MİN HAC ANA SAYFA

 

BUYU’ : ALIŞVERİŞ/ TİCARET

 

A. ALIŞ -VERİŞİN ŞARTLARI

 

B. SELEM (PEŞİN PARA İLE VERESİYE MAL ALMAK)

 

C. İKRAZ (BORÇ)

 

D. REHİN

1. Rehin Sebebi Olan Şey

2. Rehin Akdinin Geçerli Olması

Rehin akdi gerçekleştiğinde, rehineyi alan borcunu elde edin­ceye kadar rehine onda kalır. Ancak daha önce izah edildiği üzere re­hine veren, rehineden faydalanmak için onu alabilir. Akid esnasında taraflar rehineyi adil bir kimsenin yanma bırakmayı şart koşarlar­sa, bu caizdir. İki veya bir kişinin rehineyi muhafaza etmesi konu­sunda söz birliği ederlerse, anlaştıkları şarta bağlı kalırlar. Şayet mutlak şekilde belirtirlerse en sahih kavle göre, taraflardan biri re­hineyi yanma alamaz.

 

Tarafların rehineyi teslim ettikleri adil kişi ölür veya fasık olursa, üzerinde anlaştıkları herhangi bir kişiye teslim ederler. Şa­yet anlaşmazlar da münakaşa ederlerse, hakim rehineyi adil birisi­ne bırakır ve ihtiyaç duyulması halinde rehineyi satabilir.

 

Rehine satılırsa bedeli mürtehine verilir. Rahin veya onun vekili, mürtehinin izni ile rehineyi satabilir. Mürtehin satış için izin vermezse, hakim kendisine: "Ya izin ver ya borcundan vazgeç." der. Şayet mürtehin rehineyi satmak ister de rahin izin vermeye razı ol­mazsa, hakim ona ya borcu ödetir ya da rehineyi sattırır. Rahin ve­ya mürtehin izin vermemekte ısrar ederse, hakim rehineyi satar. Şa­yet mürtehin rahmin izni ile rehineyi satarsa ve en sahih kavle göre, satış akdi rahinin huzurunda gerçekleşirse, akid sahih olur. Aksi halde sahih olmaz.

 

Rehineyi adil bir kişinin satmasını şart koşarlarsa, satış akdi caizdir. En sahih kavle göre adil kişinin rehineyi satmak için rahin-den izin alması şart değildir. Adil kişi rehineyi satarsa, mürtehin borcunu alıncaya kadar para rahinin zimmetinde olarak onun elin­de kalır. Para adil kişinin yanında iken telef olur ve rehine baş­kasının malı olduğu anlaşılırsa, müşteri parasını almak için dilerse adil kişiye, dilerse rahine müracaat eder. Bu konuda kararı verecek olan rahindir.

 

Adil kişi rehineyi satarken bulunduğu beldenin misli parası ile ve peşin olarak satmalıdır. Şayet muhayyerlik süresi içerisinde bir başkası fazla fiyat vermek isterse, ilk akdi bozar ve ikinci müşteriye satar.

 

Rehineye yapılan masraflar rahin tarafından ödenir. Masrafı vermekten kaçımrsa mürtehine ait hakkın muhafazası için en sahih kavle göre masrafları ödemeye icbar edilir. Rahin kan aldırmak ve kupa vurdurmak gibi rehinenin maslahatı için yapılacak işlerden alıkonulamaz. Rehine, mürtehinin elinde bir emanettir. Telef olması halinde borcundan bir eksilme olmaz.

 

Fasit akidlerin hükmü, tazminat açısından sahih akidlerin hükmü gibidir. Şayet rehineyi alan, rahine: "Borcun ödeme zamanı gelir de ödemezsen, rehineyi bana satarsın." diye bir şart koşarsa, rehin akdi fâsid olur. Rehine, borcun ödeme zamanından önce mürtehinin yanında bir emanettir. Rehinenin telef olması duru­munda mürtehine yemin ettirilir ve sözü kabul edilir. Alimlerin ço­ğunluğuna göre rehineyi, rehin edene iade etme konusunda mürte­hinin sözü kabul edilmez.

 

Mürtehin hata olmaksızın rehine olan cariye ile cinsel ilişkide bulunursa, zina etmiş sayılır. Cariye ile cinsel ilişkide bulunmasının haram olduğunu bilmediğini söylemesi kabul edilmez. Ancak İslam'a yeni girmiş veya ulemadan uzak bir bölgede yetişmiş ise, had cezasını kaldırmak için sözü geçerli sayılır. Rahinin izni ile cin­sel ilişkide bulunursa, bunun haram olduğunu bilmediğini söyleme­si, en sahih kavle göre davanın kabulü için geçerli olur ve kendisine had cezası tatbik edilmez. Şayet zor altında cinsel ilişkide bulunmuş ise, mehir vermesi vacibtir. Bu münasebetle doğacak olan çocuk hür olur ve değerini rahine verir.

 

Rehine telef olur ve bedeli alınırsa, bu bedel onun yanında re­hine olarak kalır. Rahin bedeli dava edebilir. Dava etmezse, en sahih kavle göre mürtehin de dava edemez. Rehine köle kısası gerektiren bir suç işler de rahin köleyi öldüreni öldürürse, rehine ortadan kalk­mış olur. Rehine olan köle öldürülür de rahinin katili affetmesi veya hata ile olan bir cinayet sebebiyle bir mal gerektirirse, rahinin mürtehinden izin almadan katili affetmesi sahih değildir. Mürtehi-nin (rehineyi alanın) katili suçtan beri kılması da sahih değildir.

 

Rehin akdi rehine malın kendisine bitişik olmayan meyve ve cariyenin çocuğu gibi artışlara sirayet etmez.

 

Hamile bir cariye rehine edilir de borç ödeme zamanı geldiğin­de henüz hamile ise, hamli ile birlikte satılır. Doğum yapmış ise, en zahir kavle göre çocuğu ile birlikte satılır. Akid esnasında değil de satış esnasında hamile ise, en zahir kavle göre çocuğu rehine olmaz.

 

 

 

 

3. Rehinenin Cinayet İşlemesi

4. Rehin Akdinde Tarafların İhtilâfı

5. Borcun Terekeden Ödenmesi

 

 

 

 

E. İFLAS

 

F HACR (KISITLILIK)

 

G. SULH

 

H. MÜŞTEREK KULLANILAN YERLERDE İZDİHAM YARATMAK

 

I. HAVALE

 

J. DAMAN (TEKEFFÜL) AKDİ

 

K. ŞİRKET (ORTAKLIK)

 

L. VEKALET

 

M. İKRAR (İTİRAF)

 

N. ÂRIYE (İĞRETİ)

 

O. GASP

 

P. ŞÜF'A (ÖNCELİK HAKKI)

 

R. KIRAD - MUDAREBE (SERMAYE EMEK ORTAKLIĞI)

 

S. MÜSÂKÂT (AĞAÇLARIN BAKIMI VE SULAMA İŞİ)

 

T. İCARE (KİRAYA VERME)