FERAİZ / MİRAS HESABI |
III. BELİRLİ PAYLAR VE
SAHİPLERİ
Allah'ın kitabında
miktarları belirtilen paylar altıdır:
1. Yarım (1/2):
Bu, beş kişinin payıdır.
a. Ölen karısının çocuğu
veya ölen karısının oğlunun
çocuğu bulunmayan koca.
b. Kız,
c. Oğlun kızı,
d. Tek başına bulunan
ana-baba bir kız kardeş,
e. Tek başına bulunan
baba-bir kız kardeş.
2. Dörtte bir (1/4):
[Bu, iki kişinin
payıdır]
a. Ölen karısının çocuğu
veya ölen karısının oğlunun çocuğu bulunan koca.
b. Ölen kocasının çocuğu
veya ölen kocasının oğlunun çocuğu bulunmayan zevce.
3. Sekizde bir (1/8):
Ölen kocasının çocuğu
veya ölen kocasının oğlunun çocuğu bulunan zevce.
4. Üçte iki (2/3):
a. İki veya daha fazla
kız,
b. Oğlun iki veya daha
fazla kızı,
c. Ana-baba bir veya
baba-bir iki veya daha fazla kız kardeş.
5. Üçte bir (1/3):
a. Ölenin çocuğu,
oğlunun çocuğu veya erkek ve kız kardeşlerden iki tanesi yoksa annenin payı,
b. Annenin çocuklarından
iki veya daha fazlasının payı,
c. Erkek kardeşlerle
birlikte dedenin payı da olabilir.
6. Altıda bir (1/6):
Bu pay yedi kişiye
aittir:
a. Ölen bir kimsenin
geride çocuğu veya oğlunun çocuğu bulunduğunda baba,
b. [Yukarıdaki aynı
durumda] dede,
c. Ölenin çocuğu,
oğlunun çocuğu veya erkek ve kız kardeşlerden ikisi bulunduğunda anne,
d. Nine,
e. Öz kız ile birlikte
oğlun kızı,
f. Ana-baba bir kız
kardeşle birlikte baba-bir kız kardeş veya kız kardeşler,
g. Ananın çocuklarından
biri,
1. "Ashab-ı
feraiz", kendileri için dinen artmayacak ve eksilmeyecek şekilde [sabit]
bir pay belirlenmiş olan kimselerdir. "Farz" ise her birinin hak
ettiği paydır. Furuz kelimesi farzın çoğulu olup paylar anlamına gelir.
[Metinde geçen]
"Mukadder" kelimesi mirasçıların artmayacak ve eksilmeyecek şekilde
belirlenmiş olan payları demektir. Ancak avl gibi bir arıiı durum olursa paylar
eksiıtilebilir, red gibi bir durum olursa arttırılabilir.
Bu paylar mirasçılar
için Allah'ın kitabında ve ilgili hadislerde belirlenmiştir.
Bu paylar gerek avl
gerekse başka durumlarda altı tanedir.
Bu paylar en özet bir
şekilde "dörtte bir", "üçte bir" ve bunların. her birinin
iki katı ve her birinin yarısı şeklinde de belirtilir.
Şöyle de diyebilirsin:
Yarım, yarımın yarısı, yarımın yarısının yarısı. Üçte iki, üçte ikinin yarısı,
üçte ikinin yarısının yarısı.
Şöyle de denilebilir:
Yarım, yarımın yarısı, yarımın dörtte biri. Üçte iki, üçte ikinin yarısı, üçte
ikinin dörtte biri.
2. "Allah'ın
Kitabında" ifadesi, nin e ve oğlun kızı için verilen altıda birlik payı
dışarıda bırakmaktadır. Ancak şu söylenebilir: "Altıda bir, Allah'ın
kitabında onu hak eden kimsenin anne, nine, oğlun kızı gibi hak sahibinin kim
olduğu zikredilmeksizin belirtilmiştir."
3. "Avi"
meselesinde yedide bir ve dokuzda bir de dışarıda kalmaktadır. Ancak şu
söylenebilir: "Yedide bir", aslında altıda birlik pay ve bir payın
avl yoluyla geri verilmesidir.
"Dokuzda bir"
ise sekizde bir pay ve geri kalanın üçte biridir. Örneğin kadın öldüğünde
geride kocası ve ana-babası kalsa, yahut koca öldüğünde geride karısı ve
ana-babası kalsa bu şekilde olur. Yine dede ile birlikte ashab-ı feraizden
birisi olsa; örneğin anne, dede ve beş erkek kardeş bulunsa hüküm böyledir. Bu,
ictihada açık meselelerdendir.
