B. SELEM (PEŞİN PARA İLE VERESİYE MAL ALMAK)
D. REHİN SAYFA’NIN
ALTINA DOĞRU BAK
H. MÜŞTEREK KULLANILAN YERLERDE İZDİHAM YARATMAK
R. KIRAD - MUDAREBE (SERMAYE EMEK ORTAKLIĞI)
S. MÜSÂKÂT (AĞAÇLARIN BAKIMI VE SULAMA İŞİ)
Kiraya
veren ve kiracının şartları, satıcı ve müşteri için belirtilen şartlar
gibidir. İcare lafzı ise mal sahibinin kiracıya: "Bu evi şu kadar bedel
ile sana icare verdim, sana kiraladım veya şu evin menfaati şu kadara bir sene
müddetle sana mülk edindim." demesi, kiracının da: "Kabul ettim;
icare ettim veya kiraladım." demesidir. En sahih kavle göre mal sahibinin:
"Evden faydalanmayı sana kiraya verdim." sözü ile akid gerçekleşir.
Şayet: "Evin menfaatini sana sattım." derse, bununla akid
gerçekleşmiş olmaz.
İcare
akdi iki kısımdır:
1- Malın
menfaatini kiraya vermek: Bir araziyi, belli bir hayvanı veya hizmet için
belli bir şahsı kiraya vermek gibi.
2-
Zimmete taallûk eden menfaati kiralamak: Bu, nitelikli bir hayvanı kiralamayı
istemek veya bir elbiseyi diktirmek veya bir binayı yaptırmak gibi bir
menfaati başkasının zimmetine bağlamaktır.
Bir kimse
bir başkasına: "Şu şekilde çalışmak üzere seni kiraladım." derse, bu
aynın icarıdır. Zayıf kavle göre bu zimmete bağlı olan bir icaredir. Zimmetin
icarında ücretin akidleşme meclisinde karşı tarafa teslim edilmesi şartdır.
Fakat aynın icarında mecliste ücreti teslim etmek şart değildir. Malın icarında
ücret zimmetteki bir borç ise, ücreti peşin vermek veya ertelemek caizdir,
icare akdi hiçbir şart ileri sürmeksizin zikredilirse, ücretin peşin olarak
ödenmesi gerekir. Ücret muayyen ise hemen mülkiyete geçirilmiş sayılır.
Zimmetin
icarında ücretin cinsi, miktarı ve türü belli olması şarttır. Şu halde tamir
etmek karşılığında bir evi, yem vermek karşılığında binek hayvanını, yüzeceği
hayvanın derisi karşılığında işçiyi, bir miktar un karşılığında buğdayı öğütmek
veya ayıklayacağı kepek karşılığında değirmenciyi kiralamak sahih değildir.
Köle olan
bir çocuğu emzirmek için çocuğun bir kısmını hemen mülkiyete geçirmek
karşılığında bir kadını kiralamak en sahih kavle göre caizdir.
Kiralanan
menfaat şu şartları taşımalıdır:
1- Menfaat
bir değer taşımalıdır.
Meselâ, malın değerini yükselişe bile kolayca
söyleyebileceği sözleri söylemesi için tellalı kiralamak sahih olmaz. Keza süs
için dinar ve dirhemleri kiralamak ve en sahih kavle göre av için köpeği
kiralamak caiz değildir.
2- Malı kiraya veren kişi, onu teslim etme
gücüne sahip olmalıdır. Meselâ, kaybolmuş köleyi veya gasp edilmiş malı kiraya
vermesi veya eşyayı muhafaza etmesi için gözü görmeyen kişiyi kiralamak sahih
değildir. Sürekli suyu bulunmayan veya mutad yağmur suyu ile iktifa etmeyen
tarlayı ziraat için kiraya vermek sahih değildir. Sürekli suyu bulunan tarlayı
ziraat için kiraya vermek caizdir. Keza mutad yağmur suyu veya toplanan kar
suyu ile iktifa eden tarlayı icare vermek de caizdir. En sahih kavle göre
genellikle suyu bulunan tarlayı kiraya vermek caizdir.
3- Menfaatin teslimi için hissi engel gibi dini
bir mani de bulunmamalıdır. Sağlam bir dişi çekmek için bir şahsı veya mescidi
süpürmek için hayız halinde olan bir kadını icare etmek sahih olmaz. Keza en
sahih kavle göre çocuğu emzirmesi veya başka bir işi yapması için nikahlı bir
kadım kocasının izni olmadan icare etmek de sahih değildir.
