A. GENEL BİLGİLER – B. DİYET (KAN BEDELİ) – C. KAN İDDİASINDA BULUNMAK VE KASEME
D. BAGİLER (İSYANCILAR) – E. İMAMETİN ŞARTLARI – F MÜRTEDİN HÜKMÜ
G. ZİNA
– H. HIRSIZLIK – I. İÇECEKLER BAHSİ – J. SAYYAL (SALDIRGAN)
GENEL
BİLGİLER
1. İki Kişinin Cinayet İşlemesi
Bir
kimse, harp diyarında kafir zannederek bir müslümanı öldürürse kendisine kısas
uygulanmaz. Keza en zahir kavle göre, diyet ödemesi de gerekmez. İslam
diyarında öldürürse ve kısas için gerekli şartlar mevcut ise kısas uygulanır.
Kısasın vacib olmadığına dair bir görüş vardır.
Mezhep
alimlerince kabul edilen rivayete göre, mürted veya zımmi veya köle olduğunu
bildiği kişiyi öldürür veya babasının katili olduğunu zannederek öldürür de
sonra durum bildiğinin aksi olduğu ortaya çıkarsa, kendisine kısas vacib olur.
Bir
kimse, hasta olduğunu bilmeden bir adama onu öldüren bir darbe indirir ve o
adam ölürse, kendisine kısas vacib olur. Zayıf kavle göre ise kısas vacib
olmaz.
Öldürmede
kısasın vacib olmasının şartları şunlardır: Maktul, müslüman olmalı veya
kendisine eman verilmiş olmalıdır. Bir müslüman, harbi veya mürtedi öldürürse
kanı heder olur. Üzerine kısas vacib olan kimsenin kanı başkasının kanı gibi
dokunulmazdır. Biri ona tecavüz edip öldürürse, katile kısas vacib olur. Zımmi
olan kimse evli ve zînâkar bir müslümanı öldürürse, kendisi de kısasen
öldürülür. Bir müslüman zina yapan bir müslümanı öldürürse, en sahih kavle
göre katil kısasen öldürülmez.
Katile
kısas tatbik edilebilmesi için onun akil ve baliğ olması şarttır. Mezhep
alimlerince kabul edilen rivayete göre sarhoş olan katile kısas tatbik edilir.
Katil, cinayet gününde çocuk veya deli olduğunu söyler de cinayet vaktinde
çocuk olması mümkün ise veya cinayetten önce delirmiş ise, yemini ile birlikte
sözü kabul edilir. Şayet katil: "Ben şimdi çocuğum." der ve
çocukluğu mümkün ise, kendisine kısas uygulanmaz ve çocuk olduğuna dair
kendisine yemin verdirilmez.
Bir kimse
harbi olduğu dönemde bir müslümanı öldürür de sonra İslam'a dönerse, kendisine
kısas uygulanmaz. Masuma (İslam veya eman ile kanı koruma altına alınmış
kimseye), mürtede ve maktule denk olan katile kısas uygulanır.
Müslüman
bir kimse zımmiyi öldürdüğü takdirde, kendisine kısas tatbik edilmez. Ama zımmi
kişi, bir müslümanı veya dinleri farklı da olsa başka bir zımmiyi öldürürse,
kendisine kısas tatbik edilir.
Bir
kafir, bir kafiri öldürür de sonra İslam'a girerse, kendisine vacib olan kısas
düşmüş olmaz.
Bir
zımmi, zımmi olan birisini yaraladıktan sonra İslam'a girse ve yaralanan da
ölürse, en sahih kavle göre kısas sakıt olmaz. Son iki meselede (katilin
sonradan İslam'a girmesi ve zımminin zımmiyi öldürmesinde) hakim mirasçıların
taleplerine göre kısası gerçekleştirir.
En sahih
kavle göre mürted kişi öldürdüğü zımmi veya mürted sebebiyle öldürülür. Zımmi,
öldürdüğü mürted kişi sebebiyle öldürülmez. Hür kimse, kendisinde kölelik
bulunan kimse için kısa-sen öldürülmez. Köle, müdebber köle, mukâteb köle ve
ümmü veled birbirlerine karşı cinayet işlerlerse, kedilerine kısas tatbik
edilir.
Bir köle,
bir başka köleyi öldürür de sonra katil azad edilir veya köleyi yaraladıktan
sonra -öldürme ve yaralama hadisesi arasında- azad edilirse, hükmü İslam'a
yeni girmiş mukâtebin hükmü gibi olur. Ama katil olursa, kısas hakkı sakıt
olmaz.
Bir kısmı
hür olan kimse, kendisi gibi bir kısmı hür olanı öldürürse, buna kısas vacib
olmaz. Zayıf kavle göre katilin hürriyeti maktulün hürriyetinden fazla değilse
kısas vacib olur. Müslüman köle ve hür zımmi arasında ise kısas hükmü cereyan
etmez.
Kendi
çocuğunu -her ne kadar aşağıya doğru inse de- öldüren babaya kısas uygulanmaz.