4. Belirli paylardan
birisi "yarım" paydır. Nevevi de tıpkı diğer alimler gibi belirli
paylara bunlardan başlamıştır. Çünkü yarım, tek kesirlerin en büyüğüdür.
Subki şöyle demiştir:
Ben, belirli paylara üçte iki ile başlamalarını istiyordum; çünkü Yüce Allah
bununla başlamıştır. Sonradan Ebu'n-Neca ve Hüseyin bin Abdülvahid el-Vefiy'in
üçte ikiyle başladığını görünce bu hoşuma gitti.
5. Terikenin yarısı beş
kişinin payıdır:
[1] - Koca:
Bu, karısının, özel yakınlıktan
dolayı mirasçı olarak geride -ister erkek ister dişi, ister tek ister topluluk
olarak- çocuk veya oğlunun çocuğu ... bırakmadığı kocadır.
Bunun delili şu ayettir:
[Ey mümin erkekler!]
çocuğu bulunmayan karılarınızin bıraktıkları mirasın yarısı sizindir. [en-Nisa,
12]
Oğlun çocuğunun da oğul
gibi olduğu konusunda icma bulunmaktadır.
"Çocuk"
sözcüğünün hem hakikat hem de mecaz anlamı birlikte esas alındığında bu kelime
hem erkek hem kız çocuğunu kapsar.
Yüce Allah, çocukların
mirasını açıklayarak konuya başladığı halde Nevevi ve başka alimler İmam ŞafiI
(r.a.)'ye tabi olarak terikenin yarısının taksimiyle konuya başlamışlardır.
Çünkü miras hukuku alimlerinin amacı meseleleri öğretmek ve anlaşılabilir hale
getirmektir. Az açıklama gerektiren bir konuyla meseleye başlamak hem daha
kolay hem de anlaşılmaya daha müsaittir. Böylece bu ilmi öğrenecek kimseler de
eğitilmiş olur. Karı-koca konusundaki hükümler bunların dışındakilere göre daha
azdır. Yüce Allah ise insan için en yakın olan kişiden yani çocuğundan meseleye
başlamıştır.
"Mirasçı"
sözcüğü kölelik ve inkarcılık gibi bir engel sebebiyle mirasçı olamayan çocuğu
dışarıda bırakmaktadır.
"Özel
yakınlık" sözcüğü "kızın çocuğu" gibi genel yakınlığı bulunan
kimseyi dışarıda bırakmaktadır ki biz zevi'l-erham olmaları sebebiyle bunları
mirasçı kılsak bile bunlar dikkate alınmazlar.
[2] - Tek başına olan
kız,
[3] - Tek başına olan
oğlun kızı, oğlun kızının kızı. ..
Bunun delili şu ayettir:
Şayet mirasçı konumunda
tek kız evladı varsa, mirasın yarısı ona aittir. [en-Nisa, 4/11]
Oğlun kızı da kız
gibidir. Buna dair açıklama oğlun çocuğu konusunda geçmişti.
[4] - Tek başına olan
ana-baba bir kız kardeş,
[5] - Tek başına olan
baba-bir kız kardeş.
Bunun delili şu ayettir:
Bir erkek, çocuksuz olarak ölür ve bir kız kardeşi mirasçı olursa, terikenin
yarısı o kız kardeşe ait olur. [en-Nisa, 176]
Burada "kız
kardeş" ile kastedilen "ana-bir kız kardeş" dışındakilerdir .
Çünkü daha sonra geleceği üzere ana-bir kız kardeş altıda bir payalır.
Metinde yer alan
"tek başına" ifadesi [yukarıdaki beş şahıstan ilki dışındaki] dördüne
dönmektedir. Bu ifade zikredilmek suretiyle bunların erkek kardeşleriyle veya
kız kardeşleriyle birlikte bulunduğu yahut hep birlikte bulundukları durum dışarıda
bırakılmıştır ki bunun açıklaması ileride gelecektir.
Burada mutlak olarak
"tek başına mirasçı olmak" kastedilmemiştir. Zira bahsi geçen dört
kişi, ölen kadının kocasıyla birlikte bulunduklarında da mirasın yarısını
alırlar.