Zimmet
icarında menfaatin vadeli olması caizdir. Meselâ bir kimse, "Şu ayın
başında beni Mekke'ye götürmek üzere şu kadar para karşılığında zimmetini
yükümlü kıldım." derse, menfaati ertelemiş olur.
Gelecekte
istifade etmek için bir aynı icare etmek caiz olmaz. Gelecek yıl için bir evi
kiralamak gibi. Ancak bir kimse ilk kiracısına henüz birinci sene bitmeden
ikinci sene için evini kiraya verirse en sahih kavle göre caizdir.
En sahih
kavle göre kira'ü-1-ukab caizdir. Bu, kişinin yolun bir bölümünde binmek üzere
hayvanını bir şahsa veya biri şu günlerde diğeri de şu günlerde binmek üzere
iki-kişiye hayvanını kiraya vermesidir. Her iki durumda da yani, tek kişinin
yolun hangi bölümünde hayvana bineceğini ve her iki kişinin hayvana kaçar gün
bineceklerini mal sahibi beyan eder. Sonra her iki şahıs kirayı aralarında
taksim ederler.
1.
Kiralanan Menfaatin Şartları
İcar
akdinde menfaatin belli olması şarttır. Menfaat bazen zamanla takdir edilir.
Bir evi bir seneye kiraya vermek gibi. Bazen de işle takdir edilir. Mekke'ye
kadar bir hayvanı kiralamak veya terziye bir elbiseyi diktirmek gibi. Akidde
hem zamanı hem de işi bir arada belirterek, meselâ terziye: "Bu elbiseyi
gün ışığında dik." demek, en sahih kavle göre sahih değildir.
Kur'an-ı
Kerimi veya bir kaç sûreyi öğrenmek için yapılan kiralamada bir zaman, takdir
edilir. Ev yapımında ise binanın yeri, uzunluğu, genişliği, yüksekliği ve yapım
malzemesi (kerpiç, tuğla, taş) açıklanmalıdır. Kiralanan arazi, bina yapmaya,
ziraat ekmeye ve ağaç dikmeye uygun ise, menfaati tayin etmek şarttır. En sahih
kavle göre icare akdinde ekilen şeyin yerine ziraat lafzını söylemek yeterlidir.
Şayet mal sahibi kiracıya, "Dilediğin şekilde faydalanmak üzere araziyi
sana kiraya veriyorum." derse, bu caizdir. Keza: "İstersen ekin ek,
istersen fidan dik." derse, en sahih kavle göre caizdir.
Binek
hayvanının kiralanmasında hayvana binecek kişinin ya görülerek tanınması ya da
bütün niteliklerinin bilinmesi şarttır. Zayıf kavle göre ise, niteliklerinin
bilinmesi yeterli değildir. Keza kiralayana ait ise, hevdeç ve diğer yüklerin
hükmü de böyledir. Şayet kiracı niteliklerini belirtmeksizin eşyalarını
yükleyeceğini şart koşarsa, en sahih kavle göre akid fasittir. Eşyalarını
yükleyeceğini şart koşmazsa, yükleme hakkı olmaz.
Aynî
kiralamada hayvanı belli etmek şarttır. Hazırda olmayan eşyanın satışı
konusundaki görüş ayrılığı, hayvanı görme şartı için de geçerlidir. Zimmette
olan icarede ise kiralanan hayvanın cinsini, türünü, erkek veya dişi olduğunu
belirtmek şarttır. Aynî ve zimmette olan icarede her gün ne kadar mesafe
alınacağını belirtmek şarttır. Ancak yolda örfe göre belli konaklama yerleri
varsa orada mola verilir.
Yük
taşımak için icare edilen hayvana yüklenecek yükün hayvan sahibi tarafından
bilinmesi, hazırda ise görmesi, kapalı bir kapta ise eliyle yoklaması
vacibtir. Yük hazırda değilse, miktarı kile veya ölçek ile takdir edilir ve
yükün cinsi açıklanır. Zimmette olan ica-rede hayvanın cinsinin ve
niteliklerinin bilinmesi vacib değildir. Fakat yük cam gibi kırılacak eşya
cinsinden ise, hayvanın tür ve niteliklerinin bilinmesi vacibtir.
