B. SELEM (PEŞİN PARA İLE VERESİYE MAL ALMAK)
2. Rehin Akdinin Geçerli Olması
Rehin
akdi gerçekleştiğinde, rehineyi alan borcunu elde edinceye kadar rehine onda
kalır. Ancak daha önce izah edildiği üzere rehine veren, rehineden faydalanmak
için onu alabilir. Akid esnasında taraflar rehineyi adil bir kimsenin yanma
bırakmayı şart koşarlarsa, bu caizdir. İki veya bir kişinin rehineyi muhafaza
etmesi konusunda söz birliği ederlerse, anlaştıkları şarta bağlı kalırlar.
Şayet mutlak şekilde belirtirlerse en sahih kavle göre, taraflardan biri
rehineyi yanma alamaz.
Tarafların
rehineyi teslim ettikleri adil kişi ölür veya fasık olursa, üzerinde
anlaştıkları herhangi bir kişiye teslim ederler. Şayet anlaşmazlar da münakaşa
ederlerse, hakim rehineyi adil birisine bırakır ve ihtiyaç duyulması halinde
rehineyi satabilir.
Rehine satılırsa
bedeli mürtehine verilir. Rahin veya onun vekili, mürtehinin izni ile rehineyi
satabilir. Mürtehin satış için izin vermezse, hakim kendisine: "Ya izin
ver ya borcundan vazgeç." der. Şayet mürtehin rehineyi satmak ister de
rahin izin vermeye razı olmazsa, hakim ona ya borcu ödetir ya da rehineyi
sattırır. Rahin veya mürtehin izin vermemekte ısrar ederse, hakim rehineyi
satar. Şayet mürtehin rahmin izni ile rehineyi satarsa ve en sahih kavle göre,
satış akdi rahinin huzurunda gerçekleşirse, akid sahih olur. Aksi halde sahih
olmaz.
Rehineyi
adil bir kişinin satmasını şart koşarlarsa, satış akdi caizdir. En sahih kavle
göre adil kişinin rehineyi satmak için rahin-den izin alması şart değildir.
Adil kişi rehineyi satarsa, mürtehin borcunu alıncaya kadar para rahinin
zimmetinde olarak onun elinde kalır. Para adil kişinin yanında iken telef olur
ve rehine başkasının malı olduğu anlaşılırsa, müşteri parasını almak için
dilerse adil kişiye, dilerse rahine müracaat eder. Bu konuda kararı verecek
olan rahindir.
Adil kişi
rehineyi satarken bulunduğu beldenin misli parası ile ve peşin olarak
satmalıdır. Şayet muhayyerlik süresi içerisinde bir başkası fazla fiyat vermek
isterse, ilk akdi bozar ve ikinci müşteriye satar.
Rehineye
yapılan masraflar rahin tarafından ödenir. Masrafı vermekten kaçımrsa mürtehine
ait hakkın muhafazası için en sahih kavle göre masrafları ödemeye icbar edilir.
Rahin kan aldırmak ve kupa vurdurmak gibi rehinenin maslahatı için yapılacak
işlerden alıkonulamaz. Rehine, mürtehinin elinde bir emanettir. Telef olması
halinde borcundan bir eksilme olmaz.
Fasit
akidlerin hükmü, tazminat açısından sahih akidlerin hükmü gibidir. Şayet
rehineyi alan, rahine: "Borcun ödeme zamanı gelir de ödemezsen, rehineyi
bana satarsın." diye bir şart koşarsa, rehin akdi fâsid olur. Rehine,
borcun ödeme zamanından önce mürtehinin yanında bir emanettir. Rehinenin telef
olması durumunda mürtehine yemin ettirilir ve sözü kabul edilir. Alimlerin
çoğunluğuna göre rehineyi, rehin edene iade etme konusunda mürtehinin sözü
kabul edilmez.
Mürtehin
hata olmaksızın rehine olan cariye ile cinsel ilişkide bulunursa, zina etmiş
sayılır. Cariye ile cinsel ilişkide bulunmasının haram olduğunu bilmediğini
söylemesi kabul edilmez. Ancak İslam'a yeni girmiş veya ulemadan uzak bir
bölgede yetişmiş ise, had cezasını kaldırmak için sözü geçerli sayılır. Rahinin
izni ile cinsel ilişkide bulunursa, bunun haram olduğunu bilmediğini
söylemesi, en sahih kavle göre davanın kabulü için geçerli olur ve kendisine
had cezası tatbik edilmez. Şayet zor altında cinsel ilişkide bulunmuş ise,
mehir vermesi vacibtir. Bu münasebetle doğacak olan çocuk hür olur ve değerini
rahine verir.
Rehine
telef olur ve bedeli alınırsa, bu bedel onun yanında rehine olarak kalır.
Rahin bedeli dava edebilir. Dava etmezse, en sahih kavle göre mürtehin de dava
edemez. Rehine köle kısası gerektiren bir suç işler de rahin köleyi öldüreni
öldürürse, rehine ortadan kalkmış olur. Rehine olan köle öldürülür de rahinin
katili affetmesi veya hata ile olan bir cinayet sebebiyle bir mal gerektirirse,
rahinin mürtehinden izin almadan katili affetmesi sahih değildir. Mürtehi-nin
(rehineyi alanın) katili suçtan beri kılması da sahih değildir.
Rehin
akdi rehine malın kendisine bitişik olmayan meyve ve cariyenin çocuğu gibi
artışlara sirayet etmez.
Hamile
bir cariye rehine edilir de borç ödeme zamanı geldiğinde henüz hamile ise,
hamli ile birlikte satılır. Doğum yapmış ise, en zahir kavle göre çocuğu ile
birlikte satılır. Akid esnasında değil de satış esnasında hamile ise, en zahir
kavle göre çocuğu rehine olmaz.
4. Rehin Akdinde Tarafların İhtilâfı
H. MÜŞTEREK KULLANILAN YERLERDE İZDİHAM YARATMAK
R. KIRAD - MUDAREBE (SERMAYE EMEK ORTAKLIĞI)
S. MÜSÂKÂT (AĞAÇLARIN BAKIMI VE SULAMA İŞİ)