MİN HAC ANA SAYFA

 

AVLANMA VE HAYVAN KESME

 

A. GENEL BİLGİLER    B. ÜDHİYE (KURBAN)    C. HELAL VE HARAM YİYECEKLER

D. AT YARIŞLARI OK VE BENZERİ ATICILIK YARIŞMALARI

 

GENEL BİLİGİLER:

 

   Kendisine güç yetirilebilen eti helal hayvanın kesimi; boyunun üst veya alt tarafından kesilmesidir. (Boynun üstünden kesilmesi halinde yutak denilen düğümün tümünün veya bir kısmının baş ta­rafına geçmesi gerekir.)

 

Kendisine güç yetirilemeyen sığır, deve ve çöldeki ceylan gibi bir hayvanın kesimi ise akr şeklinde, yani canını çıkaracak şekilde vücudunun herhangi bir tarafım yaralamakla olur.

 

Hayvanı kesen veya avlayan nikahı helal olan müslüman veya kitap ehli bir kimse olmalıdır. Kitap ehli cariyenin kestiği hayvanın eti helaldir. Bir mecusi kesim veya avlama işinde müslümana yardımcı olursa, o hayvanın eti haram olur.

 

Bir müslüman ve bir mecusi, birlikte bir av üzerine iki köpeği gönderir veya iki oku fırlatırlar da müslümanın aleti önce ulaşır avı öldürür veya onu kesilecek duruma getirirse av helaldir. Durum bu­nun tersi olursa yani, mecusinin gönderdiği alet Önce ulaşırsa veya her ikisinin gönderdiği alet avı beraber yaralar veya darbe hangisi­ne ait olduğu bilinmezse veya darbeler art arda olduğu halde hiç biri can giderici olmamışsa av haram olur.

 

Mümeyyiz çocuğun kestiği hayvanın eti helaldir. Keza en zahir kavle göre, mümeyyiz olmayan çocuğun, delinin ve sarhoşun kestiği hayvanın eti helaldir. Kör olanın hayvanı boğazlaması mekruhtur. En sahih kavle göre, kör kişinin ok atarak veya üzerine köpek göndererek avladığı av haramdır.

 

Balığın ve çekirgenin ölüsü helaldir. Balık ve çekirgeyi avlayan kimse mecusi olsa bile etleri helaldir. Keza yiyecek maddesinden vücuda gelen kurtçuk da helaldir. Meselâ sirke ve meyvelerden vücuda gelen kurtçuk onlarla birlikte yenirse, en sahih kavle göre helaldir. Balık canlı iken ondan bir parça koparılmamahdır. Şayet bir kimse balık ve çekirgeden bir parça koparır ve yutarsa veya bir balığı canlı olarak yutarsa, en sahih kavle göre helaldir.

 

Bir kimse yabani bir hayvana veya kaçan ehilleşmiş deveye ve­ya ürküp kaçan koyuna oku atar da okun sivri veya kesici ucu ona isabet eder ve derhal ölürse veya üzerine yırtıcı bir hayvanı gönde­rir de vücudunun her hangi bir yerini parçalar ve hayvan derhal ölürse eti helaldir. Deve veya benzeri bir hayvan kuyuya düşer de yem veya nefes borusunu kesmek mümkün değilse hükmü kaçan hayvanın hükmü gibidir. Ben diyorum ki en sahih kavle göre, kaçan hayvanın üzerine köpeği gönderip de onu öldürmekle eti helal ol­maz. Reyyani ve Şasi bu hükmün sahih olduğunu söylemişlerdir. Al­lah daha iyi bilir.Kaçan hayvanı, koşmak suretiyle veya karşıdan gelen bir kim­senin yardımıyla yakalamak mümkünse, böyle bir hayvan kendisine güç yetirilen hayvandır. Bu durumdaki bir hayvanın eti şer'i kesim­le helal olur.

 

Kaçan hayvanı veya kuyuya düşen hayvanı, normal yerinden kesmek mümkün değilse, canını gidermeye sirayet edecek bir yara­lama onun için şer'i kesim sayılır. Zayıf kavle göre, yaralama canı acele üzere giderici şekilde olması şarttır.

 

Avcı avına bir ok atar veya avın üzerine bir köpek veya yırtıcı bir kuş salar da ava isabet eder ve av ölürse, bunda iki durum söz konusudur: Hayvana ulaştığında onda yerleşik bir hayat yoksa veya onda yerleşik hayat olur da kendisinin taksiri olmaksızın onu kesme imkanını bulamazsa meselâ, bıçağını çıkarmakla meşgul iken daha imkan bulamadan hayvan ölürse veya hayvan kuvvetini sarf eder ve avcı onu kesmek için imkan bulmadan ölürse eti helaldir. Kendi tak­siri nedeniyle kesme imkanını bulamazsa, meselâ beraberinde bıçağı yoksa veya bıçağı gasp edilmişse veya kınından bıçağı çikanncaya kadar hayvan ölürse eti haramdır.