6. İkinci pay terikenin
dörtte biridir. Terikenin dörtte biri iki kişinin payıdır:
[1] - Karısının,
kendisinden veya bir başkasından, özel akrabalık yoluyla mirasçı olan çocuğu
veya oğlunun çocuğu bulunan koca:
Bunun delili şu ayettir:
Eğer [karılarınızın]
çocukları varsa, vasiyetleri yerine getirildikten vdveya borçları ödendikten
sonra geriye kalan mallarının dörtte birine mirasçı olmaya hak sahibisiniz.
[en-Nisa, 4/11]
Oğlun çocuğu da -daha
önce geçtiği üzere- oğul gibidir.
[2] - Kocasının, bu
ikisinden [yani çocuk ve oğlunun çocuğundan] birini geride bırakmadığı zevce:
Bunun delili şu ayettir.
Şayet sizin de çocuğunuz
yoksa vasiyetiniz yerine getirildikten vdveya borcunuz ödendikten sonra geriye
kalan mallarınızın dörtte biri karılarınıza aittir. [en-Nisa, 4/11]
"Oğlun çocuğu"
da "çocuk" gibidir.
Not: Anne, ileride açıklanacağı üzere bir durumda
dörtte bir mirası da ashab-ı feraizden olmak üzere alır. Bu durumda terikenin
dörtte birini alanların sayısı üç olmuş olur.
7. Üçüncü pay terikenin sekizde
biridir. Bu pay, kocanın çocuğu veya oğlunun çocuğu, oğlunun çocuğunun çocuğu
... nun bulunduğu durumda zevcenin alacağı paydır. Bu çocuklar o zevceden
olsun, başkasından olsun fark etmez.
Bunun delili şu ayettir:
Eğer çocuğunuz varsa
karılarınız sekizde bir pay sahibidir. [en-Nisa, 4/11]
Oğlun çocuğu da çocuk
gibidir.
Not: "Zevce" ifadesiyle kastedilen cins
isim olup bir kişiyi de birden fazlasını da kapsar.
Buna göre iki, üç veya
dört zevce, terikenin dörtte bir veya sekizde birinde ortaktır.
Yukarıda bahsi geçen iki
durumda koca kadının iki katı kadar payalmaktadır; çünkü o erkektir. Erkeklik
ise iki kat payalmayı gerektiren bir durumdur. Kocanın buradaki durumu oğul ve
kızın birlikte bulunması durumunda oğlun kızın iki katı kadar alması gibidir.
8. Dördüncü pay
terikenin üçte ikisidir. Bu pay dört kişiye aittir:
[1] - İki veya daha
fazla kız,
[2] - İki veya daha
fazla oğlun kızı: Bunlar ister aynı babadan, ister farklı babalardan olsun fark
etmez.
[3] - İki veya daha
fazla ana-baba bir kız kardeş,
[4] - İki veya daha
fazla baba-bir kız kardeş.
Üçte iki payalan
mirasçılara ilişkin genel kural şudur: Kendisini asabe yapan veya hacbeden
kimseler bulunmayıp tek olduğunda terikenin yarısını alan bütün dişiler, birden
fazla olduğunda üçte iki alırlar.
Kızlar konusunda hükmün
bu şekilde olduğunun delili şu ayettir:
Eğer ölen kişinin
çocuklarz sadece kız olup (iki tane veya) ikiden fazla iseler, bunlar mirasın
üçte ikisini alırlar. [en-Nisa, 4/11]
Kız kardeşler konusunda
hükmün bu şekilde oldUğunun delili ise
şu ayettir:
Çocuksuz olarak ölen bir
erkeğin iki kız kardeşi varsa, bu durumda terikenin üçte ikisi bu kız
kardeşlere ait olur. [en-Nisa, 4/176]
Cabir bin Abdullah hastalandığında,
kendisinin ölümü halinde geride kalan yedi kız kardeşinin ne kadar miras
alacağını sordu. Bunun üzerine yukarıdaki ayet indirildi. (Buhari, Maraz, 565;
Müslim, Feraiz, 4577)
Bu da gösteriyor ki bu
ayette "şayet iki tane iseler" ile kastedilen şey "iki veya daha
fazla iseler" şeklindedir.
İki kız, oğlun iki kızı,
[ikiden fazla] kız kardeşler, [ikiden fazla] kızlar, oğlun ikiden fazla kızı da
"iki kız kardeşe" kıyas edilmiştir. Hatta bir sözcüğün aynı anda hem
gerçek hem de mecaz anlamda kullanımını caiz kabul ettiğimizde bunlar da
"kızlar" ifadesinin kapsamına dahil olur.
