A. GENEL BİLGİLER – B. DİYET (KAN BEDELİ) – C. KAN İDDİASINDA BULUNMAK VE KASEME
D. BAGİLER (İSYANCILAR) – E. İMAMETİN ŞARTLARI – F MÜRTEDİN HÜKMÜ
G. ZİNA
– H. HIRSIZLIK – I. İÇECEKLER BAHSİ – J. SAYYAL (SALDIRGAN)
GENEL
BİLGİLER
1. İki Kişinin Cinayet İşlemesi
3. Yaralının Yaralı Olduğu Sürede Dinini Değiştirmesi veya Hür Olması
6. Maktulün Velisi ve Caninin Anlaşmazlığı
7. Kısası Kim Hak Eder ve Kim Uygular
8. Kasten Öldürmenin veya Yaralamanın Cezası ve Kısasta Affın Hükmü
Kasten
öldürmek kısası gerektirir. Diyet, kısas sakıt olduğunda verilen bedeldir. Bir
kavle göre kısas ve diyetten biri müphemdir, yani kasten öldürmenin cezası ya
kısas yada diyettir. İmamın her iki kavline göre veli, caninin izni olmadan onu
afederse, diyet alabilir. Birinci kavle göre, (kısası vacib kılan kavle göre)
veli mutlak şekilde caniyi afederse, mezhep alimlerince kabul edilen rivayete
göre diyet gerekmez. Diyeti vermekten veli katili affederse bu geçersiz olup
bundan sonra onu kısastan affedebilir. Cani kabul eder ve veli diyet cinsinden
başka bir şey üzerine kısası affederse, malın veliye verilmesi gerekir. Kabul
etmezse, en sahih kavle göre mal sabit olmaz ve kısas düşmez.
Kısas
veya diyetten birinin vacib olduğunu söylersek, fakirlik sebebi ile kısıtlı
bulunan kişi caniyi diyetten afedemez. Kısası uygulamak vacibtir dememiz
halinde, veli caniyi diyet karşılığında affederse, diyet alması gerekir. Şayet
veli mutlak şekilde afederse yukarıda belirtildiği gibi diyet de gerekmez. Mal
karşılığı olmaksızın caniyi afederse, mezhep alimlerince kabul edilen rivayete
göre bir şey gerekmez.
Diyet
konusunda aşırı davranan velinin hükmü, kısıtlı olanın hükmü gibidir. Zayıf
kavle göre ise çocuğun hükmü gibidir.
Veli ve
cani, diyet için iki yüz deve üzerine anlaşırlarsa, kısas veya diyetten birini
uygulamak vacibtir dememiz halinde anlaşmaları geçersizdir. Kısas vacibtir
dememiz halinde en sahih kavle göre anlaşmaları geçerlidir.
Reşid
olan kimse birine : "Elimi kes." der, o da keserse eli boş yere
kesilmiş olur. Kesme fiili ölümüne sirayet eder veya : "Beni öldür."
der o da öldürürse, boş yere ölmüş olur. Bir kavle göre ise caninin diyet
vermesi vacibtir.
Bir
kimse, bir şahsın bir azasını keser ve mağdur caniyi afedip kısas ve erş
almaktan vazgeçerse, yaranın cana sirayet etmemesi halinde cani bir şey
ödemez. Cana sirayet ederse kısas gerekmez.
Azaların
ersine gelince mağdur, caniyi affederken: "Bu cinayetin ersini caniye
vasiyet ettim." şeklinde vasiyet lafzı ile söylerse,bunun hükmü katil için
yapılan vasiyetin hükmü gibidir. Şayet affetme lafzını ibra, ıskat veya
affetme lafzı ile söylerse erş düşer. Zayıf kavle göre bu üç lafız da vasiyeti
ifade eder. Diyetin tamamlanması için erse ilâve yapmak vacibtir. Bir kavle
göre mağdur cinayet sebebi ile kendisine sirayet eden şeyi affederse, erse
ilâve edilecek miktar düşer. Yara başka bir azaya sirayet eder ve iyileşirse,
en sahih kavle göre sira-yet sebebi ile olan yaranın diyetini tazmin eder.
Bir kimse
bir adamın elini keser ve bu fiil onun ölümüne sebep olur da velisi caniyi
afedip can kısası uygulamazsa caninin elini de kesemez. Caninin elini kesmekten
vazgeçerse, en sahih kavle gö boynunu vurabilir. Veli, caninin elini keser sonra
meccanen can kısasını afeder de kesme fiili ölüme sirayet ederse, afetmenin
batıl olduğu ortaya çıkar. Ölümüne sirayet etmezse affı sahihtir.
Veli
kısası tatbik etmek için vekil tayin eder de sonra caniyi afeder ve vekil
durumdan haberdar olmadan kısası uygularsa, kendisine kısas tatbik edilmez. En
zahir kavle göre ise diyet vacib olur. Diyet akilesine değil vekilin kendisine
vacib olur. En sahih kavle göre vekil diyei affedenden alamaz.
Kısas
cezası bir kadına vacib olur da hak sahibi kısası ona sıdak yaparak onunla
evlenirse caiz olup kısas hakkı sakıt olur. Eğer cinsel ilişkiden önce
ayrılırlarsa, kadın ersin yarısını Öder. Bir kavle göre mehri misilin yarısını
öder.