4. Bir Satışta İki Satış Akdi Yapmak
6. Bir Satışta Ayıplı İki Malı Satın Almak
8. Malın Teslimden Önceki ve Sonraki Hükmü
9. Müşterinin Malı Teslim Alması
10. Satıcının Malı Teslim Etmesi
11. Tevliye Ortaklık Murabaha ve Muhatat
Tevliye
(malı alış fiyatına satmak): Bir kimse bir eşyayı satın aldıktan sonra ilk
fiyatını bilen birisine: "Seni bu akde veli kıldım." der ve o da
kabul ederse, aynı fiyatı ödemesi lazım gelir. Tevliye, şartları ve kendisine
terettüp eden hükümler açısından bir satış ak-didir. Ancak tevliye akdinde
fiyatı zikretmeye gerek yoktur. Şayet muvelli (tevliye akdi yapan) için
fiyattan indirim yapılırsa, bu indirim muvella (tevliye akdini kabul eden)
için de yapılır.
İşrak
(ortak etme): Ortak olunan miktar belli ise, malın bir kısmına ortak olmak
tevliyede olduğu gibi tümüne ortak olmak gibidir. Şayet ortaklık mutlak
şekilde yapılırsa caiz olup müşteri malın yarısına ortak olmuş olur. Zayıf
kavle göre ise mutlak ortaklık caiz değildir.
Murabaha
(Bir malı alış fiyatına kâr ekleyerek satmak): Murabaha akdi sahihtir. Bu,
satıcının yüz dirheme aldığı malı, alış fiyatını bilen bir başkasına: "Bu
malı her onda bir dirhem kârla satın aldığım fiyata veya onda biri kârla sana
sattım." demesidir.
Muhatat
(Bir malı alış fiyatından düşük bir fiyatla satmak): Bu, satıcının müşteriye:
"Bu malı satın aldığım fiyattan onda bir veya on birde bir indirimle sana
sattım." demesidir. Bu takdirde her on bir dirhemden bir dirhem indirim
yapılır. Zayıf kavle göre her on dirhemden bir dirhem indirim yapılır.
Satıcı
müşteriye: "Bu malı aldığım fiyatla sana sattım." derse, Ödemede
sadece alış fiyatı söz konusu olur. Şayet satıcı: "Şunu mal oluş fiyatına
sattım." derse, bu fiyata ölçenin ücreti ve tellal, bekçi, kasarcı,
yamacı, boyacı ve boya ücreti ile kâr artışı amaçlayan sair giderlerin ücreti
eklenir. Şayet satıcı, kasarcılığı bizzat kendisi yapar veya kendisi ölçer
veya kendisi malı taşırsa veyahut bir başkası bunları Allah rızası için
yaparsa, bunların ücreti fiyata eklenmez.
Bu
akidlerin (tevliye, ortaklık, murabaha ve muhatatm) sahih olması için alıcı ve
satıcının, fiyatı veya mal oluş fiyatını bilmesi lazımdır. Şayet biri fiyattan
habersiz ise, sahih görüşe göre satış geçersizdir. Satıcı malın fiyatını
veresiye mi yoksa eşya karşılığında mı alıp almadığını ve mal kendisinde iken
peyda olan ayıbın beyanını müşteriye doğru söylemelidir.
Satıcı
malı yüz dirheme aldığını söyler de sonra doksana aldığı anlaşılırsa, en zahir
kavle göre fazla olanını indirir ve kârdan indirim yapar. Fakat müşteri için
muhayyerlik hakkı olmaz. Şayet satıcı malı yüz liraya aldığını söyler ve kârla
sattıktan sonra satıcı malın fiyatının yüz on olduğunu zanneder, müşteri de bu
konuda onu tasdik ederse; en sahih kavle göre bu akid sahih olmaz. Ben diyorum
ki; en sahih kavle göre akid sahihtir. Allah daha iyi bilir. Şayet müşteri
fiyat konusunda satıcıyı yalanlar ve bu yanlışlığın olabileceğinin muhtemel bir
yönünü açıklamazsa, sözü ve şahitleri kabul edilmez. En sahih kavle göre
müşteri asıl fiyatı bilmediğine dair satıcıya yemin eder. Şayet satıcı hata
işlediğini açıklar ve bu hata ihtimal dahilinde ise, yemin eder ve en sahih
kavle göre şahitleri dinlenir.
14. Meyve ve Zirai Ürünlerin Satışı
15. Satıcı ve Müşterinin Anlaşmazlığı
B. SELEM (PEŞİN PARA İLE VERESİYE MAL ALMAK)
H. MÜŞTEREK KULLANILAN YERLERDE İZDİHAM YARATMAK
R. KIRAD - MUDAREBE (SERMAYE EMEK ORTAKLIĞI)
S. MÜSÂKÂT (AĞAÇLARIN BAKIMI VE SULAMA İŞİ)