Ayette geçen
"üzerinde" ifadesinin "boyunlarının üzerine vurun"
[el-Enfal, 12] olduğu gibi sıfat niteliğinde olduğu da söylenmiştir. Buna göre
ayet "iki kıza da delalet etmektedir."
Oğlun kızı da bunlara
kıyas edilir, yahut da bunlar "kız" ifadesinin kapsamına dahil kabul
edilir. Yine kızlar ve oğlun kızları da kız kardeşlere kıyas edilir.
"Erkeğe iki dişi
payı verin" [en-Nisa, 4/11] ayeti de buna delil getirilmiştir. Zira dişi
bir tane bile olsa onun payı üçte birdir. Öyleyse dişi, kız kardeşiyle birlikte
bulunduğunda bu payı alması daha evla ve uygundur.
9. Beşinci pay terikenin
üçte biridir. Bu pay iki kişiye aittir:
[1] - Anne:
Bu, ölen kişinin mirasçı
olan bir çocuğu, oğlunun çocuğu, erkek veya kız kardeşlerinden iki kişi
bulunmadığında verilen paydır. Bu erkek veya kız kardeşlerin ana-baba bir olup
olmaması, hep erkek veya hep kız olması, ana-bir iki erkek kardeşin dede
sebebiyle hacb olması örneğinde olduğu gibi başkaları tarafından hacb edilip
edilmemesi arasında fark yoktur.
Bunun delili şu ayettir:
Ölen kişinin çocuğu
yoksa ve ana-babası da hayatta olursa, mirasın üçte biri anaya verilir. Şayet
ölen kişinin erkek ve kız kardeşleri varsa, ana mirasın altıda birini alır.
[en-Nisa, 4/12]
Oğlun çocuğu da çocuk
gibi değerlendirilir.
Erkek kardeşler ile
kastedilen iki veya daha fazla erkek kardeştir. İbn Abbas'ın bu konuda farklı
görüş ileri sürmesine kadar bu konuda icma bulunuyordu.
Anne ile birlikte
babanın ve eşlerden birinin bulunmaması da şarttır. Şayet anne ile birlikte
bunlardan biri bulunursa annenin payı, eşlerden birinin payını almasından sonra
geriye kalanın üçte biridir.
[2] - Annenin çocuklarından
iki veya daha fazlası: Bu konuda erkek ile diğerleri eşittir.
Bunun delili şu ayettir:
Eğer anadan kardeşler
birden fazla sayıda iseler bu durumda mirasın üçte birini eşit olarak
paylaşırlar. [enNisa,4/12]
Burada ananın çocukları
kastedilmiştir. Nitekim İbn Mesud'un ayeti "anadan erkek veya kız kardeşi
var ise" şeklinde okuması da bunu göstermektedir. Bu kıraat mütevatir
olmasa bile, doğru olan görüşe göre amel etme bakımından haber [sünnet]
hükmündedir. Çünkü İbn Mesud böyle bir görüşü ancak Hz. Peygamber (s.a.v.)'den
duymak suretiyle dile getirebilir.
Burada erkek ile kız
eşit pay almıştır; çünkü ana-baba bir ve baba-bir kardeşlerin aksine burada
kendisiyle ölüye bağlandıkları kişilerde asabelik söz konusu değildir.
Diğerlerinde ise -tıpkı iki veya daha fazla kız bulunması durumunda olduğu
gibi- asabelik söz konusu olduğundan onlarda bir erkek iki dişi payı almıştır.
Bunu İbn Ebu Hureyre Ta'lik adlı eserinde zikretmiştir.
Terikenin üçte biri,
erkek kardeşlerle birlikte bulunan dede için de miras olarak verilebilir. Bu,
mukaseme yapıldığında dedenin payı üçte birin altına düşüyorsa söz konusu olur.
Örneğin dede üç veya daha fazla erkek kardeşle bilikte olduğunda söz konusu
olur.
Buna göre, üçüncüsü
Allah'ın Kitabı'nda yer almamakla birlikte terikenin üçte biri üzerinde üç kişi
hak sahibi olmaktadır.
10. Altıncı pay
terikenin altıda biridir. Terikenin altıda biri üzerinde yedi kişinin hakkı
vardır:
[1 -2] - Baba ve dede:
Ölen kimsenin çocuğu
veya oğlunun çocuğu -ister erkek ister kız olsun- bulunduğunda baba ve [baba
yoksa] dede altıda bir alır.