2. ibadet
İçin Bir Şahsı Kiralamak
Cihat ve
kendisine niyet edilmesi farz olan namaz ve oruç gibi ibadetler için bir
müsiünıam icare etmek sahih değildir. Ancak hacı eda etmek ve zekâtı ayırıp
dağıtmak için bir müslümanı icare etmek caizdir.
Cenazenin
teçhiz ve tekfini için ücret vermek, Kur'an öğretimi için ücret vermek, çocuğun
bakım ve emzirme işi için veya bunlardan biri için bir kadını icare etmek
sahihtir. En sahih kavle göre çocuğun bakım ve emzirme işi birbirine bağlı
işler değildir.
Hidane,
çocuğu tehlikelerden korumak, banyosunu yapmak, elbiselerini giydirmek, koku
sürmek, sürmesini çekmek, beşikte bağlamak ve uyuması için beşiği sallamak gibi
işleri yapmaktır.
Bir kadın
hem hidane hem de emzirme işi için icare edilir de sütü kesilirse, mezhepçe kabul
edilen rivayete göre, süt emzirme akdi fesholur. Hidane akdi ise devam eder.
En sahih kavle göre, mürekkebin icar edilen katip tarafından, ipin icar edilen
terzi tarafından ve sürmenin sürme çeken tarafından karşılanması vacib
değildir. Ben diyorum ki, İmam-Rafl'i mürekkep ve belirtilen diğer malzemenin
kime ait olacağı konusunda halk arasında uygulanan bir örf varsa ona
uyulacağını "Şerh" adlı eserinde belirtmiştir. Uygulanan adetler
değişik ise, durum açıkça belirtilir. Durum açıkça belirtil-mezse, icar akdi
ortadan kalkar. Allah daha iyi bilir.
3. Ev
veya Hayvanı Kiraya Veren Kimseye Vacib Olan Şeyler
Bir evi
kiraya veren kimsenin evin anahtarını kiracıya vermesi gerekir. Evin onarımı
kiraya veren kişiye ait olup evi acele üzere onarmalıdır. Aksi halde kiralayan
kişi akdi kabul etmekte veya feshetmekte muhayyerdir. Damdaki karı atmak ve
evin sahasını kardan temizlemek kiraya veren kimseye aittir. Evde biriken
çöpleri atmak ise kiralayan kişiye aittir.
Binmek
için bir hayvanı icar eden kişi, hayvanın semeri, çulu, yuları, semeri bağlama
kemeri, hayvanın burnuna bağlı halka ve halkaya bağlı bulunan ip icare verene
aittir. Tahtırevan, gölgelik, tahtırevan minderi, örtü ve ilgili diğer şeyle
kiralayana aittir. En sahih kavle göre ata vurulan eğer konusunda halk
arasında uygulanan örfe göre hareket edilir.
Zimmette
olan icarede yük kabı icare veren kişiye aittir. Ayni olan icarede ise
kiralayana aittir. Zimmete olan icarede hayvanın hazırlık ve bakımını yapmak
üzere hayvanı dışarıya çıkarmak, hayvana binme ve hayvandan inme esnasında
ihtiyaca göre biniciye yardımcı olmak tahtırevanı vurmak, indirmek, bağlamak ve
açmak gibi işlerde yardımcı olmak, kiraya veren kişiye düşen görevlerdir. Ayni
icarede bu hazırlıkları yapmak kiraya veren kişiye ait olmayıp görevi sadece
hayvanı kiracıya teslim etmektir.
Ayni
icarede hayvan telef olursa akid fesholur. Bu tür icarede hayvanın ayıplı
olduğu anlaşılırsa, kiracı akdi fesh veya kabul etmekte muhayyerdir. Zimmette
olan icarede kiracı için muhayyerlik hakkı olmaz. Belki hayvanı değiştirmesi
lazımdır. En zahir kavle göre hayvana vurulan yük gıda maddesi ise, yolda
tüketilen miktar kadar yüke ilâve yapılabilir.
4. İcare
Akdinde Müddet Tayini
Kiraya
verilen şey belirtilen sürede genellikle mevcut ise akid sahihtir. Bir kavle
göre icare akdi için takdir edilen süre bir yıldan fazla olamaz. Bir başka
kavle göre ise, bu süre otuz yıldan fazla olamaz.
