MİN HAC ANA SAYFA

 

NİKAH

 

A. NİKAHIN KEYFİYETİ     B. SIDAK (MEHİR)

C. KASM VE NÜŞUZ (GECELEME HAKKI VE KADININ KOCASINA ASİ OLMASI)

D. HUL' (MAL KARŞILIĞINDA BOŞANMA)    E. TALAK (BOŞANMA)    F. İLA

G. ZIHAR    H. LİAN BAHSİ    I. İDDET    J. RADA' (SÜT EMME)    K. NAFAKA

 

TALAK

 

1. Tefviz (Boşama Yetkisinin Kadına Verilmesi)

2. Boşama Kastı ile Söylenen Sözler

Bir kimse uykudayken: "Karımı boşadım." derse, bu söz geçer­li değildir. Zira talâkın vaki olması için kişinin mükellef olması şart­tır. Buna göre, kişi boşamayı kast etmeksizin dili sürçerek talâkı te­laffuz ederse, karısını boşamış olmaz. Dili sürçerek talâkı telaffuz eden kişi bu meselede doğrulanmaz. Ancak bir karine olursa doğrulanır.

 

Karısının ismi "Taliken" olan kimse, ona seslenmeyi kast ede­rek: "Ey Talika" derse, karısını boşamış olmaz. Keza herhangi bir şeyi kastetmeksizin karısına: "Talik" diye seslenirse, en sahih kavle göre talâk vaki olmaz.

 

Bir kimse, "Tarika" veya "Taliba" adlı karışma seslenirken: "Tarika" diyeceğine, "Ya Talika/ey boşanmış kadın" der de, "Bunun­la karıma seslenmeyi kastettim ama, harfi yanlış telaffuz ettim." derse, kendisi doğrulanır.

 

Koca karısına şaka ile veya eğlenmek kastı ile seslenerek: "Se­ni boşadım." der veya karısı karanlıkta olduğu için onu yabancı bir kadın sanarak: "Seni boşadım." der veya kadının velisi veya vekili nikahı kıyar ve koca nikahının kıyıldığını bilmeden karısın : "Seni boşadım." diye seslenirse talâk vaki olur.

 

Arapça bilmeyen bir kimse anlamını bilmeden talâk lafzını Arapça telaffuz eder de manasını bilmezse, talâk vaki olmaz. Zayıf kavle göre ise manasını kastederek telaffuz ederse, talâk vaki olur.

 

Zorlanan kimsenin talâkı ise vaki olmaz. Ancak zorlanmakla birlikte kendi isteğiyle karısını boşadığı bir karine İle bilinirse talâkı vaki olur. Kişinin karısını boşadığı karine ile bilinmesine misal şu­dur: Bir kimse, karısını üç talâkla boşaması için tehdit edilir de ken­disi bir talâkla boşarsa veya talâkı sarih lafızla söylemesi veya bir şe­ye bağlaması tehdit edilir de kendisi kinayeli bir lafızla boşar veya bunları uygular veya kendisine: "Karımı boşadım." de diye tehdit edilir de karısını boşar veya bu sözlerin aksini söylerse, karısını ka­rine ile boşadığı anlaşılır.

 

İkrahla talâkın vaki olması için şu şartların bulunması gere­kir:

 

1- Zorlayan kişi, velayet veya tağallüb ile tehdit ettiği şeyi yap­maya muktedir olmalıdır.

 

2- Zorlanan kişi kaçmaktan veya başka bir şekilde tehdidi def etmekten aciz olmalıdır.

 

3- Zorlanan kişi emredileni yapmadığı takdirde zorlayan kişi­nin tehdidini gerçekleştireceğini zannetmelidir.

 

İkrah (zorlama) şiddetle dövmek, hapsetmek ve malı telef et­mek gibi korkutmalarla da meydana gelir. Bir kavle göre ise, ikrahın geçerli olması için kişinin ölümle tehdit edilmesi şarttır. Bir başka kavle göre ise, tehdidin geçerli olması için kişinin ölümle veya her­hangi bir yerini kesmekle veya helak olmaya sebep olacak bir dar­beyle tehdit edilmesi şarttır.

 

Zorlanan kişinin tevriye yapması, yani kendi karısını kast et­meyerek bir başkasını kastetmesi şart değildir. Zayıf kavle göre ise bir mazeret olmaksızın tevriyeyi terk ederse talâkı vaki olur.

 

Mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre, insanı günah­kar eden şarap veya ilâç gibi bir nesneyi kullanıp aklını kaybeden kimse, karısını boşarsa talâkı vaki olur. Lehinde veya aleyhinde olan sözlü ve fiili tasarrufları da geçerli sayılır. Bir kavle göre ise tasar­rufları geçerli sayılmaz. Bir başka kavle göre ise aleyhinde olan ta­sarrufları geçerli olur.

 

Bir kimse talâkı karısının bir parçasına izafe ederek: "Dörtte birin, bir kısmın, bir cüzün, ciğerin, kılların veya tırnakların boş­tur." derse, karısından boşanmış olur. Keza mezhep alimlerince ka­bul edilen rivayete göre: "Kanın boştur." derse talâk vaki olur. An­cak ona bitişik olmayan tükürüğü ve teri gibi fazlalıklara izafe eder­se talâkı vaki olmaz. Keza en sahih kavle göre menisi ve sütü de kap­sam dışı bırakılmıştır.

 

Koca, sağ eli kesik olan karısına "Sağ elin boştur." derse, mez­hep alimlerince kabul edilen rivayete göre talâkı vaki olmaz.

 

Bir kimse talâkı kendine izafe eder ve karısını boşamaya niyet ederek: "Ben senden boşum." derse, karısı boşanır. Talaka niyet et­mezse karısı boşanmaz. Keza en sahih kavle göre talâkı karısına iza­fe etmezse vaki olmaz. Koca, karısına "Ben senden boşum." der ve talâka niyet ederse karısı boşanır. Kocanın boşamayı karısına izafe etmeye niyet etmesinde iki vecih vardır: Bir veçhe göre, talâka niyet etmesi şarttır. Diğer veçhe göre ise şart değildir.

 

Koca karısına: "Rahmimi senden istibra ettim." derse, bu ma­nasız bir sözdür. Zayıf kavle göre ise bu lafızla talâka niyet ederse karısı boşanır.

 

 

 

3. Boşamada Yetki Sahibi

4. Talak Sayısı Niyete Bağlıdır

5. Boşamada İstisna Yapmak

6. Boşamada Şüpheye Düşmek

7. Sünni ve Bid'i Talak

8. Talakı Zaman Şartına Bağlamak

9. Talakı Hamle veya Hayza Bağlamak

10. Parmak işareti İle Boşamak

11. Talakı Başka Şeylere Bağlamak

12. Ric'i Talak