RAHMÂN, RAHÎM ALLAH ADINA
22:1 EY İNSANLAR! Rabbinize karşı sorumluluk bilinci taşıyın; çünkü, Son Saat'in
sarsıntısı, gerçekten korkunç olacak!
22:2 O (saate) ulaştığınız Gün, emziren her kadın emzirdiği çocuğu unutur gider;
her gebe kadın (vaktinden önce) yükünü bırakır; ve insanlar sarhoş olmadıkları
halde sana sarhoşlarmış gibi gözükürler; ama yine de, Allah'ın azabı(nı
gördükleri zaman duyacakları dehşet çok daha) zorlu olacaktır.
22:3 Hal böyleyken, yine de, nice insan, herhangi bir bilgiye sahip olmaksızın
Allah hakkında tartışmakta ve (bu yolda,) baş kaldıran her türlü şeytanî gücün
peşine takılmaktadır;
22:4 o şeytanî güçler ki, kendilerine yönelen kimseleri yoldan çıkarmaya ve
onları kavurucu azaba sürüklemeye memur edilmişlerdir.
22:5 EY İNSANLAR! Ölümden sonra kalkış (olgusun)dan şüphedeyseniz, o zaman,
(hatırlayın ki,) Biz, gerçekten de sizi(n her birinizi) topraktan, sonra bir döl
suyu damlasından, sonra döllenmiş hücreden, sonra (temel unsurları ve
istidatlarıyla) tamamlanmış ama (bütün ögeleriyle) henüz tamamlanmamış bir
ceninden yarattık ki, size (menşeinizi böylece) açıklayalım. Ve (doğmasını)
dilediğimizin, (annesinin) rahminde (Bizce) belirlenmiş bir süre için kalmasını
sağlarız; sonra sizi çocuk olarak dünyaya getirir ve (yaşamanıza imkan veririz);
böylece (bazılarınız) olgunluk çağına erişir; öyle ki, kiminize (daha çocukluk
çağında) ölüm tattırılırken, kiminiz de yaşlılığın öyle düşkün çağlarına
eriştirilir ki, bildiğini bilmez olur. Ve (sen, ey insanoğlu, ölümden sonra
kalkıştan şüphe ediyorsan, düşün ki:) bir bakıyorsun yeryüzü kupkuru; ama ona su
indirdiğimizde, (bir de bakıyorsun) canlanıp kabarmış ve her türden güzel
ekinler ortaya koymuş!
22:6 Bütün bunlar (böylece vuku bulmaktadır,) çünkü Allah Nihaî Gerçek'tir ve
çünkü O, ölü olanı dirilten ve her şeye gücü yetendir.
22:7 Ve (bil ki, ey insanoğlu,) Son Saat, şüphe götürmez bir biçimde gelip
çatacaktır ve Allah mezarlarda yatan herkesi kaldıracaktır.
22:8 Hal böyleyken, yine de insanların içinde niceleri vardır ki, herhangi bir
bilgiye, herhangi bir doğru yol öğretisine ve ışık saçan bir ilahî kitaba sahip
olmaksızın Allah hakkında tartışmakta;
22:9 (başkalarını) Allah yolundan saptırmak için (hakka) sırt çevirmektedir.
Böyle birinin bu dünyadaki payı (manen) gözden düşmedir; Kıyamet Günü'nde ise
ona yakıcı azabı tattıracağız;
22:10 (Ve ona) (o Gün:) "bu senin kendi elinle önceden kazandığın şey; çünkü
Allah kullarına asla en küçük bir haksızlık yapmaz!" (denecek).
22:11 Ve insanlardan kimi de vardır ki, Allah'a (imanla küfrün) sınır(ın)da
kulluk eder; öyle ki, başına bir iyilik gelse, O'ndan hoşnut olur; ama başına
sınayıcı bir güçlük gelse hemen bütünüyle yüz çevirir, ve böylece dünyayı da,
ahireti de kaybeder; zaten, hiçbir şeyle kıyaslanamayan kayıp da gerçekte budur!
22:12 (Böyle yaparken,) Allah yerine, kendisine ne zarar ne de yarar
sağlayabilen şeylere yalvarıp yakarır; düşülebilecek en vahim sapıklık da zaten
budur.
22:13 (Ve bazan da) kendisine zararı yararından çok olacak olan kimseye, (bir
başka insana) yalvarıp yakarır: gerçekten de, bu ne kötü efendi ve bu ne kötü
uyruk!
22:14 GERÇEK ŞU Kİ, Allah imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya
koyanları, içlerinde derelerin, ırmakların çağıldadığı hasbahçelere kabul
edecektir; çünkü Allah dilediğini yapar.
22:15 Kim ki Allah'ın kendisine bu dünyada da, ahirette de yardım etmeyeceğini
düşünüyorsa, göğe başka bir yolla ulaşmayı denesin de yol katetsin; ve böylece
görsün, bakalım, bu hilesi onu sıkıntısından kurtaracak mı?
22:16 Bu (ilahî öğretiyi) Biz işte böyle apaçık mesajlar şeklinde indirdik;
artık (bundan böyle) Allah, (doğru yola ulaşmayı) isteyen kimseyi doğru yola
yöneltecektir.
22:17 Gerçek şu ki, (bu ilahî öğretiye) inananlar, Yahudi inancına bağlı olanlar
ve Sâbiîler, Hristiyanlar ve Mecusîler ve bir de, Allah'tan başka varlıklara
tanrısal nitelikler yakıştıranlar arasındaki hükmü Kıyamet Günü Allah
verecektir: çünkü Allah her şeye tanıktır.
22:18 (EY İNSANOĞLU,) göklerde ve yerde var olan her şeyin, -güneşin, ayın,
yıldızların, dağların, ağaçların ve hayvanların- Allah'ın (kudret ve yüceliği)
önünde yere kapandığını görmüyor musun? Ve insanlardan bir nicesi (Allah'a
bilinçli olarak baş eğmektedir); ama niceleri de (O'na karşı geldikleri için öte
dünyada) kaçınılmaz biçimde azabı hak edecekler; ve Allah'ın (Kıyamet Günü'nde)
alçalttığı kimseyi de onurlandırabilecek kimse yoktur; çünkü, Allah dilediği her
şeyi mutlaka yapar.
22:19 Birbirine karşıt bu iki taraf Rableri hakkında (her zaman) birbiriyle
çatışma, tartışma içinde olmuşlardır: (Onlardan) hakkı inkara kalkışanlar için
(öte dünyada) ateşten giysiler biçilecek ve başlarının üstünden yakıcı
umutsuzluk boca edilecektir;
22:20 ve bununla onların içlerinde olan her şey ve deriler(i) eriyip gidecek;
22:21 ve onlar demir kıskaçlarla (bağlanmışçasına hep bu durumda) tutulacaklar;
22:22 ve kendi boğuntuları içinde (kıvranıp dururken) bu durumdan ne zaman
kurtulmaya çalışsalar her seferinde yeniden (aynı boğuntuya) sokulacaklar ve
(onlara:) "Tadın (bu) yakıcı azabı (sonuna kadar)!" (denecek).
22:23 (Buna karşılık,) imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar orta koyanları
Allah, içlerinde derelerin, ırmakların çağıldadığı hasbahçelere sokacaktır;
orada onlar altın bilezikler ve inciler takınacaklar ve onların giyim-kuşamları
da ipekten olacak;
22:24 çünkü böyleleri sözün en iyisine, en tutarlısına yönelmek (arzusunu
göster)diler ve böylece O bütün övgülere layık olan'a götüren yola
yöneltildiler.