Bunun delili şu ayettir:
Ana-babasından her biri altıda bir alır. [en-Nisa, 11]
Oğlun çocuğu çocuk gibi,
dede de baba gibidir.
[3] - Anne:
Ölen kişinin, ona
mirasçı olan çocuğu veya oğlunun çocuğu varsa yahut iki veya daha fazla erkek
veya kız kardeşi varsa anne altıda bir alır.
Not:
a. "İki"
ifadesi şu durumu da kapsar: Bir kadın iki başlı, dört ayak ve dört kollu, iki cinselorganı
bulunan yapışkan ikizler doğursa ve bir tane de başka oğlu bulunsa, daha sonra
bu oğul ölüp geride annesi ile bu yapışkan ikizler kalsa anneye altıda bir
verilir; çünkü yapışkan ikizler, kısas, diyet ve diğer hükümler bakımından iki
ayrı kişi hükmündedir.
c. İki erkek kardeşin
bulunup bulunmadığı konusunda şüphe söz konusu olduğunda da anneye altıda bir
verilir, Örneğin iki erkek bir kadınla şüphe yoluyla ilişkide bulunsa ve kadın
bir çocuk doğursa, çocuğun kime ait olduğu belli olmadan ve birinin nesebine
iltihak etmeden ölse, bu iki erkekten birinin iki çocuğu bulunsa, ölen kadın
-daha doğru olan veya er-Ravda'nın iddetler konusunda doğru diye belirtilen-
görüşe göre altıda bir alır.
d. Anneyle birlikte
çocuk veya oğlun çocuğu ve iki erkek kardeş birlikte bulunsa, annenin payını
üçte birden altıda bire indiren çocuktur; çünkü o güçlüdür. Bunu İbnü'r-Rif'a
kendi görüşü olarak belirtmiştir.
[4] - Nine: Mirasçı olan
babaanne veya ninenin payı altıda birdir.
[9] - Bunun delili Ebu
Davud'un rivayet ettiği "Hz. Peygamber (s.a.v.) nineye altıda bir
verdi" hadisidir.(Ebu Davud, Feraiz, 2894)
Burada "nine"
derken kastedilen her türlü ninedir; çünkü babaanne ve anneanne ile mirasçı
olan kadınların çoğu terikenin altıda birinde ortak olmaktadır.
[*] - Hakim, sahih bir
senetle "Hz. Peygamber (s.a.v.) altıda birin, babaanne ve anneanneye ait
olduğuna hükmetti" hadisini rivayet etmiştir. (Müstedrek, Feraiz, 4, 340)
[5] - Oğlun kızı:
Bir tane veya daha fazla
olan oğlun kızı, öz kızla birlikte veya daha yakın bir oğlun kızıyla birlikte
bulunduğunda üçte ikiyi tamamlayacak şekilde kendisine altıda bir pay verilir.
[*] - Çünkü Buharl'nin
İbn Mesud'dan rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) oğlun kızının kızla
birlikte bulunması durumunda buna hükmetmiştir. (Buhari, Feraiz, 6736)
Diğerleri de buna kıyas
edilmiştir.
Ayrıca kızların payı
üçte ikiden fazla değildir. Kız ve oğlun kızının payının üçte ikiden fazla
olmaması daha uygundur.
[6] - Baba-bir kız
kardeşlkız kardeşler:
Ana-baba bir kız
kardeşle birlikte bulunan baba-bir kız kardeş veya kız kardeşler de -tıpkı kız
ve oğlun kızları gibi- altıda bir alır.
,
[7] - Annenin
çocuklarından herhangi biri:
Erkek, dişi veya çift
cinsiyetli olsun fark etmez. Bunun delili "ölen kimsenin ana-bir erkek
veya kız kardeşi var ise altıda bir alır." [en-Nisa, 12] ayetidir.
Not: Belirli pay sahipleri [ashab-ı feraiz] on üç
kişidir: Bunların dördü erkektir: Koca, Ana-bir erkek kardeş, baba, dede. Baba
ve dede yalnızca asabe olarak da mirasçı olabilir. Her ikisi birlikte de
bulunabilir.
Dokuz tanesi bayandır:
Anne, anneanne, babaanne, karı, ana-bir kız kardeş, yarım payalan dört bayan.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN