MİN HAC ANA SAYFA

 

NİKAH

 

A. NİKAHIN KEYFİYETİ     B. SIDAK (MEHİR)

C. KASM VE NÜŞUZ (GECELEME HAKKI VE KADININ KOCASINA ASİ OLMASI)

D. HUL' (MAL KARŞILIĞINDA BOŞANMA)    E. TALAK (BOŞANMA)    F. İLA

G. ZIHAR    H. LİAN BAHSİ    I. İDDET    J. RADA' (SÜT EMME)    K. NAFAKA

 

NİKAH’IN KEYFİYETİ

 

1. Evlilikte Teklif

2. Nikahın Rükünleri

3. Nikah Akdini Yapmaya Yetkili Olan Kişi

4. Nikahta Veli Olmaya Mani Olan Haller

Köle, çocuk, deli, yaşlılık veya bunaklık sebebiyle görüş ve düşüncesi ihlal olmuş kişi nikah akdi için veli olamaz. Keza mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre, sefîhlikle kısıtlılık altında bulunan kişi de veli olamaz. Yakın akraba bu sıfatlardan bir kısmını taşırsa velayet hakkı uzak akrabalara geçer.Veli baygınlık geçirir ve baygınlığı genellikle uzun devam etmez veya birkaç gün devam ederse ayılncaya kadar nikah bekletilir. Zayıf kavle göre ise velayet hakkı uzak akrabalara geçer. En sahih kavle göre velinin kör olması velayet hakkım düşürmez. Mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre, fasık olan kişi veli olamaz. Kafir olan erkek, kafir kadına veli olabilir.

 

Taraflardan biri veya zevce ihramlı olursa nikah akdi sahih ol­maz. En sahih kavle göre velayet hakkı uzak akrabaya geçmez. Ve­linin ihramda olması halinde nikah akdini uzak veli değil sultan ya­par. Ben diyorum ki; veli veya koca ihramda olur da ihramda olma­yan vekil akdi yaparsa sahih olmaz. Allah daha iyi bilir.

 

Kadının velisi iki merhale (namazı kısaltma mesafesi) kadar uzakta olursa, nikah akdini sultan yapar. Velinin bulunduğu yer iki merhaleden daha az ise, en sahih kavle göre onun izni olmadan ni­kah kıyılamaz.

 

Mücbir veli, velayet altındaki kadının izni olmaksızın baş­kasına vekalet verebilir. En zahir kavle göre, velinin vekil tayin ede­bilmesi için kadına eş olacak erkeği belirtmesi şart değildir. Kadına eş olacak erkeği belirtmeksizin vekil tayin ederse, vekil ihtiyatlı dav­ranır ve kadını dengi olmayan bir erkekle evlendiremez.

 

Mücbir olmayan veliye gelince; şayet kadın ona: "Vekil tayin et." derse vekil tayin edebilir, vekil tayin etmekten men ederse vekil edemez. Kadın : "Beni evlendir." derse, en sahih kavle göre velinin vekil tayin etme hakkı doğar. Veli, nikah izni almadan vekil tayin ederse, en sahih kavle göre böyle bir vekalet sahih olmaz.

 

Velinin vekili nikah akdi yaparken kocaya: "Falanın kızı filânı seninle evlendirdim." der veya kadının velisi nikah akdi yapar, mec­liste de kocanın vekili bulunursa ona: "Kızımı falanla elendirdim." derse, kocanın vekili de: "Bu kadınm nikahını müvekkilim için ka­bul ettim." demelidir.

 

Mücbir velinin baliğe olan deli kızı ve evlenme ihtiyacı zahir olan deliyi evlendirmesi lazımdır. Fakat küçük olan kızı ve erkek ço­cuğu evlendirmesi lazım değildir.

 

Mücbir veya mücbir olmayan veli bir tane olur da kadın evlen­meyi talep ederse, velinin buna rıza göstermesi gerekir. Veli bir kişi olmayıp kardeş gibi birkaç kişi olur da bir kısmına evlenmek istediğini bildirirse, en sahih kavle göre kadının talebine rıza göstermele­ri gerekir. Aynı mertebede birkaç veli bir arada olurlarsa, diğer veli­lerin rızasını almak sureti ile en fakih ve en yaşlı olan velinin kadını evlendirmesi müstehabtır. Kimin kadını evlendireceği konusunda anlaşmazlarsa, aralarında kura çekilir ve kurası çıkan kadını evlen­dirir. Kadın, evlenme konusunda bütün velilerine izin vermişse ve kurası çıkmayan veli evlendirmeyi yapmışsa, en sahih kavle göre akid sahihtir. Velilerden biri onu Zeyd'e, diğeri ise Amr'a nikah-lamışsa ve önce yapılan biliniyorsa, o nikah sahihtir. Şayet her iki akid bir anda yapılmışsa veya hangi akdin daha önce yapıldığı veya beraber olduğu bilinmiyorsa her iki akid de geçersizdir. Keza iki akidden birinin önce yapıldığı bilinir, fakat hangisinin önce yapıldığı bilinmiyorsa, mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre her iki akid de geçersizdir. Eğer ilk yapılan akid bilinir de sonra diğeri ile karıştırılırsa, ilk akid belli oluncaya kadar beklemek vacibtir.

 

İki erkek aynı kadınla nikah akdini yaptıklarını ve her biri kendi akdinin önce yapıldığını iddia ederse, İmamın son kavline göre, her ikisinin davası dinlenir ve kadının ikrar ettiği nikah akdi sahih kabul edilir. Kadın nikah akdini inkar ederse kendisine yemin ettirilir. İkisinden birinin akdini ikrar ederse, ikrar ettiği kişinin ni­kahı geçerli olur. Diğerinin davası dinlenir ve kadına yemin verdiri­lir. Bu hüküm, iki kavle göre yorumlanır. Şöyle ki bir kimse: "Bu akid Zeyd'e aittir, bilakis Amr'a aittir." derse, Amr'a mehir vermek­le borçlu sayılır mı sayılmaz mı? Borçlu sayılır dememiz halinde du­rum bellidir. Diğeri ise yemin eder ve kadından mehri misil alır.

 

Bir akitte dede her iki tarafa veli olursa, meselâ bir oğlunun kızını diğer oğlunun oğluna nikahlarsa, en sahih kavle göre akid sa­hihtir.

 

Velilik sıfatı ile amca çocuğu, amcasının kızı ile nikahını kıya­maz. Belki aynı derecede olan amcasının çocuğu nikahlarını kıyar. Aynı derecede olan amcanın çocuğu yoksa, nikahı hakim kıyar. Kadı velisi olmayan bir kadınla evlenmek isterse, mertebece kendisinden yüksek olan velilerden biri veya kendisinin naibi nikahı kıyar. Veli olan dedenin dışında taraflardan her birine bir kimsenin velilik et­mesi caiz olmadığı gibi, taraflardan birine veya her birine vekil tut­ması da en sahih kavle göre caiz değildir.

 

 

 

5. Küfuv (Evlenmede Tarafların Denk Olması)

6. Kısıtlılık Altında Olanın Nikahı

7. Evlenilmesi Haram Olan Kadınlar

8. Köleliğin Nikaha Engel Olması

9. Din Ayrılığı Olan Kadınlarla Evlenmek

10. Müşrikin Nikahı

11. Kafir Müslüman Olduktan Sonra Nikahında Bulunan Kadınlar

12. İslam'a Giren Kadının Nafakası

13. Evlenmede Muhayyerliği Sabit Kılan Ayıplar

14. İ'faf (Çocuğun Babasını Evlendirmesi)

15. Köle ve Cariyenin Evlenmesi