MİN HAC ANA SAYFA

 

BUYU’ : ALIŞVERİŞ/ TİCARET

 

A. ALIŞ -VERİŞİN ŞARTLARI

 

B. SELEM (PEŞİN PARA İLE VERESİYE MAL ALMAK)

 

C. İKRAZ (BORÇ)

 

D. REHİN                                   SAYFA’NIN ALTINA DOĞRU BAK

 

E. İFLAS

 

F HACR (KISITLILIK)

 

G. SULH

 

H. MÜŞTEREK KULLANILAN YERLERDE İZDİHAM YARATMAK

 

I. HAVALE

 

J. DAMAN (TEKEFFÜL) AKDİ

 

K. ŞİRKET (ORTAKLIK)

 

L. VEKALET

 

M. İKRAR (İTİRAF)

 

N. ÂRIYE (İĞRETİ)

 

O. GASP

 

P. ŞÜF'A (ÖNCELİK HAKKI)

 

R. KIRAD - MUDAREBE (SERMAYE EMEK ORTAKLIĞI)

 

S. MÜSÂKÂT (AĞAÇLARIN BAKIMI VE SULAMA İŞİ)

Tasarruf ehliyetine sahip kimsenin müsâkât (meyvelerin bir bölümü karşılığında ağaçların sulama ve bakım işleri) akdi yapması caizdir. Çocuk ve deli adına müsâkât akdini velileri yapar. Müsâkatm iş yeri ise hurmalık ve bağdır. İmam'm ilk kavline göre, incir ve elma ağacı gibi sair meyve ağaçlarında müsâkât akdi caiz olupmuhabere akdi caiz değildir. Muhabere, tohum işçiye ait olmak üzere araziden elde edilen ürünün bir kısmı karşılığında araziyi iş­letmeye vermektir. Meyve ağaçlarında muzaraa (ziraat ortaklığı) ak­di sahih değildir. Muzaraa akdi, muharebe akdi gibi olup, fakat to­hum arazi sahibine ait olmak üzere araziden elde edilen ürünün bir kısmı karşılığında araziyi işletmeye vermektir.

 

Hurma bahçesinde ekine elverişli boş arazi varsa, hurmalığı sulama akdi ile birlikte bu arazi üzerine muzaraa akdi yapmak şu şartlarla sahih olur:

 

1- Müsâkâtı ve muzaraatı yapan işçi aynı kişi olmalıdır.

 

2- Hurmalığı ayrı sulamak veya araziyi ayrı imar etmek zor ol­malıdır.

 

3-  En sahih kavle göre her iki akdin arasına bir fasıla girme­melidir. Müsâkât, muzaraattan önce yapılmamalıdır. Ekine elverişli arazinin çok olmasının hükmü, az olmasının hükmü gibidir.

 

4-  Tarafların meyve ve ziraattan alacakları hisse miktarının eşit olması şart değildir.

 

Mudarebe akdinin müsâkât akdine bağlı olarak yapılması caiz değildir. Bir arazide sadece muzaraat akdi yapılırsa, kazanç arazi sa­hibine ait olur. işçinin, hayvan ve kullanılan aletlerin ücreti arazi sahibince ödenir.

 

Tarladan elde edilen ürün karşılığında tarlayı kiralamanın ca­iz olmasının yolu şudur: Mal sahibi bir ücret ödemeden ve ayırma­dan tarlanın yarısını işçiye iğreti olarak verir. Ayrıca tarlanın geri kalan yarısına ektiği tohumun yarısını da verir. (Böylece işçi elde edilecek ürünün yarısı üzerinde hak sahibi olur.) Veya tarlanın yarışma ektiği tohumun yarısını verir ve tohumun diğer yarısını da işçi vererek elde edilen ürünün yarısı karşılığında işçiyi kiralar.