22:25 BİLİN Kİ, hakkı inkara şartlanmış olanlara, (başkalarını) Allah'ın
yolundan çevirmeye, (keza) hem orada yaşayan, hem de dışarıdan gelen bütün
insanlar için tayin ettiğimiz Mescid-i Harâm'dan (alıkoymaya) çalışanlara ve
(bile bile) haksızlık yaparak oranın saygınlığına gölge düşürmeye kalkışanlara
(öte dünyada) çok can yakıcı bir azap tattıracağız.
22:26 Çünkü, İbrahim'e bu İbadet Evi'nin kurulacağı yeri gösterdiğimiz zaman
(o'na demiştik ki:) "Bana kimseyi ortak koşma! Ve Benim Mâbedimi, onu tavaf
edecek olanlar için, onun önünde (Rablerini tazim ve tefekkür ederek) dikilip
duranlar için, saygıyla eğilenler ve yere kapananlar için temiz tut!"
22:27 Bunun içindir ki, (ey Muhammed,) bütün insanları hacca çağır: yaya olarak
ve hızlı yürüyen her (türlü) binek üstünde, (dünyanın) en uzak köşelerinden sana
gelsinler
22:28 de (bunun) kendilerine sağlayacağı yararları görsünler; ve (kurban için)
belirlenen günlerde, (bu amaçla) O'nun kendilerine rızık olarak sağladığı
hayvanlar üzerine Allah'ın ismini ansınlar; ve böylece siz de bunlardan yiyin ve
darlık içindeki yoksulu da doyurun.
22:29 Bundan sonra, uymak zorunda oldukları belli birtakım kısıtlamalara son
versinler; (varsa) adaklarını yerine getirsinler ve (Dünyanın) bu en eski
Mâbedini (bir kere daha) tavaf etsinler.
22:30 Bütün bunlar (Allah tarafından öngörülmüştür;) dolayısıyla, kişi eğer
Allah'ın (bu) yasaklayıcı buyruklarını saygıyla gözetirse, bu Rabbinin katında
kendi iyiliğine sonuç verecektir. (Yasak oldukları) size bildirilenlerin
dışında, (kurban etmek ve etinden yemek üzere) bütün hayvanlar size helal
kılınmıştır. Öyleyse artık, (Allah'ın yasaklamış bulunduğu her şeyden, ve en çok
da) inanç ve uygulama olarak puta taparlığın her türlü bayağılığından uzak
durun; asılsız her türlü sözden kaçının,
22:31 (ve bunu,) O'ndan başka kimseye-hiçbir şeye tanrısal nitelikler
yakıştırmaksızın (ve) sahte ve düzmece olan her şeyden yüz çevirip yalnızca
Allah'a yönelerek (yapın): çünkü, bilin ki, Allah'tan başkasına tanrılık
yakıştıran kimse, gökten savrulup düşen, kuşların didikleyip kapıştığı, yahut
rüzgarın uzak, ıssız bir yere savurduğu kimseye benzer.
22:32 İşte bu (akılda tutulmalıdır,) Allah tarafından konulan simgeleri saygıyla
gözeten kimse (bilsin ki,) bu (simgeler gerçek anlamını inananların)
kalpler(in)de Allah'a karşı taşıdıkları sorumluluk bilincinde bulmaktadırlar.
22:33 Bu (simgeleri gözetmekte gösterilen bilinç ve duyarlığın) size (O'nun
tarafından) belirlenmiş bir süreye kadar yararları olacaktır; sonra bunda
güdülen amacın ve varılan sonucun (tevhid inancını simgeleyen) En Eski Mescid
(olduğunu anlayacaksınız).
22:34 Bunun gibi, (Bize inanan) her ümmet için kurban kesmeyi bir kulluk eylemi
olarak öngördük ki, (bu amaçla,) kendilerine rızık olarak sağladığımız
hayvanları keserken Allah'ın ismini ansınlar. Ve (her zaman akıllarında
tutsunlar ki:) Sizin tanrınız Tek bir Tanrı'dır; öyleyse bütün varlığınızla
kendinizi O'na teslim edin. Ve sen de (ey Peygamber,) tüm iyi yürekli, alçak
gönüllü kimseleri (Allah'ın hoşnutluğuyla) müjdele.
