FERAİZ / MİRAS HESABI |
VI. ÜST SOY HISIMLARININ
(BABA, ANNE, DEDELER VE NİNELERİN) MİRASTAKİ PAYLARI
Ölenin babası ile ile
birlikte ölenin oğlu veya oğlunun oğlu varsa baba ashab-ı feraizden olarak
mirasçı olur. Ölenin çocuğu veya oğlunun çocuğu yoksa asabe olarak mirasçı
olur.
Ölenin kızı veya oğlunun
kızı varsa her iki bakımdan mirasçı olur.
Baba belirli payolarak
altıda biri ve kızla birlikte paylarını aldıktan sonra kalanı asabelik yoluyla
alır. Anne -ashab-ı feraize dair daha önce geçen- her iki durumda üçte bir veya
altıda bir alır.
Ölen kimsenin geride
kocası veya karısı ile birlikte ana-babasının kalması halinde anne, kocanın
veya karının payını almasından sonra geriye kalanın üçte birini alır.
Dede de baba gibidir.
[Ancak şu durumlarda baba dededen farklıdır:]
> Baba, erkek ve kız
kardeşleri mirastan düşürdüğü halde dedeye gelince; şayet erkek ve kız
kardeşler ana-baba bir veya baba-bir ise onlarla payı paylaşır.
> Baba, kendi annesini
mirastan düşürdüğü halde dede onu düşürmez.
> Ölen kişinin geride
kocası veya karısıyla birlikte ana-babası kalsa baba annenin payını mirasın
tümünün üçte birinden, eşin payını almasından sonra geriye kalanın üçte birine
indirir. Dede ise bu şekilde indirmez.
Bir nine altıda bir
alır. Birden fazla nineler de böyledir. Nineler içinden yalnızca şunlar mirasçı
olur:
> Anneanne,
> Anneannenin ölene
yalnızca kadın aracılığıyla bağlanan anneleri,
> Babaanne,
> Babaannenin ölene yalnızca
kadın aracılığıyla bağlanan anneleri,
> Aynı şekilde meşhur
görüşe göre babanın babasının annesi, onun üzerindeki dedelerin annesi ve
onların anneleri de böyledir.
Bunun ölçüsü şudur: Ölen
erkeklere yalnızca dişiler aracılığıyla veya yalnızca erkekler aracılığıyla
yahut sonunda erkeğe varan dişiler aracılığıyla bağlanan bütün nineler mirasçı
olur. Buna karşılık iki dişi arasında bir erkek ile ölüye bağlanan nineler
mirasçı olamaz.
A. Babanın Mirastaki
Payı
[Babanın üç durumu söz
konusudur:]
1. [Yalnızca ashab-ı
feraizden olduğu durum]
Baba ashab-ı feraizden
biri olarak yalnızca altıda bir payalır. Bu da kendisiyle birlikte ölenin
mirasçı olan oğlu, oğlunun oğlu ... bulunduğunda söz konusu olur. Babanın
payını almasından sonra kalan payonunla birlikte kalmış bulunan şahsa ait olur.
2. [Yalnızca asabe
olduğu durum:]
Baba ile birlikte ölen
kimsenin çocuğu veya oğlunun çocuğu yoksa, [bu durumda baba asabe olur ve iki
ihtimal söz konusudur:]
[a] - [Baba ile birlikte
ashab-ı feraizden birinin bulunması]
Babanın yanında ölenin
karısı vb. ashab-ı feraizden birisi bulunduğunda belirli pay sahibinin payını
almasından sonra baba asabe olarak kalanı alır.
[b] - [Baba ile birlikte
ashab-ı feraizden birinin bulunmaması]
Babanın yanında ashab-ı
feraizden birisi yoksa mirasın tümünü alır.
Ana-baba bir erkek
kardeş bu iki durumda babaya ortak olur ve -ileride müşerreke konusunda
geleceği üzere- ashab-ı feraizden biri olarak mirasçı olur. Diğer durumda ise
asabeden biri olarak mirasçı olur.
3. [Aynı yönden hem
asabe hem de ashab-ı feraizden olduğu
durum]
Baba ile birlikte;
[a] - Tek başına veya
başka kızla birlikte birden fazla kız bulunduğunda,
[b] - Tek başına veya
başka biriyle birlikte oğlun kızı (oğlun oğlunun kızı) bulunduğunda,
[c] - Oğlun iki veya
daha fazla kızı bulunduğunda,
Baba ashab-ı fera.izden
olarak altıda bir alır; çünkü ayette geçen "çocuk" ifadesi erkeği de
bayanı da kapsar.
- Baba ve kızın yahut
baba ve oğlun kızının ve yine yukarıda belirtilen şahısların paylarını
almasından sonra baba kalan payı olan üçte bir veya altıda biri de asabe olarak
alır.
