MİN HAC ANA SAYFA

 

BUYU’ : ALIŞVERİŞ/ TİCARET

 

A. ALIŞ -VERİŞİN ŞARTLARI

 

B. SELEM (PEŞİN PARA İLE VERESİYE MAL ALMAK)

 

C. İKRAZ (BORÇ)

 

D. REHİN

 

E. İFLAS

 

F HACR (KISITLILIK)

 

G. SULH

 

H. MÜŞTEREK KULLANILAN YERLERDE İZDİHAM YARATMAK

 

I. HAVALE

 

J. DAMAN (TEKEFFÜL) AKDİ

 

K. ŞİRKET (ORTAKLIK)

Şirketin (ortaklığın) birkaç çeşidi vardır: '    

 

 1- Ebdan ortaklığı: Taşıyıcılar gibi sair meslek sahiplerinin be­denen çalışarak, sanatları aynı veya farklı olmakla birlikte kazanç­larım eşit veya farklı olarak aralarında paylaşmak üzere ortaklık kurmalarıdır

 

2- Muvafaza ortaklığı: Kazançlarını birbirine katmaksızın ara­larında paylaşmak ve meydana gelecek zarara katılmak üzere kuru­lan ortaklık akdidir.

 

3- Vucuh ortaklığı: İtibar sahibi kişilerden her birinin vadeli olarak mal satın alıp bu malı sattıklarında paradan elde edecekleri fazlalığı aralarında paylaşmak üzere kurdukları ortaklıktır.

 

İleride açıklanacak şartları taşımadıklarından ortaklığın bu üç çeşidi geçersizdir.

 

4- İnan ortaklığı: Birkaç kişinin ticaret yapmak üzere kendile­rine ait bir mala ortak olmalarıdır. Bu ortaklık sahih olup şartlan şunlardır:

 

a- Lafız: İnan ortaklığında alım satım gibi tasarrufta bulunacak kişiye izin verildiğine delalet eden bir kelimenin bulunması şarttır. Ortakların her birinin diğerine tasarruf izni verdiğini belir­ten ifadenin sadece: "Ortak olduk." şeklinde olması en sahih kavle göre yeterli değildir.

 

b- Ortaklar: Ortaklardan her biri vekil olmaya veya vekalet vermeye ehil olmalıdır.

 

c- Sermaye: Sermaye, değer takdiri yapılan (elbise gibi) bir mal değil, misli bulunan (para gibi) bir mal olmalıdır. Zayıf bir kavle göre, sadece damgalanmış paralar sermaye olabilir. Ayrıca her iki sermaye, ayırt edilemeyecek şekilde birbirine katılması şarttır. Türleri veya -sağlam ve kırık paralar gibi- sıfatları ayrı olan serma­yeyi birbirine katmak yeterli olmaz. Sermayeyi biribirine katmak; akit esnasında ortakların mallarını çıkarıp birbirine katmaları ile gerçekleşir.

 

Ortaklar veraset, alım satım veya bunlardan başka bir yolla bir mala sahip olurlar da her biri bunda ticaret yapmak için diğeri­ne tasarruf izni verirse bununla şirket akdi gerçekleşmiş olur.

 

Şirkette ticaret malını caiz sermaye haline getirmenin yolu ise şudur: Ortaklardan her biri, malik olduğu eşyanın bir kısmını diğe­rinin sahip olduğu eşyanın bir kısmı karşılığında satar ve her biri, tasarrufta bulunması için diğerine izin verir.

 

Ortakların sermayelerinin eşit olması ve en sahih kavle göre akid esnasında her iki malın miktarının bilinmesi şart değildir.

 

Ortaklardan her biri diğerine zarar vermeksizin tasarrufta bu­lunma izni vermelidir. Ortaklar malı vadeli veya beldede tedavülde bulunmayan bir parayla veya aşırı zararla satamaz, şirketin malı ile sefere çıkamaz ve ticarette kullanmak üzere başkasına izinsiz teber­ru edemezler.

 

Ortaklardan her biri dilediği zaman akdi feshedebilir. Her iki ortak, akdi birlikte feshederlerse tasarruftan azledilmiş olurlar. Or­taklardan biri diğerine: "Seni azlettim veya hissemde tasarruf hakkın yoktur." derse, azleden azledilmiş olmaz. Ortaklardan biri­nin ölmesi, delirmesi veya sürekli bayılması durumunda şirket fes­he uğrar. Ortaklar eşit miktarda veya farklı miktarda çalışsalar bi­le, sermayeleri nisbetinde kar ve zarara ortak olurlar.

 

Ortaklar sermayelerinin nisbeti dışında kâr ve zararda eşit ol­mayı şart koşarlarsa akid fesholur. Akid fesholunca ortaklardan her biri kendi malından çalıştığı kadar ücret almak için arkadaşına müracaatta bulunur. Ortaklardan her birinin şirket adına yapacağı tasarruf geçerli olup kâr her iki malın nisbeti oranında ortaklar arasında paylaştırılır.

 

Ortak, şirket malı üzerinde güvenilir bir emanetçi gibidir. Bu itibarla ortağın hissesini ödeme, zarar miktarı ve malın telef oluşu gibi konularda ileri sürdüğü iddia doğrulanır. Malın yangın gibi görünen bir sebeple telef olduğunu iddia eder ve yangının vuku bul­duğuna ve bu yangın sebebi ile malın telef olduğuna delil getirirse, iddiası doğrulanır.

 

Malı elinde bulunduran kişi malın kendisine ait olduğunu di­ğeri de malın müşterek olduğunu iddia ederse veya iddia bunun ter­sine olursa, yani malı elinde bulunduran mal müşterektir der, diğe­ri ise malın kendisine ait olduğunu iddia ederse; mal kimin elinde ise onun iddiası doğrulanır.

 

Malı elinde bulunduran sermayeyi paylaştıklarını, elindeki malın kendisine ait olduğunu, diğeri de malın müşterek olduğunu söylerse inkar edenin iddiası yemini ile birlikte doğrulanır.

 

Ortaklardan biri satm aldığı malı şirket adına veya kendisi için satın aldığını iddia eder de diğeri bu iddiayı inkar ederse, müşteri­nin iddiası yemini ile birlikte doğrulanır.

 

 

 

 

L. VEKALET

 

M. İKRAR (İTİRAF)

 

N. ÂRIYE (İĞRETİ)

 

O. GASP

 

P. ŞÜF'A (ÖNCELİK HAKKI)

 

R. KIRAD - MUDAREBE (SERMAYE EMEK ORTAKLIĞI)

 

S. MÜSÂKÂT (AĞAÇLARIN BAKIMI VE SULAMA İŞİ)

 

T. İCARE (KİRAYA VERME)