22:35 Onlar ki, ne zaman Allah'tan söz edilse kalpleri saygı ve sakınmayla
titrer; (onlar ki) başlarına gelen her türlü darlığa, sıkıntıya göğüs gererler;
salâtta devamlı ve duyarlıdırlar; ve kendilerine verdiğimiz rızıktan başkalarına
da harcarlar.
22:36 Hayvanların kurban edilmesine gelince, Biz bunu sizin için Allah
tarafından konulmuş simgelerden biri olarak öngördük ki bunda sizin için (nice)
yararlar vardır. Öyleyse artık, (kurban edilmek üzere) sıraya dizildiklerinde
onların üzerinde Allah'ın ismini anın; ve cansız olarak yere serildiklerinde
onların etinden kendiniz de yiyin; kendi nasibiyle yetinip istemeyen kimseyi de,
istemek zorunda kalan kimseyi de (onunla) doyurun. Biz, işte bu amaçla onları
sizin yararınıza sunuyoruz ki şükredesiniz.
22:37 (Fakat unutmayın ki,) onların ne etleri Allah'a ulaşır, ne de kanları;
lakin O'na ulaşan, yalnızca sizin O'na karşı gösterdiğiniz bilinç ve
duyarlıktır. İşte bu amaçla, onları sizin yararınıza sunuyoruz ki, size ulaşma
yolunu, yordamını gösterdiği (her türlü rahmet) için O'nun yüceliğini saygıyla
anasınız. Öyleyse, o iyilik yapanları müjdele
22:38 ki, Allah inananları (bütün kötülüklere karşı) mutlaka koruyacaktır;
çünkü, Allah, hangi türden olursa olsun, hainleri ve nankörleri asla sevmez.
22:39 KENDİLERİNE haksız yere saldırılan kimselere (savaşma) izni verilmiştir
-ve şüphesiz Allah onlara yardım ulaştıracak güçtedir-:
22:40 onlar ki, sadece "Bizim Rabbimiz Allah'tır!" dedikleri için haksız yere
yurtlarından çıkarıldılar. Çünkü, Allah insanları birbirlerine karşı savunmasız
bıraksaydı, şüphesiz o zaman, içlerinde Allah'ın isminin çokça anıldığı
manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler (çoktan) yıkılıp gitmiş olurdu. Ve
muhakkak ki Allah, O'nun dâvâsına arka çıkanlara yardım edecektir: çünkü, Allah
(her şeyi hükmü altında tutan) en yüce iktidar Sahibidir.
22:41 (O yardıma layık olanlar ki,) kendilerini yeryüzünde egemen kılsak (dahî)
salâta devam ederler, arınmak için verilmesi gerekeni verirler, yapılması iyi ve
doğru olanı emreder, yanlış ve kötü olanı yasaklarlar; ama yine de, olup biten
her şeyin sonucu Allah'a kalmıştır.
22:42 İMDİ, o (hakkı inkara şartlanmış olan) kimseler seni yalanlıyorlarsa, (ey
Muhammed, unutma ki,) onlardan çok önce, Nûh toplumu, 'Âd ve Semûd toplumu da
(kendilerine gönderilen elçileri) yalanlamışlardı;
22:43 tıpkı, İbrahim toplumunun, Lût toplumunun,
22:44 Medyen halkının (yaptığı gibi); ayrıca, Musa da (Firavun ve yandaşlarınca)
yalanlanmıştı. (Her seferinde) hakkı inkar edenlere belirli bir süre için fırsat
verdim, ama günü gelince onları kıskıvrak yakaladım ki böylece, Benim onları
hiçe saymam nasıl olurmuş, görsünler!