Kiracı,
kiraladığı şeyden bizzat kendisi istifade edebileceği gibi başkası vasıtası
ile de istifade edebilir. Kiraladığı hayvana kendi emsalini bindirmesi veya
başkasını kiraladığı evde barındırması gibi. Demirciyi ve kasarcıyı kiraladığı
evde barmdıramaz.
Kiracının
kendisinden istifade ettiği muayyen ev veya hayvan değiştirilemez. En sahih
kavle göre, dikmek üzere belirtilen elbise ve emzirmek için tayin edilen çocuğu
aynı nitelikte olanlarla değiştirmek caizdir.
İcare
akdi süresince kiracı kiraladığı hayvan ve elbiseye karşı emanetçi hükmündedir.
Keza en sahih kavle göre, icar müddetinden sonra da kiracı emanetçi
hükmündedir. Buna göre, bir kimse yük vurmak veya binmek için hayvanı bağlar ve
ondan faydalanmadan telef olursa zararı ödemez. Hizmette kullanması gerektiği
vakitte kullanmayıp göçük altında kalan hayvanın zararını ise ödemelidir. Çünkü
hizmet vaktinde kullansaydı göçük ona isabet etmeyebilirdi.
Mal
kiracının elinde kusuru olmaksızın telef olursa, kiracı za-min olmaz. Dikmek
veya boyamak için kiralanan elbise gibi. Bu durumda kiracı mal ile yalnız baş
başa kalmamalıdır. Meselâ, mal sahibi kiracının yanında oturmalı veya terziyi
evine götürmelidir. Keza ezher görüşlere göre, kiracı mal ile yalnız baş başa
kalmışsa da zamin olmaz. Üçüncü bir kavle göre işçi malda müşterek ise zamin
olur. Müşterek işçi, işi zimmetine alan işçidir. Müşterek olmayan işçi ise
zamin olmaz. Müşterek olmayan işçi, belli bir müddet için kiralanan işçidir.
Bir kimse
elbiseyi beyazlatması için kasarcıya veya dikmesi için terziye verir ve bu iş
yapılır da ücret zikredilmez se, işçi ücret talebinde bulunamaz. Zayıf kavle
göre ise ücret alabilir. Başka bir zayıf kavle göre ise işçi halk arasında
sanatı ile temayüz etmiş ise ücret alabilir, aksi halde alamaz. Ama kendisine
ücret-i misil ödenmesi güzel görülmüştür.
Kiracı
mala karşı tecavüzkar davranarak telef olmasına sebep olursa, aynısını tazmin
eder. Meselâ, hayvanı döverek, adet dışı yularını çekerek, kendisinden daha
ağır birini bindirerek veya demirci veya kasarayı kiraladığı evde barındırarak
telef ederse aynısını tazmin eder. Keza kiracı, yüz rıtıl buğdayı yüklemek için
bir hayvanı kiralar da bunun yerine yüz rıtıl arpayı yükler veya bunun aksini
yapar veya on kilogram arpa yüklemek için hayvanı kiralar da buğday yüklerse
ve bu sebeple hayvan telef olursa kiralayan zamin olur. Fakat bunun aksini
yaparsa (buğday yerine arpa yükler ve hayvan telef olursa) zamin olmaz.
Bir kimse
yüz kilogram yüklemek için hayvanı kiralar da yüz on kilogram yüklerse, fazla
olan yük için ücret-i misil ödemesi lazımdır. Sahibi birlikte olmadığı halde fazla
yük sebebiyle hayvan telef olursa, zamin olur. Şayet sahibi hayvan ile birlikte
olursa, fazla olan miktar nispetinde zamin olur. Bir kavle göre değerin
yarısını tazmin eder.
Kiracı
yüz on kilogramlık yükü hayvan sahibine teslim eder ve yüz kilogramdan fazla
olduğunu bilmeden hayvana yükler de hayvan telef olursa, mezhep alimlerince
kabul edilen rivayete göre kiracı zamin olur. Eğer hayvan sahibi yükü tartarak
yüklerse fazla olan miktarın ücretini alamaz. Hayvanın telef olması halinde
kiracı da zamin olmaz.
