14- İskenderiye'nin Fethi
(:-1711-:) Amr b. eı-As der ki: Benim komutamda müslümanlardan bir ordu
çıktı ve iskenderiye'de konakladı. Düşmanın ileri gelenlerinden biri:
"Bana konuşacağım birini gönderin" deyince:
"Benden başka kimse
gitmeyecektir" dedim ve tercümanımla beraber gittim. Onun da bir tercümanı
vardı. Bizlere üstünde konuşacağımız iki minber konuldu. O:
"Siz
kimsiniz?" deyince, ben: "Biz diken ve selem ağacının yetiştigi
yerdeki Araplarız. Biz Beytullah'ın sahipleriyiz. Biz insanların içinde yerleri
en dar ve geçimleri en zor olanlardık. Ölü eti ve kan yerdik. Biz yemek için
birbirimize saldırırdık. Bir gün bizden daha şerefli ve daha fazla malı olmayan
biri geldi ve:
«Ben size Allah'ın
gönderdiği elçiyim» dedi. Bilmediğimiz şeyleri bize emrediyor, bizim
yaptıklarımızı ve atalarımızın eskiden yaptığı şeyleri de yasaklıyordu. Onu
yalanladık ve söylediklerini kabul etmedik. Bizden başka bir kavim gelip:
«Biz sana inanıyor ve
iman ediyoruz. Biz sana tabi olup seninle savaşanla savaşırız» deyince bizleri
bırakıp onların arasına katıldı. Biz de ona savaş açtık ve o da bizi mağlub
etti. Etrafındaki başka Araplarla da savaştı, onları da yendi. Benim arkamda
olan Araplar sizin içinde bulunmuş olduğunuz yaşantıyı bilseydiler, sizin
yaşantınıza ortak olmak için kimse kalmaz size gelirlerdi" karşılığını
verdim.
Düşman lideri güldü ve:
"Sizin Nebiiniz doğru söylemektedir. Bize de daha önce sizin Nebiinizin
getirdikleriyle gelen Nebiler oldu. Biz de onların getirdiklerine tabi olduk.
Nihayet onlardan sonra kendi hevasında olan ve Nebilerin emrini bırakan krallar
gelene kadar. Eğer siz de Nebiinize tabi olursanız savaşıp ta yenemeyeceğiniz
ordu yoktur. Size kötülüklerle gelenleri de mutlaka yenersiniz. Eğer siz de
Nebiinizi bırakıp bizim yaptığımız gibi ve kendi hevasında olan krallar gibi
yaparsanız, Allah sizi ve bizi baş başa bırakıp size yardımcı olmaz. Siz bizden
sayıca daha fazla olmayıp daha kuvvetli de değilsiniz." Amr b. eı-As der
ki:
"Bundan daha zeki
biriyle konuşmadım."
- - -
İsnadı hasendir.
Hadisi İbn Hibban, İhsan 7/184, 185 (6530) ve Ebu Ya'la (7353) rivayet
etmiştir.