22:45 Ve zulüm ve haksızlıkta onmaz düzeylere vardıkları için nice şehirleri yok
ettik, öyle ki, şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor; çatıları çökmüş, kuyuları
kurumuş, (bir zamanlar göğe doğru) yükselen sarayları (şimdi yerle bir olmuş)!
22:46 Peki, yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, orada olup biteni kalpleri
kavrasın ve kulakları işitsin? Ne var ki, onlarda kör olan gözler değil; kör
olan, göğüslerdeki kalpler!
22:47 Ve bir de (ey Muhammed,) (gelecekse gelsin diyerek) onlar azap konusunda
sana meydan okuyorlar: fakat (bilmelidirler ki) Allah vaadinden asla cayacak
değildir ve bilin ki, Rabbinin ölçüsüyle bir gün, sizin hesap ettiğiniz bin yıl
gibidir.
22:48 Ve onmaz zulüm ve haksızlıklara dalıp gitmiş nice toplumlara bir süre için
fırsat vermiştim! Ama günü gelince onları kıskıvrak yakalayıverdim: çünkü bütün
yolculukların sonu Banadır!
22:49 (EY MUHAMMED,) de ki: "Ey insanlar! Ben, yalnızca, size (Allah tarafından
gönderilen) apaçık bir uyarıcıyım!"
22:50 Ve (bilin ki,) imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyanları
bağışlanma ve çok üstün, çok büyük bir rızık beklemektedir;
22:51 ama mesajlarımıza karşı, onları amaçlarında zaafa uğratma niyetiyle,
düşmanca çabalara girişenlere gelince: harlı ateşe girecek olanlar işte
böyleleridir.
22:52 Bununla birlikte, senden önce her ne zaman bir elçi ya da haberci
göndersek ve bu (elçi ya da haberci) ne zaman (uyarılarına olumlu tepkiler
almayı) umut etse, Şeytan mutlaka o'nun güttüğü nihaî amaca gölge düşürmeye
kalkışmıştır; ama Allah Şeytan'ın düşürmeye çalıştığı gölgeyi giderir ve
mesajlarını kendi içlerinde açık ve anlaşılır kılar ve birbirleriyle açıklar;
çünkü Allah doğru hüküm ve hikmetle edip-eyleyen, mutlak ve sınırsız bilgi
Sahibidir.
22:53 (Yine de, Allah'ın bu tür şüphelere fırsat vermesi,) Şeytan'ın
(peygamberlerin niyeti konusunda gönüllere) düşürmeye çalıştığı gölgeyi
kalplerinde bir eğrilik, bir hastalık bulunan, kalpleri katılaşmış olan kimseler
için bir sınama aracı kılmasındandır; çünkü, (bu tür şüphelere kapılarak
kendilerine) yazık eden kimseler, doğrusu, çok derin bir yanılgı içindedir.
22:54 Ve (yine, Allah'ın Şeytan'ın bu çabalarını boşa çıkarması,) doğru bilgiden
nasibi olanların bu ilahî mesajın senin Rabbinden ulaşan katıksız gerçek
olduğunu kavramaları, O'na inanmaları ve bütün kalpleriyle O'na bağlanıp boyun
eğmeleri içindir. Çünkü gerçekten de, Allah imana erişenleri dosdoğru bir yola
yöneltir.
22:55 Hakkı inkara şartlanmış olanlar ise, Son Saat kendilerini apansız
yakalayıncaya ve bütün ümitlerin boş olduğu o Gün'ün azabı başlarına çökünceye
kadar O'nun hakkında kapıldıkları şüpheden sıyrılmayacaklardır.
