NİKAH RÜKÜNLERİ / VELAYET |
VELİSİ OLMAYAN KADIN'IN
EVLENDİRİLMESİ
149. Kadının velisi veya
[onu evlendirecek bir] hakim bulunmaz da kadın, kendisine talip olan erkekle muhatap
olup kendisini evlendirmesi için bir müdehide yetki verirse bu şekilde yapılan
nikah sahih olur; çünkü bu durumda evlendiren kişi hakem kılınmıştır.
Hakem kılınan kişi,
hakim konumundadır. Kadın adalet sahibi bir kimseyi görevlendirse, bu kişi müdehid
değilse bile buna şiddetli ihtiyaç bulunduğundan tercih edilen görüşe göre
nikah akdi sahih olur. İbnü'l-Mukrı, şerh ettiği metne tabi olarak bu görüşü
esas almıştır.
[İsnevi] e!-Mühimmat'ta
şöyle demiştir: "Bu, yalnızca hakimin bulunmadığı duruma özgü değildir.
Yolculukta olsun ikamet halinde olsun hakim mevcut olduğu halde kadının bunu
yapması caizdir. Bu, "yargı" bölümünde belirtildiği üzere, hakem
tayin etmenin caiz olması görüşüne dayalıdır.
Veliyyü'l-Irakı şöyle
demiştir: "e!-Mühimmat'taki ifade, hakem tayin edilen kişinin yargılamaya
elverişli olduğu durumla ilgilidir. Nevevi'nin tercih ettiği görüşe göre adalet
yeterli olup kişinin yargılamaya elverişli olması şart değildir. Nevevi'nin
ileri sürdüğü şart yolculuk halinde olmak ve hakimin bulunmamasıdır."
Ezrai şöyle demiştir:
"Hakim mevcut olduğu halde kadının bunu yapmasının caiz görülmesi,
mezhebimize ve delile uzak duran bir görüştür; çünkü hakim, mevcut olan bir
velidir. Hakim tarafından evlendirmenin mümkün olduğu durumda, kadının başkasını
hakem tayin etmesi halinde nikahın kesinlikle caiz olmaması gerekir. İmam
Şafii'nin ifadesi, caizliğin ancak zorunluluk halinde olduğunu
hissettirmektedir. Bölgede bulunan ehil bir hakimin evlendirmesi mümkün olduğu
sürece bir zorunluluk söz konusu değildir."
Ezrai bu konuda geniş
açıklamalar yapmıştır.
Bu, Veliyyü'I-İraki'nin
esas aldığı görüşü desteklemektedir, itimad edilmesi gereken de budur.
150. Nevevi'nin mutlak
ifadesinin kapsamından şu durum Çıkarılır: Bir kadın tarafından idare edilmekle
karşı karşıya kalsak İzzeddin b. Abdüsselam ve başka alimlerin belirttiğine
göre zorunluluk sebebiyle onun verdiği hükümler geçerli olur. Buna kıyasla onun
yaptığı evlendirme de geçerli olur.
151. Bir kadının başka
bir kimseye nikah konusunda izin vermesi muteber değildir. Ancak kendi mülkünde
olan cariye konusunda veya vasısi oldUğU sefih ve deli konusunda başkasına izin
verebilir.
Not: İbn Müslim'in Kitabu'l-hanasa [çift
cinsiyetIHer kitabı] adlı eserinde tek görüş olarak belirttiğine göre bu konuda
çift cinsiyetli şahıs kadın gibidir. Nevevi, el-Mecmu' adlı eserinde
"abdesti bozan şeyler" bölümünde bunu kendi görüşü olarak aktarmış ve
"bu konuda herhangi bir nakil görmedim" demiştir.
Çift cinsiyetli şahıs,
kız kardeşini evlendirdikten sonra kendisinin erkek olduğu anlaşılsa, şahitler
meselesinde geçen benzer meseleye kıyasla burada da akdin sahih olması gerekir.
Zerkeşi, "SubKi, çift cinsiyetliler kitabında bunu tek görüş olarak
belirtmiştir" demiştir.