[*] - Çünkü Hz.
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Payları sahiplerine verin, kalan ise
ölüye en evlo erkeğindir. (Buhari, Feraiz, 6732)
Bu hadisteki "en
evla" ifadesi "en yakın" anlamında olup "en haklı"
anlamında değildir; çünkü bu anlamda alınırsa bir kapalılık ve bilinmezlik söz
konusu olur. O zaman bu hadisin bir anlamı olmaz.
Not: Nevevi'nin ifadesinden dedenin yukarıdaki üç
durum bakımından baba gibi olmadığı anlaşılmaktadır ki bu şekilde bir görüş söz
konusu olmakla birlikte daha doğru görüş buna aykırıdır. Nitekim bu Nevevi'nin
daha sonraki "dede baba gibidir" sözüne uygundur. Ancak bu durum
bizim daha önce geçen "aynı yönden" ifadesiyle dışarıda bırakılmıştır.
Çünkü baba ve dededeki durumun aksine bu iki farklı yöndür. Baba ve dede ise
aynı yöndür.
B. Annenin Mirastaki
Payı
4. Anne, daha önce
ashab-ı feraiz konusunda geçen iki durumda üçte bir veya altıda bir payalır.
Nevevi bu meseleyi
birazdan gelecek şu konuya giriş olarak söylemiştir:
Bir kimse ölüp de geride
kocası veya karısı ile birlikte ana-babası kalmışsa, kocanın veya karının
payını almasından sonra geriye kalanın üçte biri annenin olur. Burada anne bütün
terikenin üçte birini değil kalanın üçte birini alır. İbn Abbas, ayetin zahir
ifadesi sebebiyle "anne her iki durumda da terikenin tamamının üçte birini
alır" şeklinde bir görüş ortaya atmadan önce bu konuda sahabenin icmaı
bulunmaktaydı.
Bu böyledir; çünkü erkek
ve kadın birlikte bulunduklarında malın ikili birli paylaşıldığı durumlarda, bu
erkek ve kadın koca veya karıyla birlikte bulunduklarında bunların payını
almasından sonra artanı ikili birli paylaşırlar. Nitekim erkek ve kız kardeşler
de böyledir. İlk durumda koca iki payın yarısı olan bir payı alır. Kalanın üçte
biri annenin, üçte ikisi babanındır. İki ve üçe tam olarak bölünebilen en küçük
sayı altıdır. Bu durumda bu taksimde ortak payda altıdır. İleride geleceği
üzere bu, meselenin asıl paydası olup, eşitlendikten sonra ortaya çıkan payda
değildir. İkinci meselede -ki bu meselede ortak payda dörttür- ölenin karısı
dörtte bir alır. Anne kalanın üçte birini alır ki bu da bir paydır.
Baba da kalanı alır.
Alimler şöyle demiştir:
Bu iki durumda annenin payı, Kur'an'daki "anne-babası ona mirasçı olursa,
anne üçte bir alır" şeklindeki ifadesine uygun olarak "kalanın üçte
biri" denilmiştir.
Oysa anne ilk durumda
altıda bir ikinci durumda dörtte bir almıştır.
Bu iki duruma, çok
meşhur olması sebebiyle eğar yıldızına benzerliğinden dolayı ğarraveyn, Hz.
Ömer tarafından bu şekilde hükmedilmesi sebebiyle de Ömeriyyeteyn, garip olması
sebebiyle de garibeteyn denilmiştir.
c. Dedenin Mirastaki
Payı
5. Dede, yani babanın
babasının mirastasi durumu şöyledir:
Ölenin babasının mevcut
olmadığı bütün durumlarda, yani ashab-ı feraizle birlikte olma, asabe olma vb.
hususlar bakımından dede baba gibidir.
Baba, [miras konusunda]
dededen şu hükümler bakımından ayrılır:
a. Ölenin babası, ölenin
erkek ve kız kardeşlerini mirastan düşürür. Şayet bu erkek ve kız kardeşler
ana-baba bir veya baba bir iseler dede onları mirastan düşüremez.
b. Baba, kendi annesini
(yani ölenin babaannesini) mirastan düşürür; çünkü babaanne, ölen şahsa baba
aracılığıyla bağlanmaktadır. Oysa ölenin dedesi, ölenin babaannesini mirastan
düşürmez; çünkü o kendisinin karısı olmaktadır. Kişi kendi karısını mirastan
düşüremez.
Baba ve dededen her biri
kendi annesini mirastan düşürme konusunda eşittir.
