüşünü kabul edelim isterse "zekat zimmete taalluk eder" görüşünü kabul edelim, zekatı ödeyinceye kadar malı geri veremez. Çünkü zekat memuru zekatı müşteriden alma imkanı bulamazsa maldan alır. Bu, sonradan meydana gelen bir kusur olup kişinin zekat! ödeyinceye kadar geri vermeyi ertelemesi onun geri verme hakkını ortadan kaldırmaz; çünkü öncesinde malı verme imkanına sahip değildir. Kişi, ancak imkanı olduğu halde geciktirirse geri verme hakkını kaybeder.

 

> [Bir gayri menkulün bir payını satın alan] müşteri, şuf'a hakkına sahip olan kişi [hakkını kullanarak] malı almadan önce satın aldığı payda bir kusur bulunduğunu tespit etse ve şuf'a hakkı sahibini beklemesi sebebiyle kusurlu malı geri vermese [bakılır:] Şuf'a hakkı sahibi ortada yoksa müşteri onu beklemekle geri verme hakkını kaybeder. Şuf'a hakkı sahibi mevcutsa müşteri hakkını kaybetmez.

 

> Kişi bir kusur sebebiyle malı geri vermekle meşgul iken ve kusuru tespit etmeye başlamışken kusuru tespiti mümkün olmasa, meydana gelen başka bir kusur sebebiyle malı geri verebilir. Başka bir kusurdan dolayı geri vermekle meşgul olduğundan mazur görülür. İbnü's-Salah'ın fetvalarında şu hüküm yer almaktadır: "Bir cariye satın alan kişi daha sonra onun deli olduğunu iddia etse ve geri vermek istese, cariyenin deliliği tespit edilmese, daha sonra başka bir kusur iddiasında bulunsa, iddia ettiği kusur sabit olursa geri verme hakkı dOğar. Daha önce iddia etmiş olduğu delilik ve bunun ispatının gecikmesi aczinden kaynaklanmışsa bu durum malı geri vermesine engel teşkil etmez. "

 

> Satıcı "maldaki kusuru giderebilirim" dese ve [sattığı arazideki] gömülü bir taşı nakletmek gibi emsal ücret gerektirmeyecek bir sürede bunu yapması mümkün olsa bu kabul edilir, müşteri bu durumda malı geri veremez.

 

***

 

2. Kusur sebebiyle malı geri vermek isteyen kimse örf ve adet e uygun bir şekilde acele etmelidir.

 

Bu şart gereğince kişinin malı geri vermesi için sıçraması, koşması gerekmez.

 

3. Kişi malında kusur bulunduğunu:

 

> Farz veya nafile namaz kılarken,

> veya -el-Muharrer'de ifade edildiği üzere- tuvalet yaparken,

> veya -Nevevi'nin şuf'a bahsinde zikrettiği üzere- hamamda [yıkanır] iken öğrense

 

işini bitirinceye kadar malı geri vermeyi geçiktirebilir; çünkü bu durumda ertelemesi kusur / ihmalkarlık olarak görülmez.

 

Öyle anlaşılıyor ki kişinin malı geri vermek için namazı hızlı bir şekilde kılması ve yalnızca namaz olmaya yetecek kısımları kılmakla yetinmesi, bunun dışında tek başına namaz kılan kişinin yapması sünnet olan şeyleri yapmaması gerekmez.

 

Nevevi'nin ifadesinden sanki şöyle bir anlam çıkmaktadır: "Kişi, malında kusur bulunduğunu bu fiillerin [namaz, tuvalet, banyo vb.] vakti girdiğinde öğrense ancak henüz bunlara başlamamış olsa o zaman hüküm farklı olur." Oysa bu kastedilmemiştir. Arada bir fark yoktur.

 

Kişi durumu öğrendikten sonra elbisesini giyse veya kapısını kapatsa bunun bir sakıncası olmaz.

 

Malı geri verirken söze selam la başlamanın bir zararı yoktur, ancak satıcıyla sohbet etmekle meşgulolmak bundan farklıdır.

 

Kişi bir köle satın alsa, teslim öncesinde köle kaçsa, müşteri satıma onay verse sonra feshetmek istese, köle kendisine dönmediği sürece bunu yapabilir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

E. KUSURLU MALIN SATICISININ [MALIN SATILDIĞI] ŞEHİRDE OLDUĞU VE OLMADIĞI DURUM