 

Avcı av aletini fırlatır ve bir hayvana isabet ederek onu ikiye bölerse, her iki parçası da helaldir. Fırlatılan alet hayvanı yaralar ve bir organını keserse ve hayvan bu yaralama sebebiyle ölürse hem kestiği kısım hem de geri kalan bedeni yenilebilir. Yaralama can gi­derici değilse, sonra onu keser veya başkası onu başka bir şekilde yaralar ve bu yara sebebiyle ölürse, kesilen organ haramdır. Geri ka­lan kısmı yenilebilir. İlk yaralamada avcı onu kesme imkanını bula­maz ve bu yara sebebiyle ölürse, tümü helaldir. Zayıf kavle göre, hayvandan kesilen organı yemek haramdır. Çünkü canlıdan ko­parılan parça meyte hükmündedir.

 

Kendisine güç yetirilen hayvanın şer'i kesimi, nefes ve yem bo­rusun tam kesmektir. Vecdeyni (boynun her iki tarafından bulunan kalın damarları) kesmek müstehabtır.

 

Bir kimse, hayvanı ensesinden keserse günahkar olur. Şayet acele ederek nefes ve yem borusunu keser ve hayvanda yerleşik ha­yat bulunuyorsa eti helaldir. Eğer acele ile yem ve nefes borusunu kesmez ve hayvanda yerleşik hayat mevcut değilse eti helal olmaz. Keza bıçağı kulağından sokarak tilkiyi kesmenin hükmü de böyledir.

 

Deve ve benzeri uzun boyunlu hayvanların nahr şeklinde ke­silmeleri sünnettir. Sığır ve davar gibi diğer hayvanların ise normal kesimle kesilmeleri sünnettir. Bunun aksini yapmak yani deveyi normal kesimle kesmek, diğer hayvanları da nahr şeklinde kesmek caizdir. Deveyi keserken ayağını diz kapağından bağlayarak ayakta kesmek; sığır ve koyun gibi diğer hayvanları sol yanı üzerine yatır­mak ve sağ ayağı serbest bırakarak diğer üç ayağını bağlayıp kes­mek sünnettir.

 

Bıçak ve benzeri kesim aletlerini kesimden önce bilemek sünnettir. Ayrıca hayvanı keserken onu kıbleye çevirmek, kesim es­nasında besmele çekmek, Resûlüllah'a salât ve selâm getirmek sünnettir. Hayvanı kesen, kesim esnasında: "Bismillahi ve ismi Mu-hammedin" dememelidir.

 

 

 

1. Kesim Aleti

 

 

Kendisine güç yetirilen hayvanın demir, bakır, altm, tahta, kamış ve cam gibi kesici ve yaralayıcı bir aletle kesilmesi caizdir. Kendisine güç yetirilemeyen hayvanı da aynı aletlerle yaralamak ca­izdir. Tırnak, diş ve kemikle hayvanı kesmek caiz değildir.Tüfek, ke­sici tarafı olmayan değnek, delici ve ucu olmayan kör bir okun ağır­lığı ile öldürülen hayvanın eti; ok ve tüfek darbesi ile birlikte öldürülen ve yaralanan hayvan veya ucu keskin okla yaralanıp ve yanından geçerken mızrağın enlemesine tesir etmesi sonucu ölen hayvanın eti haramdır.

 

İple boğulan, kendisine ok isabet ederek yere düşüp ölen veya bir dağın kenarında iken düşüp -kendisinde yerleşik hayat varken-ölen hayvanın eti haramdır. Ancak havadaki kuşa ok isabet edip ye­re düşer ve ölürse eti helaldir.

 

Yaralayıcı ve parçalayıcı hayvan ve kuşlarla av avlamak caizdir. Meselâ köpek, pars, baz ve şahin ile av avlamak caizdir. Ancak bu hayvanların avlarının mubah olması için eğitilmiş olmaları şarttır. Eğitilmiş olmaları şu özelliklerle bilinir:

 

1)  Yaralayıcı ve parçalayıcı hayvan, sahibinin men etmesine göre hareket etmelidir.

 

2) Sahibi ava gönderirse gitmelidir.

 

3) Avı tutmalı ve ondan yemeden sahibine bırakmalıdır.

 

En zahir kavle göre yaralayıcı kuşların yakaladıkları avı yeme-meleri şarttır.

 

Yaralayıcı hayvanların eğitilmiş olduklarına zannedilinceye kadar bu özelliklerinin birkaç defa denenmesi şarttır. Avcı hayvan eğitilmiş olur da avladığı hayvandan bir parçayı yediği görülürse en zahir kavle göre böyle bir av helal değildir. Yeniden eğitilmesi şart­tır. Avladığı hayvanın kanını yalaması eğitilmişliğine bir zarar ver­mez.

 

Avcı köpeği, av hayvanından ısırdığı yer necistir. En sahih kav­le göre, ısırdığı yer muaf olan necasetlerden değildir. Necis olan ye­ri toprak ve su ile yıkamak yeterli olup kesip atmak vacib değildir.

 

En zahir kavle göre yaralayıcı avcı hayvan, ava yüklenerek onu ağırlığı ile öldürürse avın eti helaldir.

 

Bir kimsenin elinden bıçak düşer ve bununla hayvan yara­lanırsa veya elindeki bıçağa hayvan sürünür de nefes ve yemek bo­ruları kesilirse veya avcı köpek kendiliğinden gider bir avı öldürürse, bütün bu durumlarda avın eti haramdır. Keza avcı köpek kendiliğinden ava gider ve sahibi onu avı tutması için teşvik eder de bu sebeple köpek daha da hızlanır avı yakalar öldürürse, en sahih kavle göre avlanan hayvan haram sayılır.

 

Fırlatılan ok, rüzgar tesiriyle ava isabet eder ve öldürürse eti helaldir. Bir kimse kuvvetini denemek için oku fırlatır veya bir he­defe atar da bir hayvan ona çarpar ölürse, en sahih kavle göre eti ha­ramdır.

 

Bir kimse taş zannederek bir ava oku fırlatır ve onu öldürürse veya bir geyik sürüsüne oku fırlatır da onların arasından birine isa­bet ederse eti helaldir. Şayet bir geyiği hedef alır da başkasına isabet eder ölürse, en sahih kavle göre eti helaldir.

 

Avcı köpek, sahibinden kaybolup gider de bir hayvanı avlar sonra av hayvanı Ölü olarak bulunursa, eti haramdır. Şayet avı yara­lar da av kayıp olur sonra ölü olarak bulunursa en zahir kavle göre eti haramdır.

 

 

 

2. Avı Mülkiyete Geçirmek

 

 

Avcı, avı eliyle yakalaması veya can giderici yara ile yaralaması halinde mülkiyetine geçirmiş olur. Ayrıca hayvanı yaralaması, ka­nadını kırması, açtığı ağın içine alması veya onu kurtulamayacağı dar bir yere kapatmasiyle ona malik olur.

 

Av bir kimsenin mülkiyetinde olan bir yere düşer de çamura gir­mesi veya başka bir şeyle onu ele geçirmeye muktedir olursa, en sa­hih kavle göre mülkiyetine geçirmiş olmaz. Mülkiyetine geçirdiği hay­van uçup giderse, üzerindeki mülkiyet hakkı kalkmış olmaz. Keza en sahih kavle göre kendisi salıverirse mülkiyet hakkı kalkmış olmaz.

 

Başkasına ait olan bir güvercin, bir burca girerse, burç sahibi onu iade etmesi lazımdır. Burçtaki güvercinlere karışan güvercini ayırmak mümkün değilse, oradaki güvercinlerden birini üçüncü bir şahsa satmak veya hibe etmek sahih olmaz. Burca giren güvercinin burç sahibine satılması veya hibe edilmesi en sahih kavle göre caizdir.

 

İki kişi kendilerine ait güvercinleri üçüncü bir şahsa satarlar da sayıları belli ve değerleri eşit ise akid sahihtir. Değerleri eşit olup sayıları belli değilse veya sayıları belli olup değerleri eşit değilse satış akdi sahih olmaz.

 

İki kişi art arda bir avı yaralar da ikincisinin darbesi can alıcı ise veya avı sakat bırakmışsa av kendisinin olur. Birinci adamın dar­besi can giderici şekilde olmuşsa veya onu sakat bırakmışsa onun olur. Sonra bakılır: Hayvanın yemek ve nefes boruları ikinci şahsın darbesi ile kesilmiş ve can vermişse eti helaldir. Kesim nedeniyle meydana gelen değer farkını birinci adama vermesi gerekir. Eğer ye­mek ve nefes borularını kesmeden canını gidermişse veya darbeyle canı giderilmiş de hayvan her iki darbe sebebiyle ölmüşse eti ha­ramdır. Bu durumda ikinci şahıs birinci şahsa tazminat ödemesi ge­rekir. Her ikisi beraberce avı canını giderici şekilde yaralamışlar s a veya beraber sakat etmişlerse av her ikisinin olur. Onlardan birinin darbesi can giderici olmuşsa veya hayvanı sakat bırakmışsa onun olur. Onlardan birisi avın canını gidermiş diğeri de sakat bırakmış ise ve hangisinin darbesi önce olduğu bilinmiyorsa, mezhep alimle-rince kabul edilen rivayete göre eti haramdır.