Velisiz yapılan nikahta
mehir
Velisiz yapılan bir
nikahta cinsel ilişkide bulunmak emsal mehri gerektirir, haddi gerektirmez.
152. Veli olmaksızın,
yani kadının şahitler huzurunda yaptığı bir nikah akdin de veya veli olduğu
halde şahitlerin bulunmadığı, herhangi bir hakimin de sahihliğine ya da batıllığına
hükmetmediği bir nikah akdinde -velev ki makattan bile olsa- cinsel ilişkide
bulunmak, akitte kararlaştırılan mehrin ödenmesini gerektirmez, emsal mehir
ödenmesini gerektirir.
Çünkü böyle bir nikah
fasiddir. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
> "Velisinin
izni olmaksızın nikahlanan kadının nikahı batıldır. Erkek kadınla zifaf
yaparsa, ilişkide bulunmasına karşılık kadın mehir almaya hak kazanır. Arada
bir anlaşmazlık olursa, velisi olmayanın velisi devlet başkanıdır.
"(Tirmizı, Nikah, 1102; Müstedrek, Nikah, 2, 168; Sahih-i İbn Hibban,
Nikah, 4074. (Tirmizı hadisin hasen olduğunu, Hakim ve İbn Hibban ise sahih
olduğunu söylemişlerdir.) )
Mehrin gerekli kılınması
hükmünden, nikah yapan erkeğin, sefihlik sebebiyle kısıtlama altında olması
durumu istisna edilir.
Not: Nevevi'nin yalnızca mehirden söz etmesinden,
kocanın evlendiği kadın bakire olmuş olsa bile bekaretini giderme dolayıysıyla
bir tazminat ödemeyeceği anlaşılmaktadır. Nevevi, elMecmu'un fasid satım
konusunda bunu açık olarak ifade etmiştir. O, bunu İmam
Şafii ve alimlerimizden
nakletmiştir.
Bununla fasid satım akdi
arasında şu fark olduğu belirtilmiştir: Fasid nikah akdinde, tıpkı sahih
nikahta olduğu gibi bekaretin bozulmasına izin verilmiştir.
Fasid satım akdi ise
böyle değildir; çünkü satım, cinsel ilişkiyi gerektirmez.
153. Belirtilen nikahta
cinsel ilişkide bulunmak; bunu yapan kişi ister haram olduğuna inanarak yapsın
ister inanmasın haddi gerektirmez; çünkü alimler böyle bir nikahın sahih olup
olmadığı konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bununla birlikte haram olduğuna
inanarak bunu yapan kimse, had cezası ve kefaretin olmadığı haram bir iş yapmış
olduğundan kendisine tazir cezası uygulanır.
154. Böyle bir nikahta
koca ilişkide bulunmamış olsa, kadın akit yaptığı kişiden ayrılmadan önce veli
kadını o erkekle evlendirse akit sahih olur.
155. Bu evlilikte koca,
karısını üç takla boşasa, talak vaki olmamış olacağı için o kadınla nikahının
sahih olması için kadının başka bir kocayla evlenmesine gerek olmaz; çünkü
talak yalnızca sahih nikahta söz konusu olur.
156. Böyle bir nikahın
sahih veya batıl olduğunu düşünen bir hakim buna göre hüküm verse o hakimin
hükmü nakzedilmez.
157. Hakim, bu nikahın batılalduğuna
hükmettikten sonra koca o kadınla ilişkide bulunsa Maverdl'nin belirttiğine
göre kendisine had cezası uygulanır. Bundan sonra muhalif görüşte olan bir
hakim bu nikahı sahih sayamaz.
158. Velisiz ve şahitsiz
olarak yapılan bir nikah akdinde cinsel ilişkide bulunmak kesinlikle had
cezasını gerektirir; çünkü bu konuda bir şüphe teşkil edecek derecede alimler
arasında herhangi bir farklılık yoktur.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
VELİ'NİN NİKAH
İKRARINDA BULUNMASI