Çocuk babasına kısas tatbik etme hakkına sahip değildir. (Örneğin; bir kimse
karısını öldürürse, çocuğu annesinden dolayı babasına kısas uygulayamaz.)
Anasını veya babasını öldüren çocuğa kısas uygulanır.
Nesebi
meçhul biri öldürülür de onun üzerine iki kişi babalık iddia eder ve henüz
kimin oğlu olduğu anlaşılmadan birisi katili öldürür ve benzerliklerden anlayan
(kaife) diğerinin oğlu olduğunu söylerse, katile kısas uygulanır. Aksi halde
kısas uygulanmaz.
iki
kardeş aynı anda biri babasını, diğeri ise annesini öldürürse, her biri için
kısas uygulanabilir. Kısası uygulamada öncelik sırası kura ile tespit edilir.
Kendisine kura isabet edene kısas uygulanır veya henüz kısas uygulanmadan biri
çabuk davranarak diğerini öldürürse, bu takdirde maktulün mirasçıları katile
kısası uygulayabilirler. Kısası hak ettiği için caniyi öldüren ona mirasçı
olamaz dediğimiz takdirde hüküm böyledir. Keza onları aynı anda değil de arka
arkaya öldürürlerse ve ana ile babaları arasında nikah bağı yoksa da hüküm yine
böyledir. Ana ve babası arasındaki nikah bağı ortadan kalkmamışsa, bu takdirde
birinci kardeş, ikincisine kısası uygulayabilir.
Bir grup
bir kişiyi öldürürse, kısasen onların tümü öldürülür. Maktulün velisi katil
gruptaki fertlerin bazısını sayıları itibari ile diyetten kendilerine düşen
hisseye karşılık affetme hakkına sahiptir.
Yanlışlık
ve kasta benzer öldürme fiiline iştirak eden kimse, kısasen Öldürülmez.
Çocuğunu
öldürmesi hususunda babayla suç ortaklığı yapan kişi, kısasen öldürülür. Köleyi
öldüren kişiye iştirak eden hüre, köleye ve zımmiyi öldüren müslümana iştirak
eden zımmiye kısas tatbik edilir. Keza müslümam öldüren harbiye iştirak eden ve
organ kesme kısası veya haddi tatbik edene iştirak eden kişiye kısas tatbik
edilir.
Kendi
kendini yaralayan kimseye bir başkası iştirak ederse, onda yara açar ve bu
sebeple ölürse, iştirak eden kişiye kısas tatbik edilir.
Kendisini
yaralayan saldırganı uzaklaştırdıktan sonra başkası onu yaralar ve bu iki
yaralama sebebi ile Ölürse, en zahir kavle göre ikinci kişi kısasen öldürülür.
Bir
kimse, bir adamı kasten veya yanlışlıkla iki yerinden yaralar ve bu iki yara
sebebi ile ölür veya harbi veyahut mürted olanı yaralar da sonra yaralı olan
İslam'a döner ve onu ilk yaralayan tekrar onu yaralar da adam her iki yara
sebebi ile ölürse, her iki durumda da yaralayan kişi kısasen öldürülmez. Zira
ölüm, biri kasıtlı diğeri hataen olmak üzere iki yaralama sebebi ile vuku
bulmuştur.
Bir
kimse, yaralı olanın yarasını derhal öldürücü bir zehirle tedavi eder ve
yaralı ölürse, onu yaralamış olana kısas uygulanmaz. Zehir genellikle öldürücü
değilse, bu kasta benzer bir öldürmedir. Tedavi amacı ile kullanılan zehir
çoğunlukla öldürücü ise ve yaralı da bu zehri biliyorsa, tedavi eden kendi
kendini yaralayan kişinin suç ortağı olur. Zayıf kavle göre ise kendi kendim
hataen yaralayan kişinin suç ortağı olur.
Bir
cemaat, bir adama kırbaçla vurur da adam ölürse ve her birisinin darbesi tek
başına öldürücü darbe değilse, gruptaki fertlere tatbik edilen kısas hakkında
birkaç vecih vardır. En sahih veçhe göre, adamı dövmek için önceden
anlaşmışlarsa hepsine kısas tatbik edilir.
Bir
kimse, müslüman bir cemaati sıra ile öldürürse, ilk öldürdüğü kişi sebebi ile
kendisine kısas uygulanır. Şayet o fertleri bir anda öldürürse, velileri
arasında kura çekilir. Kur'ada ilk sırayı alan kimse için katile kısas
uygulanır. Diğerleri için diyet alma hakkı vardır. Ben diyorum ki; ilk
öldürülen adamın mirasçısı dışında katili kısasen öldüren asi olur. Katilin
asi tarafından öldürülmesi kısas olarak vaki olur. İlk öldürülen fert için ise
diyet alınır. Allah daha iyi bilir.
3. Yaralının Yaralı Olduğu Sürede Dinini Değiştirmesi veya Hür Olması
6. Maktulün Velisi ve Caninin Anlaşmazlığı
7. Kısası Kim Hak Eder ve Kim Uygular
8. Kasten Öldürmenin veya Yaralamanın Cezası ve Kısasta Affın Hükmü