B. SELEM (PEŞİN PARA İLE VERESİYE MAL ALMAK)
H. MÜŞTEREK KULLANILAN YERLERDE İZDİHAM YARATMAK
Havale
akdi için muhil (havale eden) ve muhtalm (havale edilenin) rıza göstermesi
şarttır. En sahih kavle göre kendisine havale edilenin rıza göstermesi şart
değildir. Borcu olmayanın havale akdinde bulunması ise sahih değildir. Zayıf
kavle göre akde rıza gösterirse akid sahihtir.
Havale
akdinin sahih olması için borcun Ödenmesi zorunlu (zimmete) olmalı veya para ve
hububat gibi zorunluluk niteliğini taşıyan bir borç veya misli olan, keza en
sahih kavle göre değeri takdir edilen bir mal olmalıdır. Muhayyerlik süresi
içerisinde bulunan parayı satıcıya havale etmesi ve en sahih kavle göre,
satıcının bir başkasını müşteriye havale etmesi caizdir.
En sahih
kavle göre, mükateb kölenin kitabet akdinin taksitleri için efendisini üçüncü
bir şahsa havale etmesi sahihtir. Fakat taksitleri almak için efendi başkasını
köleye havale edemez.
Havale
edilen borcun sıfat ve miktarının havale eden ve havale edilen tarafından
bilinmesi şarttır. Bir kavle göre, sıfatı bilinmese de diyet için olan develeri
havale etmek veya üzerlerine havale akdi yapmak sahihtir.
Havale
edenin zimmetindeki borç ile kendisine havale edilen kişinin vereceği borcun
cins ve miktar bakımından eşit olması şarttır. Keza en sahih kavle göre, her
iki borç vadeli ve vadesiz olma, sağlamlık ve kırıklık açısından da eşit
olmalıdır. Havale akdi kesinleşirse havale eden, havale edilenin borcundan,
kendisine havale edilen de havale edenin borcundan kurtulur. Yalnız havale
edilenin borcu, kendisine havale edilenin zimmetine geçer.
Havale
akdi yapıldıktan sonra, kendisine havale edilen kişi (muhalün aleyh) iflas,
inkar, yemin etmek gibi bir mazeret sebebi ile borcu Ödeyemezse; havale edilen
kişi, havale eden kişiye geri dönemez. Havale akdi esnasında, kendisine havale
edilen müflis olur ve havale eden bundan haberdar değilse bile geri dönemez. Zayıf
kavle göre, akid esnasında kendisine havale edilenin zengin olması şart
koşulmuşsa geri dönebilir.
Şayet
müşteri parayı satıcıya havale eder de malı bir ayıp sebebi ile geri iade
ederse, en zahir kavle göre akid geçersiz olur. Satıcı parayı müşteriye havale
eder de mal ayıp sebebi ile geri iade edilirse, mezhep alimlerince kabul edilen
rivayete göre akid geçersiz olmaz.
Bir kimse
kölesini satar ve ücretini havale eder de sonra satıcı, müşteri ve havale
edilen kişi kölenin hürriyetine kavuşması hususunda söz birliği ederlerse veya
hürriyetine kavuştuğu bir delil ile sabit olursa, havale akdi hükümsüz kalır.
Havale edilen kişi, kölenin hürriyetine kavuştuğu hususunda satıcı ile
müşteriyi tekzip eder ve bu konuda bir delil de yoksa; satıcı ve müşteri kölenin
hürriyetine kavuştuğu hususunda bilgisi olmadığına dair havale edilene yemin
ettirirler ve havale edilen kişi malı müşteriden alır.
Şayet
havale eden, havale edilene: "Borcumu alman için seni vekil tayin
ettim." der de, havale edilen kişi de: "Beni başkasına havale
ettin." derse veya havale eden kişi: "Sözümle seni vekil kılmayı
kastettim." der de havale edilen: "Hayır sen havale etmeyi
kastettin." derse, havale eden yemin eder ve sözü tasdik edilir.
İkincisinde (seni vekil kılmayı kastettim şıkkında) bir vecih vardır. Havale
eden kişi: "Sana havale etmiştim." der de havale edilen kişi:
"Beni vekil tayin etmiştin." derse, havale edilen kişi yemin eder ve
sözü dikkate alınır.
R. KIRAD - MUDAREBE (SERMAYE EMEK ORTAKLIĞI)
S. MÜSÂKÂT (AĞAÇLARIN BAKIMI VE SULAMA İŞİ)