22:56 O Gün, tüm egemenlik (herkesin görebileceği biçimde) yalnızca Allah'ın
elinde olacaktır. O, (bütün insanları) yargılayacak (ve) aralarında(ki farkı
ortaya koyacaktır): buna göre, imana erişip de dürüst ve erdemli işler yapan
kimseler kendilerini nimetlerle dolu hasbahçelerde bulacaklar;
22:57 ama hakkı inkara, mesajlarımızı yalanlamaya kalkışanlara gelince, işte
böylelerini alçaltıcı bir azap bekliyor olacaktır.
22:58 ÖTE YANDAN, zulüm diyarını terk eden (ve) Allah yolunda (kavgaya girişip)
ölen ya da öldürülen kimselere gelince: muhakkak ki, Allah onları (öte dünyada)
güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır; çünkü, rızık verenlerin en iyisi, şüphesiz
Allah'tır;
22:59 (ve dolayısıyla,) onları, mutlaka, son derece hoşnut kalacakları bir
(varoluş) konumuna eriştirecektir; çünkü Allah, mutlak ve sınırsız bilgi
sahibidir, halîmdir.
22:60 Bu şu demektir:Kim ki kendisine yapılan saldırıya denk bir tepkiyle
karşılık verdiği halde (yeniden) acımasızca kendisine saldırılırsa, Allah böyle
birine mutlaka arka çıkacaktır; çünkü, Allah çok bağışlayan ve böylece kullarını
günahtan arındıran gerçek bağışlayıcıdır.
22:61 Bu böyledir, çünkü Allah (öylesine sınırsız kudret Sahibidir ki,) gündüzü
kısaltarak geceyi uzatan, geceyi kısaltarak gündüzü uzatan O'dur; çünkü Allah
olup biten her şeyi görücü, işiticidir.
22:62 Bu böyledir, çünkü nihaî gerçek, şüphesiz, Allah'tır; apaçık sahte ve
düzmece olan ise, onların O'ndan başka yalvarıp yakardıkları varlıklardır; ve
çünkü Allah ulular ulusu, yüceler yücesidir!
22:63 Görmüyor musun, gökten su indiren Allah'tır; ki onunla yeryüzü yeşeriyor?
Doğrusu, Allah her şeyden haberdar olan, (bilgi ve gözetimiyle) her şeye nüfûz
eden ama kendisine asla nüfûz edilemeyen aşkın Varlık'tır.
22:64 Göklerde ve yerde var olan her şey O'na aittir; ve Allah'tır, Yalnız
O'dur, bütün övgülere layık ve kendine yeterli olan.
22:65 Yeryüzünde var olan her şeyi ve koyduğu (fizikî) yasalara uyarak denizde
seyreden gemileri size boyun eğdirenin Allah olduğunu görmüyor musun? Ve gök
cisimlerini, kendi izni olmadıkça yeryüzüne düşmemeleri için, yerlerinde,
yörüngelerinde tutan(ın O olduğunu görmüyor musun?) Gerçekten de Allah insanlara
karşı çok acıyıp esirgeyen, çok şefkat gösterendir.
22:66 Nitekim, size hayat veren, sonra sizi öldüren ve en sonunda sizi yeniden
hayata döndürecek olan O'dur; (bütün bu gerçeklere rağmen, yine de) insan,
gerçekten, çok nankördür.
22:67 BİZ her ümmete, kulluklarını göstermeleri için (ayrı) bir ibadet tarzı
tayin ettik. Bunun içindir ki, (ey inanan kişi, seninkinden başka yollar tutan)
kimseler bu konuda seni tartışmaya sürüklemesinler; sen yalnızca (onların
hepsini) Rabbine çağır: çünkü, sen gerçekten dosdoğru bir yol üzerindesin.
22:68 Ama eğer seninle tartışmaya (çalışırlarsa, onlara sadece) de ki:
"yapıp-ettiklerinizi en iyi bilen Allah'tır".
22:69 (Çünkü) üzerinde ayrılığa düşegeldiğiniz tüm konularda Kıyamet Günü
aranızda hüküm verecek olan Allah'tır.