 

Müsâkât Akdinde Bulunması Gereken Şartlar

 

Meyvelerin sadece mal sahibi ile işçiye mahsus olması ve ikisi­nin meyve-lerde ortak olması şarttır. Mudarebe akdinde olduğu gibi taraflardan her biri üründen alacağı hisse miktarını bilmelidir. En zahir kavle göre akid, meyveler görünmeye başladıktan sonra, lakin olgunlaşamaya başlamadan yapılmalıdır. Şayet fidanları dikmek ve büyüyecek ağaçlar taraflardan her birine ait olmak şartı ile müsâkât akdi yapılırsa bu caiz değildir.

 

Dikili hurma ağaçlarının meyvelerinin bir kısmını yapılan işin karşılığı olarak işçiye verilmesi şart koşulur ve ağaçların çoğunluk­la meyve verecek kadar bir süre ortaya koyularak akid yapılması sa­hihtir. Ağaçların meyve vereceği bir müddet takdir edilmezse akid sahih değildir. Zayıf kavle göre, belirtilen zaman zarfında ağaçların meyve verip vermeyeceği ihtimali ortaya çıkarsa akid sahihtir.

 

İşçi, ortağının ağaçlarını sulaması üzerine akidleşirse bu sa­hihtir. Ancak ortağının kendisine alacağı hisseye ek olarak fazla bir hisse vermesi şarttır. Akdin sahih olmasını bir şartı da mal sahibi­nin işçiye, işi ile ilgili olmayan şeyleri şart koşmamasıdır. İşçi, işi yal­nız başına üstlenmeli ve bahçede tek başına yetki sahibi olmalıdır. İşçi iş için takdir edilen bir senelik veya daha fazla olan süreyi bil­melidir. En sahih kavle göre meyvelerin olgunlaşma zamanı gibi bel­li bir süre takdir edilirse, akid caiz olmaz. Müsâkâtm lafzı ise iş sa­hibinin işçiye: "Şu kadar ücretle, bu hurmalığı sana müsâkât olarak verdim veya bakımını yapmak üzere sana teslim ettim." demesidir.

 

Yapılacak iş açıklanmaksızm kabulün dille söylenmesi şarttır. Lafız mutlak olarak söylenirse, her bölgenin çoğunlukla uygulanan örfüne göre kabul edilir.

 

İşçi meyvelerin ıslahı ve geliştirilmesi için gerekli olan sulama, su kanallarını temizleme, suyun birikmesi için ağaçların diplerinde-ki çukurların düzeltilmesi, ağaçların aşılarının yapılması, zararlı ot-larm ayıklanması, üzüm ağacının budanması, adete göre üzüm ağacına çardak yapılması, keza en sahih kavle göre meyvelerin ko­runması, devşirtilmesi ve kurutulması gibi her sene tekrar edilmesi gerekli olan işleri yapmakla yükümlüdür. Ağaçların kurumamasına yönelik işler ile duvar yapmak ve yeni kuyu açmak gibi her sene tek­rarlanmayan sabit işler, mal sahibinin yapması gereken işlerdir.

 

Müsâkât akdi bağlayıcı bir akiddir. İşçi, henüz iş bitmeden çalışmayı bırakıp gider de mal sahibi teberru olarak işi tamamlarsa, işçinin ücreti bakidir. Mal sahibi teberru olarak işi tamamlamazsa, hakim ücreti işçinin malından ödeterek işi tamamlatır. Şayet mal sahibi hakime ulaşamazsa, yapacağı harcamalar üzerine şahit tutar ve dilerse ücreti işçiden ister. İşçi vefat eder de geride terike bırakırsa, mirasçıları işi terike malı ile tamamlatırlar. Aynı zamanda mi­rasçılar, bizzat çalışmak sureti ile veya kendi malları ile işi tamam­layabilirler. Şayet işçinin hıyaneti tespit edilirse, yanma bir gözcü verilir. Mal sahibi gözü ile malı muhafaza edemezse, işçiyi işten el çektirir ve ücretini işçinin malından ödemek sureti ile başka bir işçi tutar. Eğer meyvelerin bir başkasına ait olduğu ortaya çıkarsa, işçi ücretini mal sahibinden ücret-i misil olarak alır.

 

 

 

 

T. İCARE (KİRAYA VERME)