Bir kimse
terziye diktirmek üzere bir kumaş verir de terzi aba diker ve mal sahibine:
"Kumaşı parçalayıp aba yapmamı emretmiştin." der, mal sahibi:
"Gömlek yapmanı söylemiştim." derse, en zahir kavle göre mal sahibi
yemini ile tasdik edilir ve terziye ücret vermesi gerekmez. Bu takdirde
terzinin noksanlık farkı ödemesi gerekir.
5. Kira
Akdinin Feshe Uğraması
Hamamın
odununun yanmaması, kiracının sefere çıkması ve yolculuk için kiralanan kişinin
hastalanması gibi bir özür sebebi ile kira akdi feshe uğramaz. Bir kimse ekin
için bir tarlayı kiralayıp eker ve ziraat doğal bir afetle telef olursa, akdi
feshetme veya icar bedelinden bir miktarını düşürme hakkı olmaz. En zahir kavle
göre geçmiş zaman için değil de gelecek zaman için kiralanan belli bir işçi
veya bir hayvan henüz kendisinden istifade edilmeden ölürse akid feshe uğrar.
Mal sahibi belirtilen ücretten geçen zamana tekabül eden hisseyi alır.
Taraflardan birisinin veya her ikisinin veya vakıf mütevellisinin ölümü ile
akid fesholmaz.
Bir kimse
vakıf malım bir müddet için ücretle bir nesile kiraya verir ve henüz müddet
bitmeden bu nesil yok olup giderse veya veli yaş faktörü ile buluğ çağına
ermemiş çocuğu bir müddet için kiraya verir ve icar süresi içinde ihtilâm olup
buluğa ererse, en sahih kavle göre çocukla ilgili akidde değil de vakıf malında
akid fesholur. En sahih kavle göre gelecek süre için kiralanan ev yıkılırsa,
akid feshe uğrar. Ancak ziraat için icar edilen tarlanın suyu kesilirse, akid
fesholmaz. Fakat kiralayan için muhayyerlik hakkı vardır. İcar edilen hayvan
gasp edilirse veya icare edilen köle kendiliğinden kaçarsa, kiralayan için
muhayyerlik hakkı sabit olur.
Bir kimse
bir kaç deveyi kiraya verir ve develeri kiracıda bırakır da kendisi ortalıktan
kaybolursa, kiracı develerin yemini sahibinin malından almak üzere hakime
müracaat eder. Hakim deve sahibine ait bir malı bulamazsa, onun adına borç
alır. Kiracı güvenilir biri ise, malı ona teslim eder. Güvenilir değilse,
güvenilir birisine teslim eder. Hakim develerin yemini temin edecek kadar bir
kaç deveyi satma yetkisine sahiptir. Hakim sonradan deve sahibinden almak
üzere kiracıya develerin yemi için kendi malından harcama yetkisi verirse, en
zahir kavle göre bu caizdir.
Kiracı,
kiraladığı hayvanı teslim alır ve kira müddeti bitinceye kadar istifade
etmeksizin elinde bulundurursa kira ücreti ödemesi kesinleşmiş olur. Keza bir
kimse, binmek için bir hayvanı kiralar ve gideceği yere mümkün kılacak bir
zaman elinde bulundurursa, kira ister ayni olsun ister zimmette olsun, belli
edilen hayvanı teslim ettiği vakit kira ücretini de ödemesi lazımdır. Sahih
olan icarede belli edilen ücret kesinleştiği gibi, fâsid olan icarede istifade
edilecek kadar bir zaman geçerse ücret-i misil kesinleşir.
Bir
kimse, bir malı belli bir müddet için kiraya verir de tayin edilen zaman
geçinceye kadar teslim etmezse, akid feshe uğrar. Vakit belirtmeksizin belli
bir yere kadar binmek için hayvanını kiraya verir de belirtilen yere gidilecek
kadar süre geçer hayvanı teslim etmişse en sahih kavle göre akid feshe
uğramaz.
Bir kimse
kölesini kiraya verir sonra da azad ederse, en sahih kavle göre kira akdi
fesholmaz ve köle için muhayyerlik hakkı olmaz. En zahir kavle göre kiracı,
köle azad edildikten sonra geçen zamanın ücretini kölenin efendisinden ister.
Kiraya
verilen şeyin kiracıya satılması sahihtir. En sahih kavle göre bu durumda kira
akdi feshe uğramaz. Mal sahibi malını başka birine satarsa, en zahir kavle
göre akid caizdir ve kira akdi feshe uğramaz.