Baba ve dede yukarıda
geçen şu mesel e bakımından da birbirinden ayrılır:
c. Ölen kimse [erkekse]
karısı, [kadın ise] kocası ile birlikte ölenin anne ve babası geride kalmış
olsa, baba, annenin payını terikenin tümünün üçte birinden, eşin mirasını
almasından sonra kalanın üçte birine düşürür. Dede ise bu durumda ölenin
annesinin payını düşüremez, bu durumda anne terikenin tümünün üçte birini alır.
Çünkü dede, -babadan farklı olarak- derece bakımından ölenin annesi ile aynı
seviyede değildir, bu yüzden anneden daha üstün kılınması gerekmez.
Not: Nevevi'nin yaptığı istisna bütün durumları
kapsamamaktadır. Zira dede ile baba şu bakımdan da birbirinden ayrılmaktadır:
Ölenin babası hayatta
ise onunla birlikte yalnızca bir nine mirasçı olabilir. Dede hayatta olduğunda ise
onunla birlikte iki nine [anneanne ve babaanne] mirasçı olabilir. Dedenin
babası hayatta ise üç nine, dedenin dedesi hayatta ise dört nine mirasçı
olabilir. Bu şekilde dede bir derece yükseldikçe onunla birlikte mirasçı olan
nin e de bir tane artar.
D. Ninelerin Mirastaki
Payı
6. Dedenin mirastaki
payı, daha önce geçtiği üzere altıda birdir.
Nevevi, dedenin payı
konusuna giriş yapmak üzere "nineler de böyledir" demiştir. Bunun
kapsamına iki veya daha fazla nine girer.
[*] - [Ninenin mirastaki
payının altıda bir olduğu konusunda] delil Hakim'in rivayet ettiği şu hadistir:
Hz. Peygamber (s.a.v.) iki nineye, mirastan altıda bir verilmesine hükmetti.
(Müstedrek, Feraiz, 4, 341. Hakim, bu hadisin Buhari ve Müslim'in şartlarına
göre sahih olduğunu söylemiştir)
Nineler ölüye ister bir
yönden bağlansın, isterse bir nine daha fazla yönden bağlansın hüküm değişmez.
Ölene iki yönden
bağlanan nineye ilişkin örnek şudur: Fatma adlı kadının oğlunun oğlu, kızının
kızıyla evlense, bu evlilikten bir çocuk doğsa, Fatma, bu çocuğun anneannesinin
annesi ve babasının babasının annesidir. Bu durumda Fatma, iki açıdan bu
çocuğun ninesi olmaktadır. Bu çocuk öldüğünde geride Fatma ile birlikte çocuğun
babaannesinin annesi kalmış olsa -ki onun ölüye bağlılığı yalnızca bir
yöndendir- Fatma, diğerinden daha üstün bir konumda olmaz. Aksine bu durumda
her iki nine, doğru olan görüşe göre bedenleri itibarıyla altıda biri eşit
olarak bölüşür.
[*] - Ebu Davud'un
mürsellerinde belirtildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) üç nineye altıda biri
paylaştırmıştır.
Cüveyni bu konuda
sahabenin icma'ının bulunduğunu belirtmiştir.
7. Nineler içinden
şunların mirasçı olduğu konusunda bir görüş ayrılığı söz konusu değildir:
a. Anneanne,
b. Anneannenin, ölen
şahsa tamamen kadınlar aracılığıyla bağlanan anneleri, örneğin anneannenin
annesi, onun annesi ... gibi.
c. Babaanne,
d. Babaannenin, ölen
şahsa tamamen kadınlar aracılığıyla bağlanan anneleri, örneğin babaannenin
annesi, onun annesi ... gibi.
Meşhur görüşe göre şunlar
da mirasçıdır:
e. Babanın babasının
annesi,
f. Babanın babasının
üzerindeki dedelerin anneleri ve bu annenin anneleri.
Bunlar da tıpkı babaanne
gibi bir mirasçı aracılığıyla ölüye bağlı olan nineler olduğundan mirasçı
olmuşlardır.
[Meşhur görüşün
karşısında yer alan] diğer görüşe göre bu [son iki şıkta belirtilenler] mirasçı
olmazlar; çünkü onlar ölen şahsa dede aracılığıyla bağlandıklarından annenin
babasının annesine benzemişlerdir.
8. Mirasçı olan nineler
konusundaki ölçü şudur:
Anneannenin annesi vb.
ölen şahsa tamamen kadınlar aracılığıyla veya babanın babasının annesi gibi
ölen şahsa tamamen erkekler aracılığıyla bağlı olan her nine mirasçı olur.
Annenin babasının annesi
vb. ölen şahsa, iki bayanın arasına giren bir erkek aracılığıyla bağlanan her
nine -o erkeğin mirasçı olmadığı gibi- mirasçı olamaz. İbnü'l-münzir bu konuda
icma bulunduğun.u belirtmiştir.