22:70 Allah'ın göklerde ve yerde olup biten her şeyi, bütün içeriğiyle bildiğini
bilmiyor musun? Bütün bunlar (Allah'ın koyduğu) evrensel yasalar dizgesinde
kayıtlıdır; (dolayısıyla,) bütün bunlar(ı bilmek), gerçekten Allah için çok
kolaydır.
22:71 Yine de, (yeri gelince O'na inandıklarını söyleyen) kimseler, Allah'ı
bırakıp, O'nun haklarında hiçbir delil indirmediği ve gerçekte kendilerinin de
haklarında pek bir şey bilemeyecekleri başka varlıklara, başka güçlere kulluk
edip duruyorlar; (Hesap Günü'nde, işte bu) zalimler kendilerine asla yardımcı
bulamayacaklardır.
22:72 Kendilerine apaçık mesajlarımız okunduğu zaman, hakkı inkara şartlanmış
olanların yüzündeki inkarcı tavrı hemen fark edebilirsin; kendilerine
mesajlarımızı okuyanlara neredeyse saldıracak gibidirler! De ki: "Peki, size
şimdi hissettiklerinizden daha vahim olanı haber vereyim mi? Bu (Ahiret
Günü'nün) ateşidir ki Allah onu hakkı inkara şartlanmış olanlara vaad etmiştir;
varılacak ne kötü bir sondur o!"
22:73 EY İNSANLAR! (İşte) size bir misal veriliyor; onu dinleyin şimdi: sizin
Allah'tan başka yalvarıp-yakardığınız bütün o (düzmece) varlıklar, hepsi bir
araya gelseler dahî, bir sinek bile yaratamazlar (değil mi?); hatta bir sinek
onlardan bir şey kapacak olsa, onu bile geri alamazlar! Başvurup isteyen de,
başvurulan ve istenen de ne kadar güçsüz!...
22:74 Bu (konuda hataya düşe)nler Allah'ın gücünü gereği gibi kavrayıp
değerlendiremiyorlar; çünkü Allah, her şeyi hükmü altında tutan en yüce iktidar
Sahibidir.
22:75 (Sınırsız kudret ve nüfûzuyla) Allah meleklerden de, insanlardan da
elçiler seçer. Ama yine de her şeyi gören, her şeyi işiten Allah'tır:
22:76 (bu elçilerin bildikleri sınırlıyken,) O onların gözleri önünde olanları
da, onlardan gizli tutulanları da bütünüyle bilmektedir; çünkü her şey, tüm
olaylar ve olgular (mebde ve me'âd olarak) Allah'a dönmektedir.
22:77 SİZ EY imana erişenler! (Allah'ın huzurunda) eğilin, yere kapanın ve
(yalnızca) Rabbinize kulluk edin; ve iyi işler yapın ki, kurtuluşa, esenliğe
erişesiniz!
22:78 Ve Allah'ın dâvâsı için, O'nun yolunda gösterilmesi gereken en zorlu, en
üstün çabalara girişin; (mesajına muhatap ve taşıyıcı olarak) sizi seçen ve din
konusunda üzerinize bir zorluk, bir güçlük yüklemeyen O'dur: (ve size) atanız
İbrahim'in inancını (izlemeyi öneren de O). Elçi'nin sizin önünüzde ve sizin de
tüm insanlığın önünde gerçeğe tanık olmanız için geçmiş çağlarda da, bu ilahî
mesajda da, sizi "kendilerini yürekten Allaha teslim edenler" diye isimlendiren
O'dur. Öyleyse, salâtta devamlı ve duyarlı olun, arınmak için verilmesi gerekeni
verin ve sımsıkı Allah'a bağlanın. Sizin gerçek Efendiniz O'dur; ne üstün, ne
yüce Efendi; ne üstün, ne yüce Yardımcı!
« Önceki | Fihrist | Sonraki »