NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
حَدَّثَنَا
مَعْمَرٌ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَ
عَنْ
عَائِشَةَ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
سُجِّيَ فِي ثَوْبِ
حِبَرَةٍ
Aişe'den (rivayet
edildiğine göre)
Nebi (s.a.v.) vefat
ettiği zaman, (üzeri) Hibera (denilen bir Yemen kumaşı) ile örtülmüştür.
İzah:
Buhârî, libas; Müslim,
cenaiz; Ahmed b. Hanbel VI, 153, 269.
"Hibera:” Pamuktan
ya da ketenden yapılmış çizgili Yemen kumaşlarına verilen bir isimdir. Çoğulu
"Hiber" ve "hıberat" şekillerinde gelir. Bu kelime bazan
"Sevbün hiberatün" şeklinde sıfat olarak bazan da "sevbü
hıberatin" şeklinde isim tamlaması olarak kullanılır.
Hadis-i şerif, vefat
eden kimsenin üzerini bir örtüyle örtmenin müste-hab olduğuna delalet
etmektedir.
Bu mevzuda İmam Nevevî
diyor ki: "Vefat eden bir kimsenin üstünün örtüleceği hususunda âlimler
ittifak etmişlerdir. Çünkü bu örtü, o kimsenin vefatı ile cesedinde meydana
gelecek çirkin manzaraları ve avret mahallini gizler.'* Bizim âlimlerimize
göre, sözkonusu örtünün baştarafı toplanarak cenazenin başının altına, ayak ucu
da cenazenin ayaklarının altına konularak açılması Önlenir. Cenazenin
kokmaması için de elbiseleri çıkarıldıktan sonra örtülür.