Mirasçı olan ninelerin
sayısı birden fazla olduğunda miraslannın nasıl belirleneceğine ilişkin bir
not:
Birden fazla nine mirasçılık
hususunda birleşirse, bunlar içinden ana yönünden mirasçı olan kişi daima bir
tane olur. Birden fazla olanlar baba yönünden olurlar. Bu da derecenin sayısına
göre çoğalır.
Bunu şöyle
açıklayabiliriz:
Sen öldüğünde geriye
birinci dereceden kalacak usulün anne ve babandır. Her birinin de bir babası ve
annesi vardır. Sana göre ikinci derecede yer alan bu dört kişi dedelik ve
ninelik bakımından birinci dereceyi teşkil eder. Sonra senin üçüncü dereceden
üst soy hısımların sekiz tanedir. Dördüncü dereceden üst soy hısımların on altı
tanedir. Beşinci dereceden otuz iki ... ve bu, bu şekilde devam eder. Onuncu
dereceden üst soy hısımlarının sayısı 1024 kişidir.
Her bir derecede üst soy
hısımlarının yarısı erkek, yarısı ise ninelerden oluşan kadınlardır. İkinci
derecede 2 nine, üçüncü derecede 4, dördüncü derecede 8, beşinci derecede 16,
onuncu derecede 512 nin e bulunmaktadır. Bu ninelerden bir kısmı mirasçı, bir
kısmı ise mirasçı değildir.
Sana herhangi bir
derecede kaç ninenin mirasçı olacağı sorulduğunda soruda kaç derece geçiyorsa
bunu esas al, sonra bunların ilkinin ölüye bağını yalnızca anneleri
aracılığıyla kur, bir sonraki basamakta annenin yerini baba ile değiştir, bir
sonraki basamakta ilk ikisini baba ile değiştir. Bu şekilde annelerden eksiıtilip
babalar arttırılarak sonuncunun nispeti tamamen babaya ait olacak şekilde
yapılır.
Buna bir örnek verelim:
Sana on tane nin eni n
nasıl mirasçı olacağı sorulduğunda; Ninelerin derecesini on kabul et.
1. Birinci nine, ölen kişiye
annelik aracılığıyla bağlanmaktadır ki bu da "annenin annesinin annesinin
annesinin annesinin annesinin annesinin annesinin annesinin annesi"dir.
2. İkinci nine,
"babanın annesinin annesinin annesinin annesinin annesinin annesinin
annesinin annesinin annesinin" dir.
3. Üçüncü nine,
"babanın babasının annesinin annesinin annesinin annesinin annesinin
annesinin annesinin annesi"dir.
4. Dördüncü nine,
"babanın babasının babasının annesinin annesinin annesinin annesinin
annesinin annesinin annesi"dir.
5. Beşinci nine,
"babanın babasının babasının babasının annesinin annesinin annesinin
annesinin annesinin annesinin annesi"dir.
6. Altınca nine,
"babanın babasının babasının babasının babasının annesinin annesinin
annesinin annesinin annesi" dir.
7. Yedinci nine,
"babanın babasının babasının babasının babasının babasının annesinin
annesinin annesinin annesi"dir.
8. Sekizinci nine,
"babanın babasının babasının babasının babasının babasının babasının
annesinin annesinin annesi"dir.
9. Dokuzuncu nine,
"babanın babasının babasının babasının babasının babasının babasının
babasının annesinin annesi" dir.
10. Onun cu nine,
"babanın babasının babasının babasının babasının babasının babasının
babasının babasının annesi"dir.
Üst soy hısımlarının her
bir derecesindeki mirasçı nine sayısı o derce sayısıncadır. İkinci derecede
iki, üçüncü derecede üç, dördüncü derecede dört, beşinci derecede beş ... bu
şekilde her bir derecede ninelerin sayısı iki katına çıksa bile mirasçı olacak
ninelerin sayısı bir tane artmaktadır. Bunun sebebi şudur: Ninelerin sayısı
neye ulaşmışsa bunun yarısı anne tarafından yarısı baba tarafındandır. Bir
derece yükseldiğinde her birinin yerine annesi geçer ve kendisine yükseldiği
dedenin annesi buna eklenir. Bu cetvel, beşinci derecede bulunan -gerek mirasçı
olsun gerekse olmasın- nineleri ortaya koymaktadır. Böylece üst soy hısımları
arasından erkeklerden mirasçı olanlar ve bunların dışındaki dedelerle birlikte
bulunan ninelerden ne kadar ekleneceğini kıyas edebilirsin.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
VII. YAN SOY
HISIMLARlNIN MİRASI